Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyum Naci İnci tarafından derslerine son verilen akademisyen Can Candan’ın, kampüs içinde açık alanda ders yapmasına da izin verilmedi. Okula girişi engellenen Candan, “rektörlüğün talimatı” denilerek kampüse girişinin engellendiğini açıkladı.
Sosyal medya hesabından konuyla ilgili paylaşım yapan Candan, “Dersime geldim. Kale Kapı’dan okuluma alınmıyorum. Öğrencilerlerime, meslektaşlarıma, doktoruma ve bankama (Garanti Bankası) ulaşamıyorum. Boğaziçi hocası eşimi ofisine bırakamıyorum.” diye yazdı.
Can Candan’ın kampüs içine alınmasına izin verilmemesine tepki gösteren Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri de, Kale Kapı’da toplandı ve nöbet gerçekleştirdi. Akademisyenler, Candan’ın kampüse alınmama kararının geri alınması talebiyle Kale Kapı’da bekleyişlerini sürdürüyor.
Candan, daha sonra paylaştığı videoda şunları kaydetti:
“Boğaziçi Üniversitesi’nin Kale Kapısı olarak bilinen Aşiyan Kapısı’ndayız. Bugün saat 10.00’da öğrencilerimle bir buluşma organize edilmişti. ‘Belgesel Sinema’ dersimin ilk buluşmasını Güney Meydan’da öğrencilerimle bir açık ders olarak gerçekleştirecektim. Sosyoloji bölümünde öğretim üyesi olan eşimle birlikte aracımızla geldik. Beni gördükleri zaman ‘Hocam, sizi okula alamayız’ dediler, neden dediğimde, ‘rektörlüğün talimatı’ dediler. Yapmayı planladığım açık dersimi şu anda yapamıyorum. Yarım saat geçti, gecikmiş durumdayız. Öğrenciler bekliyor, ben bekliyorum.
Aynı zamanda ben 14 senedir bu kurumun akademisyeni olduğum için aile sağlık merkezinde doktorum var, Garanti Bankası’nın müşterisiyim, ofisim burada. Akademisyenliğim bir yana bir vatandaş olarak sağlık hizmetime erişimim engellenmiş durumda, bankama erişimim engellenmiş durumda, eşimi de ofisine bırakamıyorum. Dolayısıyla şu an kapıda bekliyoruz. Tutanak tuttuk bekliyoruz.
Doktor ya da banka işim acil olmadığı için başka zaman da halledebilirim ama benim için en üzücü olan şey, 14 yıllık kurumumun kapısında çevik kuvvet, güvenlik, sivil polis tarafından çevrilmiş olmamız ve kampüse alınmamam. En trajik ve üzücü olan da öğrencilerimin eğitim hakkının ihlal ediliyor olması ve öğrencilerimle buluşmamın engelleniyor olması.
Bu çok üzücü bir şey, 2021 yılı Türkiye’sinde görmek istemediğimiz şeyler bunlar. Ama hepiniz takip ediyorsunuz Ocak ayından beri Boğaziçi’nde olanları. Bunların olmaması, değişmesi gerekiyor.”
