22.06.2013/
Ankara’da polisin gözaltı terörü protesto edildi
Bu sabah Ankara’da terörle mücadele ekiplerince eş zamanlı olarak 26 adrese operasyonlar düzenlendi. Ankara’da yapılan Gezi parkı direnişine destek eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle aralarında Odak Dergisi çalışanları Gizem BAYRAM ve Hüseyin ARLIER’in de bulunduğu 30 dan fazla kişi gözaltına alındı. Bununla birlikte 24 saat boyunca avukatla görüşmeleri de engellendi. Yapılan bu operasyonları protesto etmek ve gözaltına alınan tüm arkadaşlarımızın serbest bırakılması için 18.06.2013 tarihinde, saat 18.00 de Yüksel Caddesi’nde bir basın açıklaması gerçekleştirdik. ‘’Kitle Ak Parti binasının önüne giderek protestolarını orada gerçekleştirmek istedi. Fakat polis barikatlarla ablukaya aldığı kitleyi sararak yürümesine engel oldu. Aynı zamanda halktan insanlarında basın açıklamasına katılmasını engelledi. Basın açıklamasının ardından insan hakları anıtının önünde 10 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.Oturma eylemi esnasında devletin ve polisin uygulamış olduğu faşizm deşifre edildi. Protesto boyunca “katil devlet hesap verecek, katil polis hesap verecek, gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz, gözaltılar serbest bırakılsın” sloganları atıldı ve eylem iradi bir şekilde sona erdirildi.
Eyleme katılan kurumlar : ODAK, ESP, SDP, KALDIRAÇ, HALK CEPHESİ, TKP 1920, SODAP, ALINTERİ, EMEK PARTİSİ, SYKP, SDH, BDSP.
Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz.
Yaşasın devrimci dayanışma.
ODAK – GENÇ DİRENİŞÇİ
SDP’Lİ DEVRİMCİLER SERBEST BIRAKILSIN!
11 Haziran 2013-
Erdoğan halk direnişini ezmek için her zaman yaptığını yaptı ve direnişçiler hakkında yalanlar yaydı. Direnişçilerin yakıp yıktıklarını, camiye içkiyle girdiklerini, başörtülü kızlara saldırdıklarını ve Türk bayrağını yakıp yerine örgüt bayrakları astıklarını iddia etti. Ardından da bu sabah Taksim’e saldırdı.
Taksim’e saldıran polisin oraya daha dün Erdoğan’ın “sarhoş” diye alay ettiği Mustafa Kemal’in resimlerini ve Türk bayrağını asması anlamlıdır. AKP, direnişçileri dinsel inançları olan, Mustafa Kemal’e ve Türk bayrağına saygı duyan insanlarla karşı karşıya getirmek istiyor. Onları biz kendilerine karşı gelen herkesi “Ergenekoncu”, “darbeci” diye damgalamalarından ve insanların özel hayatları hakkında aşağılık komplolar kurmalarından tanıyoruz. Her türlü yalanı ve iftiraya kolaylıkla başvuracak kadar ahlaksız insanlardır.
Kaldı ki, devrimciler Gezi Parkı’nda namaz kılan insanları korurken Taksim’e saldıran polisin ilk yaptığı iş Anti-kapitalist Müslümanlar grubunun namaz kıldığı mescidi yıkmak oldu.
Polis Taksim’i ezmek için Sosyalist Demokrasi binasına yöneldi ve aralarında Ulaş Bayraktar’ın da bulunduğu 70 SDP’li devrimciyi yaralayarak gözaltına aldı. Binadan çıkarıldığı söylenen testere, çekiç, ekmek bıçakları “terörizm delili”; SDP MK üyesi Ulaş Bayraktaroğlu ise “provokatör” olarak tanıtıldı. Polis aynı gün İstanbul adliyesinde Gezi Parkı direnişçileriyle dayanışma yapan avukatlara da saldırdı ve onları da gözaltına aldı. 4 günlük gözaltı süresinin ardından aralarında Ulaş Bayraktaroğlu’nun da bulunduğu 4 SDP’li tutuklandı. SDP molotoflu saldırılarla ilgili iddiaları ısrarlı bir şekilde yalanlamaktadır. Polis Taksim’de saldırı ve tertiplerine devam eder ve “Dokunmayacağız” dediği Gezi Parkı’nı ikide bir gaza boğarken demokratik güçler Taksim’e dayanışmaya gidiyor.
Bizler, direnişin meşru eylem çizgisinde yürümesi gerektiğinin bilincinde olarak polisin provokasyonlarını lanetliyoruz. Saldırıya uğrayan SDP’li kardeşlerimizin yanındayız.
Gözaltına alınan devrimciler serbest bırakılsın!
Faşizme Karşı Omuz Omuza!
Odak Dergisi