Mehmet Tanlı / Almanya
Türkiye’de tarihi seçimlere iki gün kala AB ülkeleri, özellikle de özel ilişkilerimizin bulunduğu dört milyona yakın insanımızın yaşadığı, çalıştığı, NATO müttefikimiz, büyük ticari ortağımız, bize en yakın ve zaman zaman da Ankara‘dan yapılan açıklamalar, iki ülke arasındaki kriz nedeniyle en uzak duran Almanya‘da medyanın önemli temsilcileri seçimler üzerine neler yazıyor, Alman halkı ne düşünüyor, nasıl bir Türkiye istiyor? Bunları araştırdım ve Türkçe‘ye çevirerek haberleştirdim. İsterseniz haberime Almanya’nın en ciddi politika dergisi Spiegel’in internet sayfası olan Spiegel Online ile başlamak istiyorum.
“POLİTİK DERGİ SPIEGEL ONLINE“ NE DİYOR?
Muharrem İnce‘nin Yalova mitingine bizzat katılıp, izleyen muhabirleri “Maximilian“ Popp imzalı haberde şunlar var: ‘‘Muharrem İnce‘nin ateşli, heyecanlı, coşkulu geçen seçim çalışmaları, mitingleri Türkiye‘de hem kendi taraftarlarını ve hem de karşıtlarını pozitif anlamda tamamen şaşırtmış durumda. İnce Başkan olmak istiyor. Tüm bu coşkun atmosfer, hava, kalabalıklar, heyecanlı mitingler 24 Haziran‘da Erdoğan‘ı yenmeye yetecek mi? İnce seçimleri kazanması durumunda radikal değişikliklere , düzenlemelere gidecek. İnce‘nin performansı ile CHP’de ayağa kalkmıştır. Erdoğan‘ın çantada keklik olarak gördüğü seçimlerde en az ikinci tura kalınacak ve Erdoğan kaybedecek gibi görünüyor.
‘‘YÜKSEK TİRAJLI GAZETELERDEN DIE WELT NE DİYOR?”
Yine Almanya‘nın saygın ve Tirajı yüksek gazetelerinden birisi olan Die Welt gazetesi ise Türkiye‘de seçim kampanyalarıyla ilgili Muharrem İnce ile yaptığı röportajı manşetten yayınladı. İnce‘nin seçim kampanyalarının en büyük sürprizi olduğunu, seçimleri kazanması halinde Türkiye‘nin rotasını tekrar Avrupa‘ya çevireceğini yazıyor. Bu haberde İnce ‚‘‘Erdoğanın artık sunabileceği hiç bir çözüm kalmadığını, çözüm üretemediğini‘‘ söylüyor. Ayrıca Türkiye‘de şu an büyük bir değişim ruhu yaşandığını, yüksek okul mezunu gençlerin çalışmak istediğini, şiddete maruz kalan kadınların artık ikinci sınıf vatandaş olarak muamele görmek istemediğini, bunun son bulması gerektiğini, Erdoğan‘ın icraatlarından hem işci kesiminin hem de işverenlerin hiç memnun olmadığını değişim istediklerini söylüyor.
LİBERAL-SOL ‘FRANKFURTER RUNDSCHAUDA‘ GAZETESİ
Frankfurt’ta yayımlanan ve Alman medyasının sol liberal çizgideki önemli gazetelerinden olan Frankfurter Rundschauda ise Türkiye Muhabiri Frank Nordhausen imzalı bir haber yaptı. Alman Hür demokrat Parti‘sine(FDP‘ye) yakın Naumann-Stiftung (Vakfı) İstanbul şubesi müdürü Hans-Georg Fleck ile bir röportaj yapıldı.
MUHALEFET DİKKAT ETMELİ, REFERANDUMDAKİ GİBİ HİLE OLMAMALI
Tedirgin Erdoğan seçime gitme kararıyla tamamen yanlış bir hesaplama yaptı. Ekonomideki veriler endişe verici. Muhalefetin güçlü adaylar çıkaramayacağını ve “Millet İttifakı“nı tahmin edemeyen Erdoğan‘ın bir baskın seçimle durumu kurtaracağını sanmıştı. Şu an beş dişli rakip adaya karşı mücadele ediyor. Şimdi muhalefet Referandumdaki gibi seçimlerde hile konusunda çok daha dikkatli olmalı. Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. tura kalması durumunda Erdoğan‘ın işi daha da zorlaşacaktır. Bu safhada tek yanlı yayın yapan ana akım medyanın tutumu da çok manidar. Partiler hiç de eşit şartlarda yarışmıyorlar ‘‘dedi.
ÇOK OKUNAN GAZETELERİNDEN ‘BILD‘ NE DİYOR?
Almanya‘nın en büyük Bulvar Gazetelerinden Bild ise Julian Röpcke und Sinan Senyurt imzalı Türkiye‘deki seçim haberinde ‚‘‘ Hükümete yakın bir TV Kanalı olan TV Net bir politik tartışma programında yanlışlıkla (ama değiştirilmiş, hileli biçimde) 3 gün sonra gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçim neticelerinin Anadolu Ajansı çıkışlı verilerini ekrana yansıtarak büyük bir skandala imza attı. Muhalefet ise bunun deneme filan olmadığını, planlanmış bir senaryonun yanlışlıkla çok erken devreye sokulması olduğunu ve bununla Erdoğan yanlılarının kendilerini ele verdiğini söyledi.
COSMO VE KÖLN RADYOSU
Almanya’da WDR adlı devlet yayın kurumunun moderatörleri arasında Türkiyeli arkadaşlarımızın da bulunduğu sevilen radyo programı Cosmo ve Köln Radyosu ise günlerden beri uzman ve dinleyicilerine bağlanarak, parti temsilcilerini stüdyolarına çağırarak bu konuyu inceliyor, tarafsız biçimde nabız yokluyor büyük bir dinleyici kitlesini bilgilendiriyor. Tüm diğer Alman medya organları da benzer haberlerle Türkiye’deki seçimi heyecanla yakından izliyorlar.
ALMAN HALKININ ÇOĞUNLUĞU TÜRKİYE’DE İKTİDAR DEĞİŞİMİNDEN YANA
Almanya’da sokaktaki halk ise seçimler sonrası laik, demokratik, insan haklarına saygılı modern bir Türkiye istiyor. Alman siyasileri ve özellikle de Merkel Hükümeti, Türkiye‘deki seçimler konusunda çok temkinli ve yaptıkları açıklamalara çok dikkat ederek Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ı kızdırmak istemiyorlar ama İnce‘nin performansından da hayli memnun ve umutlulular. Erdoğan’ın sık sık dile getirdiği tehditleriyle 3 milyon Arap savaş mültecisini Almanya‘ya yollamasın diye rengini belli etmiyor. Buna ek olarak Türkiye ile ticaret yapan 6800‘e yakın Alman işletmesinin lobi gücünü de takdir edersiniz. Ticari ilişkilerin, rantın, insan haklarının, medya özgürlüğünün önüne geçmesi, Türkiye‘de mücadele veren demokrasi mücadelesi ile yeterli biçimde gösterilmeyen dayanışma ruhu çok üzücü ve acı bir durum. Burda Batı, AB biraz da talihsiz biçimde kendi savunduğu değerlerle çelişiyor ve inandırıcılığını kaybediyor. Almanya‘da çok güçlü olan sosyal kurumların temsilcileri, STK yöneticileri ise AKP ve Siyasal İslamın 16 yıllık iktidarı döneminde Almanya‘daki Türklerin muhafazakar kesiminin Alman toplumuna uyumdan, Almanlarla kaynaşmaktan vazgeçtiğini, kendi kurdukları küçük dünyalarında sosyal izalasyon içerisinde getto benzeri semtlerde oturduğunu söylüyorlar. Bunda da Erdoğan‘ın bir kısım inanç kurumları, camiler, vakıflar kendi kurdurdukları uydu dernekler ve ana akım medya üzerinden insanları olumsuz etkilemesinin önemli bir rol oynadığını iddia ediyorlar. Bu nedenle de yeni bir başlangıç, faydalı ilişkiler kurmak, ortak projeleri hayata geçirmek için pazar günkü seçimlerde Muharrem İnce‘nin kazanmasını, CHP‘nin başını çektiği muhalefetin başarılı olmasını diliyorlar.
