Nâzım Hikmet’i saygıyla anıyoruz

0
281

Ülkemizin ve dünyanın büyük şairlerinden Nâzım Hikmet Ran 3 Haziran 1963’te hayata gözlerini yumduğunda 61 yaşındaydı. Nazım’ın aramızdan ayrılışının üzerinden de tam 61 geçti.

O, bugüne kadar olduğu gibi daima “dostlarının arasında ve güneşin sofrasında” bizimle olacak.

Nazım Hikmet’i saygı ve özlemle anıyoruz.

OTOBİYOGRAFİ

1902’de doğdum

doğduğum şehre dönmedim bir daha

geriye dönmeyi sevmem.

üç yaşımda Halep’te paşa torunluğu ettim

on dokuzumda Moskova’da komünist

Üniversite öğrenciliği

kırk dokuzumda yine Moskova’da Tseka-

parti konukluğu ve

on dördümden beri şairlik ederim.

kimi insan otların kimi insan balıkların

çeşidini bilir ben ayrılıkların

kimi insan ezbere sayar yıldızların adını ben hasretlerin

hapislerde de yattım büyük otellerde de

açlık çektim açlık grevi de içinde ve

tatmadığım yemek yok gibidir

otuzumda asılmamı istediler,

kırk sekizimde Barış madalyasının bana verilmesini verdiler de

otuz altımda yarım yılda geçtim dört metrekare betonu

elli dokuzumda on sekiz saatte uçtum Prağ’dan Havana’ya.

Lenin’i görmedim

nöbet tuttum tabutunun başında 924’te

961’de ziyaret ettiğim anıtkabri kitaplarıdır

partimden koparmağa yeltendiler beni sökmedi

yıkılan putların altında ezilmedim

951’de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm üstüne ölümün

52’de çatlak bir yürekle dört ay sırt üstü bekledim ölümü

sevdiğim kadınları deli gibi kıskandım

şu kadarcık haset etmedim Şarlo’ya bile

aldattım kadınlarımı

konuşmadım arkasından dostlarımın

içtim ama akşamcı olmadım

hep alnımın teriyle çıkardım ekmek paramı,

ne mutlu bana

başkasının hesabına utandım

yalan söyledim

yalan söyledim başkasını üzmemek için ama durup dururken de yalan söyledim

bindim tirene, uçağa, otomobile,

çoğunluk binemiyor.

operaya gittim,

çoğunluk gidemiyor adını bile duymamış operanın

çoğunluğun gittiği kimi yerlere ben de gitmedim 21’den beri

camiye kiliseye tapınağa havraya büyücüye, ama kahve falına baktırdığım oldu

yazılarım otuz kırk dilde basılır Türkiyem’de Türkçemle yasak

kansere yakalanmadım daha

yakalanmam da şart değil

başbakan filân olacağım yok

meraklısı da değilim bu işin

bir de harbe girmedim

sığınaklara da inmedim gece yarıları

yollara da düşmedim pike yapan uçakların altında

ama sevdalandım altmışıma yakın

sözün kısası yoldaşlar

bugün Berlin’de kederden gebermekte olsam da insanca yaşadım diyebilirim

ve daha ne kadar yaşarım, başımdan neler geçer daha kim bilir.

11 Eylül 1961, Doğu Berlin

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.