Haftanın Özeti: Havalar soğumaya başlarken sokaklar eylemlerle ısınıyor

0
357

Odak Dergisi kolektifi olarak hazırladığımız haftalık özetimize Avrupa’da etkisi ve tartışmaları süren enerji krizi ile başlıyoruz.

Amerika’nın peşine takılıp Rusya’ya cephe alan Avrupa ülkeleri Rusya’nın yaptırımlara karşılık vermesi nedeniyle enerji krizi ile karşı karşıya kaldı. ABD’nin sıvılaştırılmış doğalgaz desteği ve Norveç’in doğalgaz ihracatını artırmasıyla durumun telafi edilmesi zor görünüyor.

Rusya Enerji Bakanı Nikolay Şulginov, Avrupa’nın Rus gazını terk etme durumunu yönetemeyeceğini belirterek, AB’nin 2027’ye kadar Rus doğalgazına muhtaç olacağını söyledi. Vladivostok’taki Doğu Ekonomik Forumu sırasında TASS ajansına konuşan Şulginov, “Avrupa, sıvılaştırılmış doğalgaz üretimini artıran ABD dışında kimseye yaslanacak durumda değil” ifadelerini kullandı.

Berlin’de bir araya gelen Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, enerji ve gıda krizini görüştü. Avrupa düzeyinde olası tedbirlerin yanı sıra enerji sektöründe Fransa-Almanya dayanışmasının da değerlendirildiğinin aktarıldığı görüşmede, Scholz ve Macron’un kendi ülkelerinde planlanan ulusal adımlar ile önlemler hakkında karşılıklı olarak bilgilendirmede bulunduğu belirtildi.

Enerji krizi büyürken değişik ülkelerde başlayan tasarruf önlemleri genişliyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, halka yüzde 10 oranında enerji tasarrufu yapmaları çağrısında bulundu. Enerji sıkıntısı nedeniyle hükümetin, tren seferlerini azaltma planları yaptığı belirtilirken, ülkede 30’a yakın yüzme havuzu, artan enerji faturaları yüzünden kapılarını geçici olarak kapatma kararı aldı.

İsviçre’de kış mevsiminde enerji sorununun acil durum seviyesine gelmesi halinde tasarruf tedbirlerini uygulamayanların 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacağı açıklandı. Elektrikli sobaların kullanımının yasaklanacağı, evlerdeki sauna ve yüzme havuzlarının soğuk tutulacağı açıklandı.

Almanya’da kamu binaları, heykeller, anıtlar ve tabelaların ışıkları saat 22.00 ile 06.00 arasında kapatılırken, hastaneler dışındaki kamu binaları, 19 derecenin üzerinde ısıtılmayacak. Hükümetlerin önlemlerine karşı tepkiler ve protestolar da yayılıyor. Enerji krizine ve hayat pahalılığına karşı değişik ülkelerde kitlesel gösteriler oldu.

Almanya’da başkent Berlin, Leipzig ve Köln kentlerinde “heisser herbst-sıcak sonbahar” olarak adlandırılan ve binlerce kişinin katıldığı eylemlerde enerji krizi, enflasyon ve hayat pahalılığı protesto edildi.

Göstericilerin pahalılığa, ırkçılığa karşı pankart ve dövizler taşıdığı eylemde, hükümetin politikalarına tepki gösterildi ve “NATO Ukrayna’dan çekilsin”, “Kârlarınız için soğuktan donmayacağız” yazılı pankartlar taşındı.

Ukrayna’ya destek yerine ülkenin enerji ihtiyaçlarının giderilmesi çağrısında bulunan göstericiler, Rusya’ya karşı yaptırımların kaldırılmasını ve Kuzey Akım 2 boru hattından gaz sevkiyatının normale dönmesini istedi.

Çekya’nın başkenti Prag Wenceslas Meydanı’nda toplanan on binlerce kişi Çek hükümetini, Avrupa Birliği’ni ve NATO’yu protesto etti. Yaklaşık 70 bin kişinin katıldığı hükümet karşıtı protrotestoya bazı muhalefet partileri ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu destek verdi.

Göstericiler, hükümetten enerji krizinin etkilerinin hafifletilmesini ve hasarın onarılmasını, yerli sanayinin yabancı şirketlere bağımlılıktan kurtarılmasını talep etti. Gösteride ayrıca askeri tarafsızlık ve gaz tedarikçileri ile ve özellikle Rusya ile düşük fiyatlarla doğrudan sözleşmeler yapılması istenerek, AB ve NATO karşıtı sloganlarla, hükümet istifaya çağrıldı.

Protestonun ardından açıklamalarda bulunan Başbakan Petr Fiala ise, “Bunlar aşırı güçler. Bunlar Rusya yanlısı kişiler. Bunların yaptıkları ülkenin menfaatlerine zarar veriyor ve ülkenin çıkarlarına zarar vermek isteyen güçlerin organizasyonu” dedi.

İtalya’da Napoli kentindeki belediye binası önünde toplanan göstericiler elektrik faturalarını yakarak hayat pahalılığını protesto etti.

Yaz dönemi boyunca başta demiryolu ve liman olmak üzere değişik iş kolunda çalışanların grevlerinin yaşandığı İngiltere’de de başkent Londra’da bulunan Başbakanlık Ofisi önünde toplanan kalabalık, ülkedeki fiyat artışlarının neden olduğu hayat pahalılığını protesto etti. Göstericiler, “Daha fazla bahane yok”, “NATO’nun ürettiği krizin bedelini biz ödeyemeyiz” ve “Ödeme” yazılı pankartlar taşıdı.

İngiltere’de peş peşe iki önemli gelişme daha yaşandı. Ülke kraliçesini yitirdi. Elizabeth’in 70 yıllık devri kapandı. Emperyalist propaganda makinesi Batılı basın, Kraliçenin 96 yaşında ölmesinin ülkesinde şok etkisi yarattığını yazdı. Kraliçe Elizabeth’in ölüm haberi ardından ilk taziye yazanların başında İngiliz emperyalizminin uşağı Zelenski’nin gelmesi dikkat çekiciydi.

Diğer gelişme ise, Boris Johnson’un istifasının ardından yapılan seçimde gene bir savaş yanlısı Liz Truss’ın yeni başbakan seçilmesi. Seçim vaatlerinde finans sermayesinin çıkarlarını öne çıkaran Liz Truss, neo-liberal bir kabine oluşturarak görevine başladı.

Dış politikada Boris Johnson’un saldırgan yaklaşımını sürdüreceği öngörülen Truss’un, iç politikada da işçilerin grev haklarına kısıtlama, halkın protesto ve ifade özgürlüğüne yeni yasaklar getirmesi ve göçmenlere karşı daha sert politikaları uygulamaya koyması bekleniyor.

Parti liderliği ve Başbakanlık yarışının başlarında Truss, çok tartışılan göçmenleri Ruanda’ya gönderme planına Türkiye’yi de katmak istediğini söylemişti. Truss, milletvekillerine eğer Başbakan olursa iki ülke arasında müzakerelere başlayacağını aktarmıştı. Truss’ın bu sözleri Türkiye’de çok konuşulmuş ve tepki çekmişti.

Ülkemizde yaşanan sorunlara karşı işçi ve öğrencilerin eylem haberleri ile özetimize devam edelim.

PTT bünyesinde örgütlenme çalışması yürüten KESK Haber-Sen, 7 ayrı sendika yöneticisinin görev yerinin değiştirilmesini protesto etti. İzmir’de Bayraklı PTT Posta İşleme Merkez Müdürlüğü önünde toplanan ve “Sürgünler geri alınsın” pankartı açan ve “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları atan KESK üyeleri kurum bünyesinde son dönemde üyelerine yönelik artan baskıları protesto etti. İzmir’de “Baskı ve sürgünlere karşı direneceğiz” mesajı veren sendika üyesi emekçiler, başkent Ankara’ya giderek PTT Genel Müdürlüğü ve Ulaştırma Bakanlığı önünde ayrı ayrı eylem yapacaklarını duyurdu.

İstanbul Üniversitesi’nde yeni dönemde yemekhane ücretlerine yapılan yüzde 71 zamma karşı öğrenciler eylemdeydi. Yemekhane ücretlerinin öğün başına 3,5 TL’den 6,00 TL’ye yükseltilmesine tepki gösteren öğrenciler Beyazıt kampüsünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya çeşitli üniversitelerden birçok öğrenci de destek verdi. “Nitelikli ve ucuz yemek herkesin hakkıdır” ve “1,8 milyarlık bütçe Mahmut’un gözü öğrencinin cebinde” pankartlarının açıldığı açıklamada, “Yemekhane ücretsiz olsun”, “Krizin faturasını biz ödemeyeceğiz”, “Müşteri değil öğrenciyiz” dövizleri taşındı. Açıklamada sık sık, “Eğitim hakkımız engellenemez”, “Zamlı yemek istemiyoruz”, “Öğrenciler burada rektör nerede” ve “Zamlara boyun eğmeyeceğiz” sloganları atıldı. Öğrenciler açıklamada, “Ucuz ve kaliteli bir yemekhane hizmeti almak hakkımız. Öğrenciyi gözetmeyen bu kararınızdan geri dönün” dedi.

İzmir Ekonomi Üniversitesi öğrencileri de eğitim ücretlerine yapılan yüzde 80 zammı ve artan yemek fiyatlarını protesto etti. Üniversite önünde buluşan öğrenciler fahiş zamlara tepki göstererek topladıkları imzaları dilekçe ile rektörlüğe verdiler.

Sırbistan’da 14 aydır tutuklu bulunan ve Türkiye’ye iade edilmek istendiği için 95 gündür açlık grevinde olan devrimci Ecevit Piroğlu hastaneye kaldırıldı. Ecevit Piroğlu’na Özgürlük İnisiyatifi’nin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Türkiye’ye iade edilmek üzere 14 aydır Sırbistan’da tutuklu bulunan ve 95 gündür açlık grevinde bulunan Ecevit Piroğlu hastaneye kaldırıldı. Dün bilinç kaybı yaşayarak baygınlık geçiren Piroğlu bugün hastaneye kaldırıldı. Yaşam hakkı tehlikede” ifadeleri kullanıldı.

2023-2025 dönemine ilişkin hazırlanan orta vadeli ekonomi programında kurumların bütçeleri belirlendi. Diyanet’e yine birçok kurum ve bakanlıktan fazla ödenek ayrıldı. Bu yılki bütçesi 22,9 milyar TL olan Diyanet’e gelecek yıl için 35,9 milyar TL ödenek ayrıldı. Diyanet bu bütçesiyle İçişleri, Dışişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Kültür ve Turizm, Sanayi ve Teknoloji, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği, Ticaret, olmak üzere toplam yedi bakanlığın bütçesinin toplamını geride bırakacak. Verdiği fetvalarla sürekli gündemde yer alan Diyanet, yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar sisteminin koruyucusu ve kollayıcısı olma görevini başarıyla sürdürüyor. Ülkemizin kaderi ve geleceğini ezilenlerin ve yoksulların aleyhine sürdürülmesinde Diyanet hep gayretle ve etkili bir şekilde çalıştı. Bu kadar büyük bütçeyi hak ediyor doğrusu!

Enerji krizi, enflasyon ve hayat pahalılığına karşı protestolarla geçen bir haftayı geride bıraktık. “Kışın uzun geçeceği” söyleniyor ve önümüzdeki süreçte emekçilerin “krizin bedelini biz ödemeyecegiz” seslerinin yükselmesi bekleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.