“Komünist Başkan” ile Dersim’de buluştuk, Fatih Mehmet Maçoğlu ile söyleşi

0
4187

Sevim Ateş

Ovacık’la başlayan hikaye Dersim’le büyümeye devam ediyor…

Kamuoyunda “Komünist Başkan” diye tanınan SMF’li Fatih Maçoğlu ile tanışmak, onunla Odak adına söyleşi gerçekleştirmek istiyorum. Maçoğlu geçtiğimiz dönem Dersim’in Ovacık ilçesinin belediye başkanı iken gerçekleştirmiş olduğu projeler ve belediyecilik anlayışı ile adından sıkça söz ettirmişti. Ovacık’daki başarıları, onun bu anlayışını son yerel seçimler ile birlikte Dersim’e taşıması şansını doğurdu. Şimdi sosyalist belediyecilik pratiğini daha da büyütmeye çalışıyorlar.

Şehre 12 Ağustos’ta adım atıyorum. Çok güzel bir coğrafya; orman, dağlar, akarsu, güneşi… Müthiş güzellikler ile karşılaşıyorum. İndiğimde bir markete giriyorum. Market çalışanı kadın sıcak ve samimi. Ona misafir olduğumu ve şehre ne için geldiğimi açıklıyorum. Hemen beni misafir etmek istiyor evinde. “Kalacak yer bulamaz isen benimle kalırsın, hemcinslerimi sokakta bırakmam” diyor gülerek. Mutlu oluyorum.

Bir süre sonra belediyeden arkadaşlar karşılıyor beni. Başkan yardımcısı Canan arkadaş evine misafir ediyor o gece. Kendisi de eşi de oldukça sıcak insanlar. Mütevazi tarafları ilgimi çekiyor. Ne yazık ki Fatih Maçoğlu’nun şehir dışında olduğunu öğreniyorum. Birkaç gün sonra şehre dönüyormuş.

Ertesi gün şehirde biraz geziyorum. Çevreyi görmek, insanları tanımak istiyorum. Zamanımın boş geçmesini de istemediğimden, birkaç günlüğüne şehir dışına çıkıyorum. Fatih Maçoğlu’nun geleceği zaman tekrardan dönmek istiyorum.

Birkaç günün ardından yeniden Dersim’e dönüyorum. Bu sefer belediye gönüllülerinin kaldığı bir eve misafir oluyorum. Birkaç genç arkadaş ve bir anne evde birlikte kalıyor. Arkadaşlar İstanbul’da yaşıyormuş. Yaz tatillerinde gelmişler, belediye için çalışıyorlar. Köyleri geziyorlar, insanlar ile ilişki kuruyorlar, cenazelere-düğünlere gidiyorlar… İnsanın tatilinde dahi toplumsal çalışmalar için zaman ayırması çok anlamlı.

18 Ağustos’ta Maçoğlu ile görüşebiliyorum. Zamanım az olduğundan kaynaklı, kendisi ile görüşemeyeceğim diye kaygı duyuyordum. Neyse ki buluşabildik. Bir çay bahçesine geçiyoruz. Sohbete başlıyoruz.

İlkin şehir hakkında gözlemlerimi ifade ediyorum. Kendisi de yaptıklarını anlatıyor. Sıcak ve canayakın, mütevazi bir insan ile karşılaşıyorum.

Maçoğlu Belediye Başkanı olmadan önce sekiz yıla yakın hastanenin acilinde görev yaptığını aktarıyor. Şehri tanıyor yani. Haliyle kendisinden önceki durumu, şehrin eksiklerini de biliyor.

Şehre dönük planlarını, yapmak istediklerini sorarak başlıyorum sohbete. Spor salonları, kadınlar için atölyeler, etkinlik alanları, çocuk parkları… Yapmak istedikleri, projeleri çok güzel. Lakin elleri kolları bağlanmış adeta.

Kendisine olanaklarını ve zorluklarını soruyorum. “Olanaklarımız yok” diyor. “Olanaklarımız 2,5 yıldır işgal edilmiş/gasp edilmiş halde” derken kayyumdan söz ediyor. Kayyum 68 milyon lira borç bırakmış üstlerine. Devlet de Belediye’nin gelirlerine el koymuş. Doğrudan banka hesaplarından kesinti yapıyormuş. “Sokaklardaki en ufak bir düzenleme; çocuk parkları, yeşil alanlar yapmamız fiilen engellenmiş halde” diye de ekliyor.

“Gönüllü çalışmalar yürütülüyor”

Maçoğlu Dersim’de 8 yıla yakın hastanede görev yaptığını ifade ediyor. Haliyle bölgeyi bildiğini ve şehrin bu kadar temiz olduğu döneme rastlamadığını da ekliyor. Olanaksızlıkları olsa da gönüllü çalışmalar vasıtası ile bazı sorunların üstesinden geldiklerini belirtiyor.

“Şehri güzelleştirmek amacıyla çok güçlü bir irade koyduk, bu iradenin herkes farkında” diyor. Festivallerden sonra çevreyi temizlemek için gönüllü ekipler geceye kadar çalışıyormuş.

“Devrimciler dostlarıyla vardır”

Dersim bilindiği üzere politik bir şehir. Haliyle sol kurumların da çalışmalarının olduğu bir alan.

Şehre dönük “Devrimciler dostlarıyla vardır, yoldaşlarıyla vardır” diyen Maçoğlu, dost siyasetlerin kendileriyle dayanışması gerektiğini vurguluyor. Belediyeye dönük dost kurumların tutumuna karşı da biraz sitem ediyor. Ama yine de birlikte çalışma, birlikte başarma konusunda umutlu.

Bu konuya sık sık eğiliyor. “Onların da bizimle birlikte buranın yönetiminde olmasını istiyoruz. Alışılagelmiş tekçi yönetim anlayışını aşmak istiyoruz. Halkın, devrimcilerin yönetime dahil olmasıyla Türkiye’de kapitalist/emperyalist sistem daha kolay teşhir edilecektir” diye ekliyor.

Dünyanın birçok ülkesinde Dersim’in duyulduğu bir durum oluştuğunu söylüyor Maçoğlu. Bu durum da sosyalizmin sevildiği/sevdirildiği bir olanak sağlaması bakımından oldukça önemli olduğunu vurguluyor.

“Ülkenin geneline örnek olmak istiyoruz”

Türkiye’ye ne vaat ettiklerini soruyorum. “Belediyeler, bulunduğu yerin fizibilitesini çıkarır” diyor. “Oradaki sorunlara sosyalist bir anlayışla nasıl müdahale edebileceğine bakar. Burada bir ülkenin geneline örnek olabilecek bir anlayışı geliştirmeye çalışıyoruz. Ovacık’tan sonra Dersim; Dersim’den sonra belki birkaç şehirle daha yaratacağımız tecrübelerle, yaratacağımız kültürle sosyalistlerin yöntemlerindeki başarısını göstermeye çabalıyoruz. Türkiye’ye vaat ettiğimiz şey, sosyalistlerin bir bütün olarak birlikte iş yapabilme durumunun gelişmesi ile asıl anlamda mümkün olacaktır diye düşünüyoruz. Sosyalizmi bir model olarak kavrama gibi bir çabamız var” diye belirtiyor.

“Biz burayı aldık bizim belediyemizdir, diye bir derdimiz yok”

Maçoğlu’na kamuoyundan, toplumdan beklentilerini soruyorum. Yerelde yapacakları çalışmaları kamuoyuna mal etme, kamuoyu ile buluşturma dertlerinin olduğunu ifade ediyor. Kitlelerin buluşmasını, dayanışmasını, birlikte iş yapmasını hedeflediklerini aktarıyor.

“Biz burayı aldık, bizim belediyemizdir, kimseyi bulaştırmayız gibi bir derdimiz yok. Tüm yoksullar, ezilenler, devrimciler, aydınlar olarak birlikte yönettiğimiz bir anlayış örgütlemek istiyoruz. Yerel yönetim çabası olan herkesin bizimle birlikte işin içine girmesini istiyoruz, beklentimiz bu” diyor.

Söyleşimizi noktalıyorum. Hakikaten sıcak, içten bir sohbet gerçekleşiyor. Teşekkür ediyoruz karşılıklı. Başkan Maçoğlu son olarak şöyle diyor: “Tüm devrimci siyasetlerin yeri işte burası. Yerleri var. Yapmak istedikleri neyse bakalım. Buluştursunlar bizi bu fikirleriyle.”

Dersim’de çabalanan pratik gerçekten geliştirilmesi gereken bir anlayış. Gördüğüme mutlu oluyorum.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.