İsveç, Başbakan Olof Palme’yi Kimin Öldürdüğünü Açıkladı

0
1780

İsveç Savcısı Krister Petersson, İsveç’in en pahalı polis soruşturması olan Palme cinayetini çözmüş olduklarını açıkladı. Palme cinayeti, alınan bir kararla zaman aşınımından muaf tutulmuş ve soruşturulmaya devam ediliyordu.

Sol tarafta Hans Melamder, sağ tarafta Krister Petersson

Açıklamanın 2020 yılının ilk yarısında yapılacağı hedefi önceden ilan edilmişti. Açıklamanın günü ise bir haftadır konuşuluyordu. Nefesler tutuldu. Cinayet yeri cinayet günündeki durumuna göre yeniden inşa edildi. Sonunda açıklama bugünkü öğlen öncesi haberlerinde verilen dijital basın toplantısıyla yapıldı. Cinayeti, şüphelilerden cinayet mahalline yakın yerde bulunan Skandia adlı kuruluşta grafiker olarak çalışan ve basının Skandiamannen takma adı verdiği ve önceden tanık olarak sorgulanan kişilerden Stig Engström’ün işlemiş olduğu ileri sürüldü. 20 yıldır hayatta olmayan ve olay günü katili görmüş olduğunu iddia eden sanığın, cinayeti büyük olasılıkla tek başına işlemiş olduğu ileri sürüldüğü gibi cinayet silahı hakkında da kesin bir bilgi verilemedi. Savcı iddiasını sanığın olay zamanında olay yerinde olmasına, tanık ifadelerine, şahsın kendi ifadelerindeki çelişkilere, onun Palme’den hoşlanmayan çevrelerle haşır neşir olmasına vb bağladı. Engström hakkında kuşkular 2018 yılında başlamıştı.

Dünyanın en büyük cinayet soruşturmalarından bir olan Palme soruşturmasında 90 bin insan katıldı. 10 bini aşkın kişi sorgulandı. 134 kişi cinayeti itiraf etti. Bunlardan 29’u kendisini polise itiraf etmişti.diğerlerinin ise sağda solda konuştuğu açıklandı. Bu son açıklama da Palme’nin ölümü hakkında en güçlü olasılık iddiası olarak kaldı.

Cinayeti kimin işlediği bir türlü saptanamamıştı

İsveç Televizyonu bundan 34 yıl önce 28 Mart 1986 tarihi gecesi Olof Palme’nin Stockholm’da sokak ortasında silahlı saldırıya uğrayarak öldürüldüğünü bildirmişti. Olof Palme ile eşi Lisbeth Palme olay akşamı gittikleri, yanlarında koruma olmadığı, sinema çıkışında, arkalarından yaklaşan bir şahsın iki el ateş ettiği, Başbakan’ın isabet alarak olay yerinde yaşamını kaybettiği, aynı şahıs tarafından sıkılan ikinci kurşunun ise Lisbeth Palme’yi teğet geçtiği bildirildi.

Palme uluslararası şöhrete sahip ve İsveç halkı içinde de sevilen çok başarılı bir sosyal demokrat liderdi. 1927 yılında doğan Palme 1969-1976 ile 1982 yıllından ölümü 1986 yılına kadar İsveç Başbakanı’ydı.

Önce 33 yaşındaki bir şahsın üzerinde duruldu. Adamın Palme’den nefret ettiği, olay gecesi cinayet mahalline yakın bir kafede oturduğu saptandı. Mayıs’ta 1996 yılında tutuklanan adam bir aydan koşa bir süre önce serbest bırakıldı ve hakkındaki soruşturma bir süre sonra kaldırıldı.

Sonra kuşkular birden PKK üzerinde yoğunlaştı. PKK’nin o sıtada Avrupa sosyal demokrasisi ve liberaller ile arası çok bozuktu. Sovyetler Birliği’ni dünya devrimci hareketinin önderi gören PKK, Stockholm’de yer tutmuş olan Kürt solu ve o zamanlar Taner Akçam’ın liberal çizgisindeki Avrupa DY ile aradı çok bozuktu. Bu kesimler PKK’yi terörist ilan etmeye çalışıyorlardı. PKK’nin kendisinden ayrılan iki eski üyesini Stockholm ve Uppsala şehirlerinde öldürmesi üzerine İsveç onu terörist örgüt ilan etmişti. Hans Holmer adlı zamanın Emniyet Amiri cinayeti PKK’nin işlediğini iddia etti. Türkiye burjuva basını bu iddiayı destekledi. 1987 Ocak ayında 200 polis İsveç’in çeşitli yerlerindeki 20 Kürt’ü gözaltına aldı. Türkiye burjuva basınının da tezahüratıyla sürdürülen Alfa operation adlı gözaltılar ve sorgular tam anlamıyla fos çıkacaktı. Gözaltına alınanlar aynı gün serbest bırakıldılar. Dinlemeler de tümüyle boşa gitti. Polis şefi Hans Hollmer’in PKK-spåret adlı gösterişli çalışmaları sadece İsveç polisinin prestijini düşürmeye hizmet edecekti.

Cinayette “PKK izi” sürdürülmeye devam ederken suçlular listesinde bir uyuşturucu ve alkol bağımlısı Christer Pettersson gözaltına alındı. Adam daha önce o bölgede suç işlemişti. Bu adam Aralık 1988’de gözaltına alındı. Önce mahkeme tarafından cinayeti işlediğine karar verildi ve cezaya çarptırıldı. İstinaf Mahkemesi’ne yapılan itiraz üzerine Petersson 1989 yılında serbest bırakıldı. Yüklüce bir de tazminat aldı. Sonra 2004 yılında Christer Pettersson’un düşüp caddede kafasının yere şiddetli vurması dolayısıyla öldüğü belirtildi. Petterson’un ölmeden önce yakınlarına aslında Palme’yi kendisinin öldürdüğü rivayetleri söylendi.

Kuşkular aynı dönemde yoğun bir şekilde Stockholm polis teşkilatı içinde, Palme’den nefret eden bir grubun yoğunlaşacaktı. Bu kuşkuları doğrulayacak yönde tanık ifadeleri oldu. İfadeler arasında olay saatinde olay yerine yakın gezen telsizli polisler ve polisin olaya geç müdahelesi ve Palme’nin öldürüldüğü haberinin Palme’den nefret eden polisler tarafından sevinçle karşılanması idi.

Bir başka kuşkulu ise o zamanki Güney Afrika ırkçı Apartheid rejimi istihbarat örgütü idi. Cinayet sebebi Palme’nin ırkçı rejimi eleştiriyor olması ve örgütün böyle bir cinayeti yapabilecek operasyon kapasitesine sahip olmasıydı.

Açıklama tatmin etmedi

Cinayette polis kuşkusu izi sürdürülemedi. Claes Hedberg adlı bir yazar ise Palme cinayetinin düzmece olduğunu, Palme’nin olay günü korumalardan yoksun sinemaya gitmesinin olanaksız olduğunu, aslında Palme’nin Aids hastalığına yakalandığını , hastalığının zaten Palme’nin son zamanlarında yorgun olmasından da belli olduğunu, Palme’nin başka kadınlardan bulaşan bu amansız hastalığa yakalandığının öğrenilmesi istenmediği için cinayet efsanesi yaratıldığını iddia etti.

Savcı Stig Engström ve soruşturma lideri Hans Melander tarafından yapılan açıklamanın ardından soruşturma dosyası kapatıldı.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.