Dün işten atılmamın ardından, LCWaikiki’nin Sancaktepe’de bulunan bir mağazasına gidip bana yaşatılanları halka anlatmam sonucunda, işverenin hakkımda “açıklama” yayınladığını öğrendim.
Yine aynı açıklamalar, yine aynı yalanlar… Haklarımı savunmam karşısında “üzülmüşler”! Aşağıda, Talha Nakliyat’ın açıklamasına karşı cevabımı yayınlıyorum:
7 Haziran 2018 tarihinden beri, Talha Nakliyat bünyesinde üst işveren LC Waikiki’nin mağazalarına ürün dağıtımı yapıyorum. 21 Şubat 2023’te ise, haksız bir şekilde işten çıkarıldığımı öğrendim. Haklılığımdan eminim, bana yaşatılan bu haksızlığa karşı derhal direnişe geçtim.
Şirkette çalıştığım süre boyunca hem kendimin hem de çalışan arkadaşlarımın haklarını korumak için mücadele eden birisiyim. Kendi çıkarım olmadığı durumlarda dahi, çalışan emekçilerin yanında durdum. Kısa bir süre önce LC Waikiki Avrupa Yakası’nda bulunan depo işçileri işten atılmış, direniyorlardı. Onlarla dayanışmak için elimden ne geliyor ise yaptım. Aynı vakitlerde, bulunduğum iş yerinde de kendi haklarımı ve arkadaşlarımın çıkarlarını savunmak için mücadele ettim, birlik yaratmaya çabaladım.
İş yerimdeki mücadeleci tutumum karşısında şirketimizin İstanbul Anadolu Yakası Bölge Müdürü Bülent Kara’nın, Genel Müdür Erhan Değirmenci’nin, İnsan Kaynakları Müdürü İlknur Albayrak’ın ve şirketin Ceo’su Savaş Kaymaz’ın gözüne battığımı biliyorum. Bunu bana söyleyen müdürümüz Bülent Kara idi.
Haklarımı, haklarımızı savunma konusunda “sessiz kalmam gerektiğini” bana defalarca ilettiler! Daha önce defalarca işten çıkarılma tehdidiyle karşılaştım. Yöneticiler tarafından psikolojik baskıya maruz kaldım. En son yaşadığımız deprem felaketi karşısında deprem bölgesine gitmek istediğimi ilettiğimde beni 3 gün boyunca bu mesele için izin alamayacağım yalanı ile oyaladılar. Depremin 3. günü mesai bitiminde ise, yoğun ısrarlarım devam edince müdürümüz Bülent Kara bana 10 günlük “ücretsiz izni” bir kağıt imzalatarak vermek zorunda kaldı. Aynı kişi bana, “Çalmaya mı kurtarmaya mı gidiyorsun?” diye işçi arkadaşlarımın arasında çirkin bir ithamda bulundu. Kendisine, “Çalmaya gitseydim üzerimde bu eski-püskü mont değil, seninki gibi kaliteli bir mont olurdu” cevabını verdim.
Deprem bölgesine gitme ısrarım ve hak arama mücadelemdeki tavrım, yöneticiler tarafından “onaylanmayan” davranışlar oldu. Bizler insanız. Dayanışma, insani sorumluluğumuzdur. Ne olursa olsun, bu insani sorumluluğumuzun arkasında durmaya devam edeceğiz. Bilin isterim: İnsanların canı, sizin elde ettiğiniz kardan her zaman daha değerlidir.
Talha Nakliyat, aleyhimde yaptığı açıklamasında deprem bölgesine gönüllü olarak gidenlere her türlü destek sunduğunu yazmış. Gerçek ise apayrı. Şirket bana engel olmaktan başka ne yaptı? Madem ücretimi yatıracaktınız, neden 10 günlük ücretsiz izin formunu bana imzalattınız? Pandemi sürecinde dahi çalışanlarına hiçbir destekte bulunmayan Talha Nakliyat, bu süreçte mi desteğini gönüllülerden esirgemedi! Açıkça yalan söylüyorsunuz. Lütfen yapmayın. Beni işten çıkardığınızda, deprem bölgesinde bulunduğum günlerin ücretinin kesintiye uğramayacağını yazmışsınız. Yalan ile halkın vicdanını etkileyemezsiniz.
Ben enkaz altlarında insanlar ararken, parçalanmış insanların cesetlerini çıkarırken sizler ise, “Serkan Yılmaz’ı nasıl işten çıkarırız” diye plan yaptınız. Orada canımızı dişimize takarak, hayatımızı tehlikeye atarak insanları çıkarmaya, en azından ailelerine ölülerini teslim etmeye gayret ederken, siz sadece beni işten atmayı düşündünüz. Utanmadan bir de destek verdiğinizi yazmışsınız. Pes doğrusu!
20 Şubat 2023’te benim de içerisinde olduğum bir tartışmanın ve kavganın kayıtlarının elinizde olduğunu söylüyorsunuz. Yayınlayın o halde, insanlar izlesin. İnsanlar, iş yerinde bana saldıran bir çalışandan ve benim ona karşılık dahi vermediğim bir “kavga”dan başka hiçbir şey izlemeyecek! Bunu biliyorsunuz.
Yaşanan tartışmanın ardından aldığınız savunmamı, şahitlerin beyanlarını yayınlayın hadi. İnsanlar, neden Serkan Yılmaz’ı işten çıkardığınızı anlasın.
Yıllardır şirketteki tavırlarımı, insanlarla dostça, arkadaşça tutumumu herkes biliyor. Kimseyle ne bir münakaşam ne de bir kavgam oldu. Bana herkes güvenir. Aslında sizler dahi güvenirsiniz… Bunu biliyorsunuz ancak mücadelem işinize gelmiyor. Beni işten çıkarma sebebiniz asıl olarak yalan şekilde karıştığımı belirttiğiniz kavga değil, mücadeleci ve dayanışmacı kişiliğimdir.
Sizleri halkın vicdanına bırakıyorum. Sizlerle şahsi hiçbir sorunum yok ancak haklarımı savunmaya, bana yaşattığınız bu haksızlık karşısında direnmeye devam edeceğim.
İnsanlara sesleniyorum: Beni de patronu da dinleyin, okuyun. Zaten kimin haklı kimin haksız olduğuna siz karar verebilirsiniz. Vicdanınıza sonsuz güveniyorum.
Yanımda olan ve olacak herkese şimdiden çok teşekkür ediyorum.
İnsanların okuması için aşağıda Talha Nakliyat’ın da açıklamasını paylaşıyorum:
