Gökhan Kalkan
Tarihindeki en kalabalık ve en “ilgi çekici” zamanlarını yaşıyor bit pazarları…
Eskiden arada-sırada uğranan, 3-5 tezgahın, 5-6 ihtiyarın bulunduğu bit pazarlarında günlük az sayıda kişi oraya uğrar, yapı malzemeleri gibi ihtiyacı olan malzemeleri arar, pek piyasası olmayan asker ayakkabıları gibi malzemeler satılırdı.
Adı gibi bit pazarları, hem küçük olur, hem de sınırlı sayıda malzemeye ulaşılırdı.
Kayseri’de bulunan bit pazarı zaman içerisinde çeşitli yerlere taşındı, iki-üç kez yıkılıp yeniden yapıldı. En sonda ise Çamlık denilen ve resmi adı Beştepeler Mesire Alanı olan yerin önüne, hemen hemen bu 1 dönümlük araziye taşındı ve etrafı çevirilerek satıcılar için kulübeler oluşturuldu. Artık kalabalık denilebilecek kitleleri ağırlamaya başladı bit pazarı.
Yıllardır geniş insan gruplarının gitmediği-uğramadığı bu yerde şimdi görülenler şaşkınlıkla izlenecek türden! Yüzlerce tezgaha artık binlerce insan geliyor…
Artık her türlü yiyecek, giyecek ve hırdavat malzemesi bulunabiliyor. Bit pazarı, 1 dönümlük arazisini aşmış, 8-10 dönüme yayılmış tezgahlar. Her yerden insan akını… Suriyeliler, Türkler, Kürtler… Çok sayıda insanı görüyorsunuz orada.
Her türlü ihtiyacını “bit pazarından” karşılayan bir kitle oluşmuş artık, 4 evden birinin sosyal yardım aldığı Kayseri’de. Bu da yoksulluğu açıkça gözleri önüne seriyor.
Deyim yerindeyse, bit pazarı, insan pazarı halini almış! Eskiden, ıvır zıvır aramaya, görmeye gidenler, şimdi en temel ihtiyaçlarını oradan karşılıyor… İşte ülkemizin geldiği hal! Bit pazarı, bir garip yoksulluk öyküsü haline gelmiş.
