İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi ve Kayıp Ailelerinin her hafta yakınlarının akıbetini sormak için düzenledikleri eylemler devam ediyor.
Kayıp yakınları, 211. Haftasında Galatasaray Lisesi önünde 11 Nisan günü eylemlerine devam etti. “Failler Belli Kayıplar Nerede İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon” imzalı pankartın yanı sıra kaybedilenlerinin fotoğraflarının taşındığı eylemde 12 Eylül 1994 günü gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin davasının Ergenekon soruşturması kapsamına dahil edilmesi talep edildi.
Oturma eyleminde Kenan Bilgin’in kardeşinin konuşmasının ardından yazar Cezmi Ersöz kendisinin kaleme aldığı metni okudu. Ardından hazırlanmış olan basın açıklamasını tiyatro sanatçısı Jülide Kural okudu. Kenan Bilgin’in 12 eylül 1994 günü Ankara’da otobüs durağında gözaltına alındığını ve TMŞ’de kendisini gören dokuz kişinin, Bilgin’i gördüklerine dair tanıklık ettiklerini ifade etti. Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin; “kendisini polis olarak tanıtan birisinin aradığını, Kenan Bilgin’in gördüğü ağır işkenceler sonucu hastaneye kaldırıldığını, ölmesi üzerine Gölbaşı’nda bir araziye gömüldüğünü” söyledi.
212. Hatfa
Galatasaray Lisesi önünde kayıp yakınlarının eylemi 18 Nisan günü gerçekleştirilen oturma eylemi ile devam etti. 5 Haziran 1995 günü gözaltına alınan Hasan Ergul dosyası kamuoyu ile paylaşıldı. Kaçırılmasının ardından Elazığ Kimsesizler Mezarlığı’na defnedilmiş olarak bulunan Hasan Ergul’un yanı sıra, kaybedilen yakınlarını arayan ailelerin çocuklarının, kardeşlerinin, eşlerinin fotoğrafları taşındı.
“Failler Belli Kayıplar Nerede İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon” imzalı pankartın açıldığı oturma eyleminde Yazar Neşe Yaşın kısa bir konuşma yaptı. Eylem Yaşın’ın ardından İlkay Akkaya’nın okuduğu basın açıklaması ile devam etti. Hasan Ergul’un 5 Haziran 1995 günü üç yaşındaki oğlu İslam’ı Silopi Devlet Hastanesine götürmesinin ardından köye dönerken Silopi’nin Cizre çıkışında petrol istasyonunda durdurulduğunu, ardından siyah bir Renault-Toros marka otomobilden inen telsizli sivillerin Hasan Ergul ile uzun süren bir boğuşmanın ardından kaçırıldığı ifade edildi. Basın açıklamasının ardından 19 Ekim 1995 günü gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun bir konuşma yaptı. Tosun’un ardından İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri yaptığı konuşmada, kayıp yakınlarının mücadelesini desteklemek için Toplumsal Muhalefet Grubu oluşturdukları söyedi. Oluşturulan Grubun deklerasyon metni İHD MYK Üyesi Harun Çatlak tarafından okundu. Son olarak İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Sennur Sezer ve Akın Birdal’ın yaptığı konuşmalar ile eylem sona erdi.
213. Hafta
25 Nisan günü kayıp aileleri her hafta yaptıkları oturma eylemlerine devam ettiler. Bu hafta gözaltında kaybedilen kayıp çocuklara ilişkin dosyalar paylaşıldı.
“Failler Belli Kayıplar Nerede İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon” imzalı pankartın yanı sıra kayıp fotoğraflarının taşındığı eylemde; kaybedilen çocuklardan İlyas Diril ve Zeki Diril’in amcası bir konuşma yaptı. Ardından Profesör Nükhet Sirman tarafından okunan basın açıklamasında gözaltında kaybedilen çocuklar ile ilgili dosyaların Ergenekon soruşturmasına dahil edilmesi istenirken, Türkiye dünyada çocuk bayramının kutlandığı tek ülke olmakla övünürken; kaybedilen çocuklardan hiç bahsedilmediğine dikkat çekti. Son olarak Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve Savcılara kayıp çocuklar ile ilgili “ne yaptınız?” denilerek eylem sona erdirildi.
214. Hafta
Kayıp yakınları ve İHD Derneği İstanbul Şubesi tarafından gerçekleştirilen oturma eylemi, Galatasaray Lisesi önünde “Failler Belli Kayıplar Nerede İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon” pankartı ve kayıp fotoğrafları taşınarak devam ettirildi.
3 Mayıs günü bir araya gelen kayıp aileleri bu hafta; 31 Mart 1998 tarihinde JİTEM tarafından sorgulanan Neslihan Uslu, Metin Andaç, Hasan Aydoğan, M. Ali Mandal’ın Nisan ayında İzmir-Seferihisar’da zorla bindirildikleri ve havaya uçurulan tekne dosyası paylaşıldı.
İHD Derneği İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri’nin gerçekleştirdiği açıklamada Alaçatı’da JİTEM’e ait bir binada işkence altında sorgulanan Mandal, Aydoğan, Uslu ve Andaç’ın balıkçı teknesine bindirildikleri ve teknenin bomba ile patlatıldığını ifade etti. Eylem, kaybedilenlerin ve onların faillerinin bulunması talebi ve Sanatçı Ferhat Kenter’in yaptığı açıklama ile sona erdi.
215. Hafta
Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen kayıp aileleri, 9 Mayıs günü gerçekleştirdikleri eylemle, “Cumartesi Annelerinin” anneler gününü kutladı.
İlk olarak sanatçı Ayla Algan’ın söz aldığı eylemde “Failler Belli Kayıplar Nerede İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon” pankartı ve kayıp yakınlarının fotoğrafları taşındı. Algan konuşmasında “Annelerin anneler gününü kutlamak istiyorum ama üzüntülüyüm. Anneleri olanlar ya da buluşmuş olanların anneler günününü kutluyorum ve üzüntülerine katılıyorum” dedi. Algan’ın ardından Necmiye Alpay kaleme aldığı kayıp annelerine ilişkin metni okudu. Kayıp ailelerinin ısrarlı çabaları sonucu bazı kuyuların açıldığını ifade eden Alpay “devlet tarafından kurulan bazı kontra örgütler tarafından insanların kaybedildiğini” belirtti. Kayıpların askeri darbe döneminde yaşanmaya başladığını belirten Alpay kendisinin de kaybedilmek istendiğine vurgu yaptı. Hukukun cezanın şahsiliğine dayandığını, ailelerin cezalandırılmaması gerektiğini, ülkemizde en büyük acıların ailelere yaşatıldığını ifade eden Alpay; “burada bir araya gelen ailelerin acılarının on yıllardır devam ettiğini ve en kitlesel kayıpların Tansu Çiller, Mehmet Ağar ve Doğan Güreş dönemi olan 1993-96 yılları arasında yaşandığının İHD raporlarında yer aldığını” belirtti. Alpay yetkilere “Cumartesi annelerinin anneler gününü kutlamaya yüreğiniz yetiyor mu?” diye seslendi. Konuşmasını “Cumartesi Anneleri Yalnız Değildir” sözleriyle sona erdirdi.
Son olarak Tiyatro Sanatçısı Ayşe Lebriz bir konuşma yaptı. “Çocuklarımızın akıbeti açıklanana, sorumluları yargılanana kadar her özel gün bizim için matem olmaya devam edecektir” diyen Lebriz, çocuklarını kaybeden devletten ömürleri yettiğince davacı olacaklarını “susmayacağız, unutmayacağız, bağışlamayacağız” şiarıyla konuşmasına son verdi.
216. Hafta
Cumartesi annelerinin adalet istemleri ve kayıplarının bulunması, sorumluların yargılanması talebi ile gerçekleştirdikleri oyurma eylemi; 16 Mayıs günü Galatasaray Lisesi önünde devam etti. Bu haftaki eylem; Beykoz’da işkence sonucu katledilmiş olarak bulunan Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç ile ilgili dosyaların Ergenekon soruşturması kapsamına alınması ve sorumluların yargılanması talebi ile gerçekleştirildi.
“Gözaltında Kaybedildiler Devlet Bizde Yok Dedi Ölü Bedenler Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda Bulundu”, “Failler Belli Kayıplar Nerede İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon” pankartlarının açıldığı eylemde kayıpların fotoğrafları da taşındı.
Eylemde Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak ve abisi Hüseyin Ocak, Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, birer konuşma yaptı. Konuşmalarda; dönemin Başbakanı, Emniyet Müdürü, Genelkurmay Başkanı ve OHAL Valisi’nin kaybedilen insanların hesabını vermesi gerektiği ifade edildi.
Ardından Berfin Zenderlioğlu basın açıklamasını okudu. Açıklamada kaybedenlerin yargılanmadığı belirtilirken, sorumluların dönemin yetkilileri olduğu vurgusu yinelendi.
217. Hafta
Kayıp yakınları, kaybedilen yakınlarının akıbetini sormaya devam ediyor. 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası çerçevesinde bir dizi eylem gerçekleştirildi. Altınşehir Kimsesizler Mezarlığında bulunan Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç için Gazi Mezarlığı’nda mezarları başında anma gerçekleştirildi.
Cumartesi anneleri; kaybedilen yakınlarının akıbetlerini sormak için, 23 Mayıs günü gerçekleştirdikleri oturma eylemiyle bir kez daha bir araya geldi. Eylemde, 18 Mayıs 1994 günü gözaltına alınan Kasım Alpsoy’dan bir daha haber alınamadığı belirtilerek, dosyanın Ergenekon kapsamına alınması talep edildi.
Kasım Alpsoy’un eşi Erdağan Alpsoy, oğlu Çiya Alpsoy kaybedilen yakınlarının faillerinin bulunmasını ve yargılanmasını talep ettiler. Ardından Temel Demirer bir konuşma yaptı. Eylemde basın açıklamasını Tiyatro Sanatçısı Esmeray okudu. Açıklamada yakınları kaybedilen çocukların şimdi çocuk sahibi oldukları ve babalarını aramaya devam eden çocuklara şimdi de torunların eklendiği ifade edildi. Bölgede binlerce insanın kuyularda, kazanlarda yakılarak, askeri helikopterlerden atılarak katledildiği, bu katliamların sorumlularının Tansu Çiller, Nihat Menteş, Mehmet Ağar, Naci Parmaksız, Ramazan Er olduğu ifade edildi.
218. Hafta
İHD Derneği İstanbul Şubesi ve kayıp yakınları 30 Mayıs günü gerçekleştirdikleri oturma eylemi ile kayıpların unutturulamayacağını bir kez daha yinelediler. İbrahim Çelik ve Edip Çelik ile ilgili dosyaların Ergenekon kapsamına alınması talebiyle biraraya gelen kayıp yakınlarından; 23 Şubat 1995 günü kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, 1994 yılında kaybedilen Kenan Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin birer konuşma yaptılar. Konuşmalarında kaybedilen yakınlarının sorumluları bulunana kadar mücadelelerine devam edeceklerini belirttiler. Eylemde Sanatçı Bilgesu Erenus tarafından kısa bir konuşma yapıldı. Ardından Şenay Aydın tarafından basın açıklaması okundu. Aydın; devletin; işlediği suçların giderek açığa çıkıyor oluşundan dolayı rahatsızlık duyduğunu vurgularken, kaybedenlerin değil de kaybedilen yakınlarının akıbetini soran insanların yargılandığını belirtti.
Açıklamada son olarak Edip Çelik ve İbrahim Çelik’in kaybedilmesinden dolayı dönemin OHAL Valisi Ünal Erkan, Başbakan Tansu Çiller, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, Batman Emniyet Müdürü Özgür Şimşek ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in yargılanması talep edildi.