Haftanın Özeti: Dünya barışına katkı anti-emperyalist ve anti-siyonist anlayışla mümkündür

0
221

Hafta boyunca yaşanan önemli olayları yorumladığımız Haftanın Özeti’ne, Türkiye gündemiyle başlıyoruz.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı hafta içinde yasadışı bahis reklamı ve teşvikinde bulunduğu iddiasıyla içinde ünlülerin ve sosyal medya fenomenlerinin de içinde bulunduğu 23 kişi hakkında gözaltı kararı çıkardı. Gözaltı kararı çıkarılan 16 kişi, savcılık sorgularının ardından tutuklama talebiyle adliyeye sevk edildi. Adliyeye sevk edilen 16 kişiden 12’si tutuklanmış, ikisi ev hapsine çarptırılmış, iki kişi de adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Gözaltına alınan isimlerden biri olan şarkıcı Serdar Ortaç’ın kelepçesiz şekilde iki polisin koluna girmesi sosyal medyada dikkat çekti. Polis bir taraftan hakkını arayan işçinin, öğrencinin, emekçinin, kadının önünde barikatlar kurup onları ters kelepçeyle gözaltına alırken; diğer yandan ise Ortaç düşmesin diye koluna giriyor.

Haftanın bir önemli haberi de AKP-MHP iktidarının, gazetecilere yönelik baskısı oldu. CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in haksız şekilde görevden alınıp tutuklanmasıyla ilgili haberler yapan 10Haber muhabiri Furkan Karabay, hafta içinde tutuklandı. Karabay’ın tutuklanmasının hemen ardından gazeteci Hilal Köylü, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından tehdit edildi. Yaptığı grup toplantısında Serbest TV Muhabiri Hilal Köylü’nün, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’la aranızda çözüm süreci konusunda bir görüş ayrılığı var mı?” sorusuna sinirlenen Bahçeli, Köylü’yü “tahrik edici bilgilerle ayrımcılığı körükleyici davranışlar” göstermekle suçladı. Köylü’nün gazeteciliği bırakması noktasında tehdit savurmayı da ihmal etmedi.

AKP-MHP iktidarı gazetecilere parmak sallayıp onları tehdit ederken, ülkede yoksulluktan dolayı çocuklar ölmeye devam ediyor. Hafta içinde İzmir’de derme çatma bir kulübede çıkan yangında, yaşları 1 ila 5 yaş arasından olan beş çocuk yaşamını kaybetti. Beş çocuğun annesinin yangın sırasında, topladığı hurdaları satmak için dışarıda olduğu ortaya çıktı. Bir başka ölüm haberi ise Antalya’dan geldi. İran asıllı üç kardeş, borçlarını ödemek için para yatırdıkları borsada bütün paralarını kaybedince yaşamlarına son verdiler. Üç kardeşin cenazesi, ihbar üzerine günler sonra bulundu.

Türkiye’nin bu hale gelmesinde rolü olanlar, halkın yaşadığı yoksullukta payı yokmuş gibi şovlarına devam ediyor. CHP sayesinde seçimlerde parlamentoya giren ve milletvekili çıkaran eski AKP’li bugün ise Gelecek Partisi Genel Başkanı olan Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi ile düzenlediği ortak grup toplantısında İzmir’de yaşamını yitiren beş çocuk için ağladı.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in yerine kayyum atanmasından sonra İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyeleri için soruşturma haberleri, hafta içinde konuşulan önemli gündem konularındandı. Yandaş Sabah Gazetesi’nden Tolga Özlü, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Ankara Büyükşehir Belediyesinin fahiş ücret ödediği iddia edilen konserlerine ilişkin soruşturma başlattığını yazdı. İBB kaynakları da tv100 editörü Tuğba Suiçmez’e, bir müfettişin 2021 yılından beri yapılan tüm etkinliklerle ilgili masrafları, evrakları ve ihale dosyalarını istediklerini doğruladı. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik kayyum iddiaları en çok CHP içindeki liderlik yarışında Ekrem İmamoğlu’na yarar sağlayabilir.

Şimdi hafta içinde yaşanan direniş ve mücadele haberlerine geçiyoruz. Önce bıraktığımız haftada yaşanan hak ve özgürlükler için yapılan eylemleri aktarıyoruz: Türkiye toplumu, kendisine yaşatılan mağduriyetlere karşı direnmeye devam ediyor. Cumartesi Anneleri “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” talebiyle yaptıkları eylemlerinin 1024. haftasını gerçekleştirdi. Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen grup 28 yıl önce gözaltında kaybettirilen Mehmet Şirin Bayram ve Ramazan Tekin için adalet istedi.

Bu hafta hasta tutsakların sesini yükseltmek için de eylemlere devam edildi. Yapılan eylemde hasta tutsak Hatice Onaran’ın durumuna dikkat çekildi. “Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet” suçlamasıyla hakkında 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılan Onaran 35 gündür tutsak durumda. Hakkında 60 yaşında ve yüzde 79 engelli olan Hatice Onaran’ın, kolon kanseri tedavisi gördüğü biliniyor.

Türkiye halkı demokratik hak ve özgürlüklerine sahip çıkmaya devam ediyor. Batman, İstanbul, İzmir ve birçok ilde kayyumlara karşı tepkiler devam etmektedir.

İETT’nin Büyükada’da hizmete aldığı ve adalıların “Azmanbüs” olarak adlandırdıkları elektrikli minibüslere tepkiler devam ediyor. Ada sakinleri, motorlu taşıt trafiğine karşı bir araya gelip İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde eylem yaptı. Halkın kandırıldığını ileri sürdü.

Filistin İçin Bin Genç, Küresel Eylem Günü’nde “Soykırım vanalarını kapat” sloganıyla İsrail’e petrol taşıdığı için Türkiye ve Azerbaycan’ı protesto etti. Beyazıt Meydan’ında toplanan kitle Sultan Ahmet Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi. Basın açıklamasında, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Filistin halkının canı karşılığında küresel enerji düzenindeki konumlarını güçlendiriyor ve soykırımdan kazanç sağlıyor” denildi.

Çanakkale’nin Bayramiç ve Çan İlçesine bağlı Hacıbekirler, Yanıklar, Muratlar ve Halilağa köylüleri; Cengiz Holdingin Halilağa Bakır Madeni projesine karşı Danıştay önünde açıklama yaptılar.

Kanal İstanbul ÇED raporu iptal davasında, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılacak. “Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu” konuyla ilgili duruşmanın yapılacağı mahkeme önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada, Kanal İstanbul’un tüm Marmara için ekonomik yıkım olacağı
belirtildi.

Muğla’nın Milas ilçesindeki İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nda çevre katliamı yapan Limak ve IC Holding ortaklığında YK Enerji’ye karşı ağaçları savunan köylülere açılan dava sonuçlandı. İkizköylü Ahmet Tatar ve İkizköy Mahalle Muhtarı Nejla Işık, “ormanı işgal ve ormandan faydalanma” suçlamasıyla Milas 4. Asliye Hukuk Mahkemesi‘nde yargılandıkları davanın ilk duruşmasında beraat etti.

Anayasa Mahkemesinin (AYM) eşitlik ilkesini ihlal ettiğini ifade ederek iptal ettiği daha sonra AKP’nin yeniden 9’uncu Yargı Paketi’ne eklediği 15’inci madde kadınların mücadelesi sonrasında geri çekildi. Söz konusu madde kadınların evlendikten sonra da yalnızca kendi soyadlarını kullanmalarını engelliyordu.

Giresun’daki Kent Hastanesi doktorlarından Op. Dr. Gökhan Şenyürek geçtiğimiz günlerde bir hasta yakını tarafından darbedilmişti. Yaşanan bu şiddet olayı Giresun Tabip Odası tarafından basın açıklaması yapılarak kınandı. Giresun Tabip Odası Başkanı Dr. Erhan Demirelli, doktorlara yönelik şiddeti önlemek için gerekli düzenlemeleri bir an önce yapılmasın talep etti.

Buradan işçi-emekçi haberlerine geliyoruz. ”Çocuk işçiler” iktidarın MESEM projesiyle ve çalışma hayatının içinde her gün ölmeye devam ediyor. İSİG Meclisi’nin paylaştığı verilerine göre 2023-2024 yılları arasında en az 66 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. 2024 yılının ilk on ayında ise 1540 işçi iş cinayetlerinde katledildi.

Belediye içileri Tükiye’nin birçok belediyesinde greve çıkarken üyesi oldukları Genel-İş, Hizmet-İş, Belediye-İş sendikalarının ihanetine uğramaya devam ediyor. Sendikalar birçok belediyede işçi iradesini çiğneyerek çalışanları açlık koşullarında ücretlere mahkum ediyorlar.

Karşıyaka Belediyesi işçileri işlerine dönmek için direnmeye devam ediyor. İstanbul’da belediye işçilerinin kadrolu ve güvenceli çalışma hakkı için başlatılan oturma eylemi 24 haftadır devam ediyor.

Polonez işçilerinin direnişleri kararlılıkla sürüyor. İşçiler, Polonez ürünlerini boykot etme çağrısını yineliyorlar.

Sendikal örgütlenme nedeniyle işçileri işten çıkaran Eker Süt patronuna karşı Tek Gıda-İş öncülüğünde başlayan direniş devam ediyor.

Petrol İş Sendikası’nda örgütlenen As Plastik işçilerinin başlattığı grev ve yine Petrol İş Gebze Şubesi’nde örgütlü olan Tarkett işçilerinin grevi devam ediyor. As Plastik işçileri iş yerleriyle bağlantılı olan Mavi Jeans önünde direnişlerine güç vermek amacıyla eylem yapma çağrısında bulunuyorlar. Yine Petrol-İş Gebze Şubesi’nin yetki aldığı Betek/Filli Boya fabrikasında patronun yetki itirazında bulunması sonrası işçiler haklarını savunmak için fabrika içinde eylemlerini sürdürüyor.

MKB Rondo fabrikası işçilerinin insanca yaşama talepleri için iş yeri patronuna karşı başlattığı direniş kararlılıklar devam ediyor.

Gebze’de bulunan Mersen fabrikasında işyeri patronunun Birleşik Metal-İş Sendikası’nı tanımayan tutumuna karşı işçilerin başlattığı mücadele sürüyor.İ

Pamukkale Üniversitesi’nde TOLEYİS Sendikasında örgütlü olan kantin ve yemekhane işçilerinin devam eden grevlerini kırmak için üniversite yönetimi temizliği öğrencilere yaptırarak grevi kırmaya çalışıyor. İşçiler 7 gündür grevdeler.

Gençlik haberleri ile devam edelim. Öğrenci gençliğin barınma sorunları gün geçtikçe artıyorken; AKP hükümeti bu koşulları zorlaştırmaya, gençlerin sorunlarına sorun katmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Konya’da bir öğrenci yüksek kira fiyatlarını karşılayamadığı için sokakta bulunan bir kamelyayı ev olarak kullanmaya başladı. Her gün bu tarz haberlerle karşılaşıyorken ve gençliğin sorunları gün gibi ortadayken öğrencilere verilen KYK burs ve kredilerinin 5 bin lira seviyesine yükseltilmesi teklifi, Meclis’te AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.

Bir haber de Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi yurdundan geldi. Amine Hatun Kadın Öğrenci Yurdu’nda 2 gündür suların kesik olmasına karşı öğrenciler yurt bahçesinde bir araya gelerek haklarını aradı. Susuzluğa karşı gösteri yapan öğrencilere, KYK soruşturma başlattı.

Yıldız Teknik Üniversitesi’nde kadın öğrenciler, tacizci olduğu iddia edilen bir erkeği cezalandırdığı için uzaklaştırma aldı. Arkadaşlarına verilen uzaklaştırma cezasına karşı protesto gösterisi düzenleyen kadınlar, “Kadınlara değil, faillere ceza” diyerek bir araya geldi.

Diğer yandan geçtiğimiz ay Ankara Üniversitesi Cebeci Yerleşkesi’nde kadınlar katledilmesin diye eylem yapan kadın öğrencilere de soruşturma başlatıldı. “Cebecili Kadınlar” pankartı ardında bir araya gelen öğrencilere, üniversiteye giren faşist gruplar saldırdı. Aktarılanlara göre saldırganların hiçbirisine soruşturma başlatılmadı.

Geride bıraktığımız haftada gençlik, Filistin ile dayanışma amacıyla sokaklardaydı. 11 Kasım’da İzmir, İstanbul ve Ankara’da eş zamanlı yapılmak istenen gösterilerde Azerbaycan ve Türkiye’nin İsrail’e verdiği ticari ve lojistik destek protesto edildi.

İzmir’de bulunan mücadeleci güçler, 17 Kasım Pazar günü Bornova Meydanı’nda“Krizin ve Savaşın Faturasını Reddediyoruz” demek için bir araya gelecekler. Aynı gün saat 14.00’da Ankara Kızılay’da bulunan Sakarya Caddesi’nde işçilerin emekçilerin sesi yükselecek. Direnişçi gençler de bu eylemlerde yer alarak, emekçilerin taleplerini haykıracaklar.

Türkiye gündemimizi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Esad ile ilgili yaptığı açıklamayla bitiyoruz. Erdoğan, Suudi Arabistan ve Azerbaycan ziyareti dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Suriye-Türkiye ilişkilerini inşallah yoluna koyalım diye hala umudum var.” diyen Erdoğan, Esad’tan umutlu olduğunu belirtti. Erdoğan Esad ile, Suriye’den askerlerini çekmeden ve oradaki dinci çetecilerle bağlarını kesmeden anlaşmak istiyor. Esad Erdoğan’ın bu tutumunu reddediyor ve görüşmeye yanaşmıyor. Suudi Arabistan, İran ve Rusya Esad’ın bu konuda daha esnek davranmasını istiyorlar.

Dünyada yaşanan önemli olaylarla gündemimize devam ediyoruz.

İşgalci İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye saldırması sonrasında yaklaşık 44 bin kişi yaşamını kaybetti. Diğer yandan İsrail, sadece Gazze’ye değil Lübnan’a da saldırıldırına devam ediyor. 12 Kasım’da Lübnan Sağlık Bakanlığı yaptığı açıklamada, İsrail’in Lübnan’ın değişik bölgelerine saldırılar düzenlediğini ve bu saldırılarda 44 kişinin yaşamını yitirdiğini belirtti. Ayrıca İsrail hafta içinde Suriye’nin başkenti Şam’da yer alan Mazzeh ve Qudssaya bölgelerine hava saldırıları da düzenledi. Gerçekleşen saldırılarda, 15 kişi hayatını kaybederken 16 kişi de yaralandı.

İsrail bölgede ittifak aramayı da ihmal etmiyor. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, yaptığı bir açıklamada Kürtler ve Dürziler ile ittifaklar kurmak gerektiğini belirtti. Saar, Kürtlerin İsrail için “doğal müttefik” pozisyonunda olduğunu söyleyerek, Kürtlerle ilişkilerin güçlendirilmesi gerektiğini savundu. Kast edilen Kürt siyasal hareketi ve Dürzi egemenleridir. İsrail, bölgede Kürt siyasal hareketiyle ittifakın yolunu ararken Avrupa’da ise İsrail’in saldırılarına karşı Avrupa halkı, Filistin ve Lübnan ile dayanışma eylemlerine devam ediyor. Hafta içinde Fransa’da, İsrail ile Fransa arasında oynanacak maç öncesinde binlerce insan, İsrail’e karşı eylemler gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen bu eylemlerde dört bini aşkın polis görev aldı. Türk ve Kürt kökenli solun bu eylemlerden uzak durmasını üzüntüyle karşılıyoruz.

Dünyadaki önemli gelişmelerden biri de yaklaşık üç yıldır devam eden Ukrayna savaşı. Ukrayna savaşında Rusya üstlüğünü korumaya devam ediyor. Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın Harkiv bölgesinde Kolesnikovka yerleşim biriminin Rus ordusunca ele geçirildiğini duyurdu. Rusya’nın savaştaki üstlüğünden rahatsız olan NATO ve Avrupa ülkeleri tehditler savuruyor. Almanya’da ana muhalefet partisinin (Hristiyan Demokrat Birlik Partisi) lideri Friedrich Merz, Başbakan seçilmesi halinde Rusya’ya savaşı durdurma konusunda ültimatom koyacağını ve buna uyulmaması durumunda da Kiev’e Taurus seyir füzeleri tedarik ederek uzun menzilli silahlarla Rus topraklarını vurmasına izin vereceğini belirtti. Merz’in bu açıklamasına Rusya’dan cevap gecikmedi. Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, Ukrayna’ya seyir füzelerinin verilmesi durumunda çatışmanın en tehlikeli aşamaya geçme riskinin artacağını belirtti. ABD basınında eğer Ukrayna’ya Rusya içlerini vuracak uzun menzilli silahlar verilmezse Ukrayna’nın 2 ay içinde nükleer silah yapıp Rusya’yı vurabileceği belirtildi. Ukrayna’nın elindeki iki nükleer santral bulunuyor. Ukrayna yetkililerinin bu santralleri kullanarak, biraz daha düşük etkili de olsa; nükleer silah yapabileceği belirtiliyor. Ukrayna egemenlerinin bu silaha şimdiden sahip olup olmadıkları da bilinmiyor. Böyle bir saldırı durumunda Rusya mutlaka karşılık verecektir. Kuzey Kore’nin de işin içine karışmasıyla çatışmalatın çok büyük boyutlara ulaş riski bulunuyor. ABD’nin NATO’yu genişletme politikası dünyayı nükleer savaş riski altında tutmaya devam ediyor.

ABD’nin 47’nci Başkanı seçilen ve görevi 20 Aralık’ta alacak olan Donald Trump’ın önceliğinin Ortadoğu olacağı görülüyor. Trump’ın aşırı İsrail yanlısı bakanları seçmesinin İran’ı korkutma amacı taşıdığını düşünüyoruz.

Diğer yandan ABD ve Avrupa, Ukrayna savaşında Rusya’ya karşı başarı sağlamak için “demokrasi” yalanlarıyla ülkelerin iç işlerine karışma politikasını sürdürüyor. Gürcistan’da 26 Ekim’de yapılan meclis seçimlerinin ardından, seçimlerin yenilenmesini isteyen Avrupa taraftarları sokaklara çıktı. Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, Rusya’yı seçimlere müdahale etmekle suçlayarak aralarında Almanya ve Fransa’nın da bulunduğu sekiz Avrupa ülkesinden gelen milletvekili heyetini de yanına alarak seçimlerin yenilenmesi için açıklama yaptı. ABD’nin “demokrasi” yalanını Irak’tan, 2014 Meydan Darbesi’nden, Libya’dan, Afganistan’dan iyi biliyoruz.

Trump’ın iktidara gelmesiyle Ortadoğu’da savaşın kızışabileceği görülürken Ukrayna’daki savaşın duracağı ne yazık ki hala görülemiyor. AKP iktidarı Trump’ın başa gelmesini fırsata çevirme peşinde olduğundan Suriye’den askerlerini ve çetelere desteğini kesmeye yanaşmıyor. AKP iktidarının Trump iktidarı konusunda hayal kırıklığına uğraması ihtimali güçlüdür. İsrail, yeniden Trump’ın iktidarı almasına kadar Ortadoğu’da saldırılarını arttıracak gibi görünüyor. Trump’ın İsrail’e Batı Şeria ve Golan’da yeni işgal imkanları tanıyabileceği belirtiliyor. Bu yangını körüklemek isteyen İsrail, Kürtleri kandırmanın yolunu arıyor. Kürt siyasal hareketinin İsrail’in aldatmasına gelmeyeceğini umuyoruz. İsrail’in ve Batılı güçlerin halklara özgürlük vaadinin ne olduğunu biz Yugoslavya’da gördük. Birbiriyle kaynaşmış Yugoslavya halkını 6 ülkeye böldüler. Ortadoğu’da ve Ukrayna’daki yangının Türkiye’ye sıçraması kaçınılmaz görünüyor. Böyle bir süreçte ilerici hareket içinde anti-emperyalist ve anti-siyonist çizgi önem kazanıyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.