OHAL sürecinde ilan edilen KHK ile rektör atama yetkisini eline alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ ın atayacağı rektörlere akademik kadro oluşturma yetkisi veriliyor.
YÖK’ nun meclise sunduğu yasa tasarısının kanunlaşması halinde üniversiteler tamamı ile tek renkli bir hal alacak.Bir başka deyişle ‘ tüm kadroyu sarayın rektörleri belirleyecek ve büyük olasılıkla AKP’ li olmayan akademisyen adayları üniversitelerde kürsü sahibi olamayacak’ .
Yasa Teklifi Muhalefetin İtirazlarına Rağmen Kabul Edildi
YÖK’ nun yeni teklifi muhalefetin ‘kadrolasma tehlikesi olur ‘itirazlarına rağmen meclisten geçti.
Yeni sisteme göre Yard.Doç.’ ligin yerine getirilen Doktor Öğretim Görevlisi YÖK tarafından ilan edilecek.
Yasa teklifindeki ‘ilan edilen bu kadrolar yüksek öğretim kurumlarında ilgili birimlerin yönetim kurullarının görüşü alınarak’ ifadesi muhalefetin itirazları üzerine ‘ ilan edilen kadrolara biri fakültelerde dekan, biri o birinin yöneticisi biri de o yüksek ogöreyim kurumunun dışından olmak üzere üç profesör ya da doçent tespit edilerek bunlardan adayların her biri için yazılı mütalaa istenecek.Dekan ya da ilgili müdür yönetim kurumunun görüşünü aldıktan sonra önerileri rektöre sunacak.Atama rektör tarafından en fazla dört yıl süre ile yapılacak’ şeklinde değiştirdi.
Muhalefet kanadı kadrolaşma çekinces
CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı da atama öncesi jüri denetiminin kaldırılmasına tepki göstererek “Atamayı kim yapacak? Rektör. Jüri? Jüri yok. Rektör bu atamayı nasıl yapacak? İlgili bölüme danışacak. Danıştı, ilgili bölüm dedi ki: ‘Biz A şahsını istiyoruz’ Rektörü bağlar mı? Bağlamaz. Yani, hâkim sizin imza ettiğiniz bu yasaya göre diyecek ki: ‘Rektör danışmış, atamasını yapmıştır’ Öbür türlü jüri ‘A şahsını atayın’ dediğinde rektör B şahsını atarsa yargıya gidip bunu çevirebilir, onlarca,yüzlerce örneği var bunun ama eğer bunu kabul ederseniz doktor öğretim üyesinin atanması sadece ve de sadece rektörün iki dudağı arasında olur” diye konuştu.
HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, “Maalesef şu andaki yasayla kadrolaşmanın önünü daha çok açarsınız. Üniversitelerin en temel problemlerinden bir tanesi liyakate göre değil, benim adamım, benim cemaatim, benim tarikatım şeklindeki atamalar. Şimdi siz bunu rektöre bağlarsanız, AKP’li olmayanların yükseköğretimde yer bulamaması anlamına gelir” dedi.
.