Mahalle Çalışmalarımız Üzerine – 1: Dayanışmayla İnsanlaşabiliriz

0
121

Mert Şahin

Günümüzde toplumlar, nesillerdir kapitalist üretim ilişkileri içindeki bir dünyada yetişmekte. Doğal olarak bunun insan davranışları üzerindeki derin etkilerini gözlemleyebiliyoruz. İnsanlar sistem tarafından izole olmaya itiliyor, bencilleşiyor ve bireysel kurtuluş yolları aramaya çalışıyor. Dayanışmanın ve toplumsal bağların görece güçlü olduğu bizim topraklarımızda bile bu ilişkiler hakimdir.

Bireyci eğilimlerle yetişen insan yalnızlaşıyor, toplumdan soyutlanıyor ve hatta kendini toplumun geri kalanına karşı rekabet halinde hissediyor. Birçok insan haliyle umutsuzluğa kapılıyor, depresyona itiliyor ve hatta tüketmekten başka bir şey yapamaz hale gelip insanlıktan uzaklaşıyor. İnsanı insan yapan, toplum içinde oynadığı roldür; bu sebeple de kapitalizme karşı insanlaşma direnişinin, ısrarının yolu kuşkusuz toplumsal dayanışmadan geçer.

İnsan kendini ancak toplum içinde var edecektir; topluma karşı bir varoluş ise kişide bahsettiğimiz yıkımlara yol açar.


Bireyciliğin ve rekabetin yol açtığı umutsuzluğa karşı alternatif bir gelecek sunarak umut yaratmak hepimizin görevidir. Bu alternatifi görebilmek ve gösterebilmek için somut adımlar atmak, çaba göstermek gerekir. Bu çaba, gerçekte insanlaşma çabasıdır.

Dayanışma duygusu kuvvetli insan, sistemin saydığımız yıkıcı etkilerine karşı dirençlidir. Bireycilik karşısında çelik gibi bir irade ortaya koyar, sinmez veya umutsuzluğa kapılmaz, diğerlerini aşağı çekip kendi kurtulmaya çalışmaz; “ya hep beraber ya da hiçbirimiz” der. Bu bir ermiş tarifinden öte, yalnızca insanın tarifidir; bu nedenle dayanışma için ısrar, insanlaşma çabasıdır.

Kapitalist sistem, öğrenci gencin derslerine, bireysel gelecekle ilgili planlara ve bireysel yaşama gömülmesini bekliyor. Dünyasını bunlarla ve benzeri bireysel faaliyetlerle sınırlamak, topluma yabancılaşmaya ve sağlıksız bir gelişmeye yol açacaktır. Bu gelişme stratejisi ve hayat anlayışı, gençleri kapitalist sisteme ve egemen güçlere teslim olmaya hazırlamaktadır. Bir öğrenci elbette derslerine çalışacak ve geleceği için hazırlanacaktır. Ancak insan, hayata insanlığın ve halkının dünyasından bakarak kendisini tamamlayabilir. Bunun yolu da; üreten ve yaratan insanların yaşamını, hakları ve özgürlükleri için direnen insanların durumlarını merak etmekten, onların yanında yer almaktan, grev ve direnişteki işçileri ziyaret etmekten, dünyayı değiştirmek için diğer insanlarla birlikte düşünmek, çalışmalar yapmaktan geçmektedir. İşte mahalle çalışması, gençlerin halkla ilişki içinde gelişme alanlarıdır. Özel amaçlar ve bireysel sebeplerle değil, dayanışmacı amaçlarla bir mahalleye gitmek; insanların yaşamlarını öğrenmek ve hiçbir özel çıkar gözetmeksizin, alçakgönüllü ve saygılı bir tutumla insanların hayatlarına yardımcı olmak ve bu çalışmalar içinde geleceği birlikte tasarlama ve kurma yolunda güven ilişkileri geliştirmek, gençliğe gerçek bir yurtseverlik bilinci ve çok önemli sosyal yetenekler kazandıracaktır. İnsan, kendi dar dünyasını aştıkça ve egemen güçlere değil ezilenlere yaklaştıkça gelişir ve güçlenir.

Temas ettiğimiz mahallelerde elbette kapitalizmin insan üzerindeki etkileriyle karşılaşacağız. Ancak biliyoruz ki insanın en derin özelliği, onun bireyci değil sosyal yanıdır. Burjuvazinin propagandaları, beyin yıkamaları, kapitalist toplumsal hayatın insanlara ana karnından mezara kadar empoze ettiği bencillik, insanın sosyal yanını yalnızca gölgeleyip bastırabilir. İnsanın en önemli özelliği olan sosyal yanı daima yaşayacaktır. Mahallelerde halkın, biraz da mevcut şartlardan dolayı, birçok konuda dayanışmaya doğru doğal bir eğilimi olduğunu görebiliyoruz. Bu eğilim, uygun konular üzerinde ve devamlı bir şekilde teşvik edildiğinde, kalıcı bir mahalle dayanışmasının oluşması mümkündür. 

Bahsettiğimiz teşvikleri takdir edecek grup, büyük oranda mahalle gençleri ve kadınlar olacaktır. Mahallelerdeki sorunlara baktığımızda, kapitalist düzende geleceksizleştirilmiş, umutsuz gençlerin bir bireysel çözüm yolu olarak çeşitli çetelere katıldığını veya uyuşturucu tüketiciliği/satıcılığı yoluna düştüğünü görüyoruz. Gelecek yazımızda bu konuyu ele alacağız.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.