2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS)
sonuçları açıklandı. YÖK verilerine göre, sınava giren yaklaşık 2 milyon 560 bin adaydan sadece 785 bin 186’sı bir yükseköğretim programına yerleşebildi. Tercih yapan 1 milyon 412 bin adayın yalnızca yüzde 55,6’sı üniversiteye girebilirken, yüz binlerce genç ise eğitim hakkından mahrum kaldı.
2025 YKS sonuçlarına ilişkin açıklama yapan Eğitim Sen, Türkiye’deki eğitim sisteminin ve yükseköğretim politikalarının derin krizini bir kez daha açığa çıkardığı değerlendirmesinde bulundu.
Açıklamada, YÖK’ün açıkladığı verilerin “Eşitsizlik üreten sistemin çarpık tablosunu” ortaya koyduğunu, bu durumun eğitimin temel bir hak olmaktan çıkarılarak elemeci ve rekabetçi bir yapıya büründüğünün bir ifadesi olduğu belirtildi. Adayların sadece yüzde 42’sinin ilk üç tercihinden birine yerleşebilmesi, gençlerin kendi ilgi ve yeteneklerine göre değil, sistemin sunduğu sınırlı ve dayatılmış seçeneklere yönlendirilmesinin açık göstergesi olarak değerlendirildi.
Özel üniversite ücretlerindeki fahiş zamlar ve artan yaşam maliyetleri nedeniyle gençlerin vakıf üniversitelerine ilgisinin azaldığına dikkat çekilen açıklamada, devlet üniversitelerindeki doluluk oranı yüzde 99’a ulaşırken, vakıf üniversitelerinde doluluk oranının yüzde 75,8’de kaldığı belirtildi.
Açıklamada, 2025 yılında liseyi bitiren 812 bin 210 öğrenciden 577 bini tercihte bulunmazken, tercih yapan 235 bin öğrenciden sadece 133 bin 700’ü lisans programlarına yerleştiği, bu rakamların gençler arasında gelecek kaygısının arttığının ve eğitimden uzaklaştıklarının bir göstergesi olduğu belirtildi.
Tıp, hukuk, diş hekimliği, öğretmenlik, mimarlık ve mühendislik gibi kritik bölümlerde yüzlerce kontenjanın boş kalmasını da “eğitim planlamasında ciddi koordinasyonsuzluk ve meslek alanlarına yönelik belirsizlikleri” gösterdiğinin vurgulandığı açıklamada, üniversiteye kayıt yaptıran öğrencilerin barınma, ulaşım, beslenme gibi temel sorunlarla da karşı karşıya kaldığı ifadelerine yer verildi.
Son 5 yılda 716 binden fazla öğrencinin kayıt sildirmesini hatırlatan Eğitim Sen, son olarak şunları sıraladı:
- Yükseköğretim bir hak olmalıdır, ayrıcalık değil. Üniversiteye girişte elemeci sınav sistemi kaldırılmalı, öğrencilerin yetenek ve ilgi alanlarına göre yönlendirildiği bir sistem inşa edilmelidir.
- Üniversite kontenjanları ticarileşmeye göre değil, toplumsal gereksinimlere göre planlanmalıdır.Vakıf üniversiteleri denetlenmeli, kamu kaynaklarıyla desteklenen burslu ve ücretsiz eğitim imkânları sağlanmalıdır.
- Gençlerin barınma, beslenme, ulaşım ve burs sorunları acilen çözülmelidir. Kamusal yurtlar artırılmalı, öğrenciler yoksulluğa ve geleceksizliğe mahkûm edilmemelidir.
- İstihdam politikaları yeniden düzenlenmeli, genç mezunların güvenceli işlere erişimi güvence altına alınmalıdır.
- YÖK kapatılmalı, demokratik, özerk, özgürlükçü ve çoğulcu bir yükseköğretim sistemi kurulmalıdır.