Venezuella’da defalarca tekrarlanan darbe girişimleri dün yeni bir evreye taşındı. Venezuella’da Hugo Chavez Devlet Başkanlığı döneminden başlayan ve ABD destekli muhalif hareket Nicolas Maduro’nun başkanlığı döneminde de sürmekteydi.
Muhalefetin yeni liderlerinden Juan Guido kendini geçici başkan ilan etti. ABD’den destek gecikmedi ve Başkan Trump, Juan Guıdo’yu Venezuella’nın yeni meşru lideri olarak tanıdıklarını açıkladı. Trump’ın açıklamasının ardından Kanada, Peru, Arjantin, Kolombiya, Guetemela, Brezilya, Şili ve Paraguay adına yapılan açıklamalarda da muhalefet lideri geçici devlet başkanı olarak ilan edildi.
Başkanlık Sarayı’nın önünde açıklama yapan Devlet Başkanı, ülkelerine yapılan müdahaleye ve darbeye izin vermeyeceklerini belirtti ve ABD ile olan tüm siyasi ve diplomatik ilişkileri kesme kararı aldıklarını açıkladı. Diplomatik delegasyonların da ülkeyi terketmeleri için 72 saat istendi süre tanıdıklarını ekkledi.
ABD emperyalizminin Venezuela’ya müdaheleleri demokrasi ve insan hakları için değil, ülkenin zengin petrol, doğal gaz ve altın kaynaklarını sömürmek içindir. Bu yüzden bir yandan ülkenin sorunlarını ağırlaştırırken diğer yandan da bütün suçu iktidara yakmaya çalışıyorlar. Venezuela yönetimine devrimcilerin de çok eleştirisi var. Bununla birlikte ABD emperyalizminin müdahelesine karşıyız.
Bolivya, Küba, Meksika, Rusya, Çin ve Türkiye adına yapılan açıklamalarda Maduro’nun Venezuella’nın yasal Devlet Başkanı olduğunu belirttiler.
Türkiye’de kendini yasama, yürütme ve yargının tek söz sahibi durumuna getirerek dinci faşist bir yönetim oluşturmuş olan Erdoğan’ın yaptığı açıklama ilginçti.
‘’Sandıktan çıkana saygı duyacaksınız. Sandıktan çıkana saygı duymuyorsanız bunun adı demokrasi değildir. Bu totaliter bir zihniyettir, totaliter bir anlayıştır. Maduro sandıktan çıkmıştır ama onu hazmedemeyen başta LİMA ülkeleri olmak üzere… Son anda, doğrusu Sayın Trump’ın bu tür bir açıklaması demokrasiye inanmış bir insan açısından beni de şok etmiştir.’’
Erdoğan Türkiye’de seçilmiş belediye başkanlarının yerine ‘’kayyum’’ atarken sahip olduğu gücü nasıl ki kendi iktidarı için istediği şekilde kullanıyorsa, ABD’ de hegonomik gücüyle bunu dünya genelinde uygulamaktadır. Erdoğan’ın demokrasiden anladığı, dinci tek adam diktası altında göstermelik seçimlerden ibarettir.
Erdoğan biliyor ki Türkiye büyük bir ekonomik krize doğru gidiyor ve AKP güç kaybediyor. Büyük şehirlerde yerel seçimlerin muhalefet tarafından alınacağı görülüyor. Erdoğan’ın endişesi bundandır. Önümüzdeki dönemde halkın dinci diktaya karşı yükselecek olan tepkilerinin ABD ve AB yanlısı güçlerin eline geçmemesi için Venezuela’da yaşananlar üzerinde düşünmemiz gerekiyor.
