Hamza Yalçın: NATO’ya Hayır

0
828

İsveç’te 17 Nisan’dan bu yana AURORA 23 adıyla büyük bir askeri tatbikat yapılıyor. Rusya’ya karşı düzenlenen ve 11 Mayıs’a kadar devam edecek olan tatbikata Baltık ülkeleri yanında ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi 14 ülke birden katılıyor. Tatbikatı ABD komuta ediyor. 22 Nisan Cumartesi günü İsveç’in çeşitli şehirlerinde NATO tatbikatı Aurora 23 dolayısıyla NATO’ya karşı eylemler gerçekleştirildi. Göteborg’daki eylem kitleselliği dolayısıyla ülkede gündem oldu. İsveç’te sürgünde yaşayan dergimizin baş yazarı Hamza Yalçın da Göteborg’daki eylemde konuşma yaptı. Yalçın’ın eylemde yaptığı konuşma metnini sizlerle paylaşıyoruz.Odak Dergisi


Hamza Yalçın

Çok gariptir bugünlerde faşistler, demokrat geçinenlerden daha az savaş yanlısı durumdalar. Erdoğan’ın İsveç’in NATO’ya girişini engellemesine sevindik. Erdoğan’ın amacı elbette dünya barışına hizmet etmek değildir. O kendi çıkarları için böyle yapıyor. Biz İsveç halkı ve dünya barışı için sevindik. İsveçin NATO’ya girişinin önünü açmak için Erdoğan iktidarına iade edilmesi istenenlerden birisi olduğum halde ben daha çok sevindim. İade edilmem riski zaten İsveç’in NATO süreci yüzünden ortaya çıktı.

Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki ABD ve Avrupa’da solda görünen birçok parti ve örgüt sağcılardan daha fazla savaş kışkırtıcısı durumdalar. Onlar Ukrayna ve NATO hakkında gerici ve faşist güçlerden genellikle daha fazla yalan söylüyorlar. Örneğin Macaristan devlet başkanı Urban bugünlerde Avrupa’nın sözde sol partilerinden daha az savaş kışkırtıcı durumdadır. 

NATO bir barış örgütü değil dünyadaki en saldırgan askeri ittifaktır. Yakın dönemde Ortadoğu’yu mahvetti. NATO şimdi Baltık Denizi’ni Rusya’ya karşı savaş denizi yapmak istiyor. Rusya ile savaş çıkaracak şekilde Norveç’i Kuzey Akım’a sabotaj eylemine karıştırdı. Finlandiya ve İsveç’i de aktif saldırganlığa çekmek istiyor. Pasifik’te Tayvan hükümetini kullanarak Çin’i savaşa kışkırtmaya çalışıyor. 

Ne yazık ki İskandinavya ülkeleri yöneticileri ABD’yi körü körüne izliyorlar. Norveç’in Kuzey Akım boru hattına yönelik sabotaj eylemine aktif katıldığı saptandı. Bu doğrudan doğruya savaşı kışkırtmaktır. Hem Rusya’ya saldırıp onu tehdit ediyorlar hem de kendilerinin tehdit edildiğini söylüyorlar. Bazen ABD’nin B52 nükleer bomba taşıyan uçaklarını Rusya sınırına getiriyorlar. Rusya ile bir nükleer savaş çıkması durumunda hepimiz ölüm riskiyle karşı karşıya kalacağız.

İsveç’i NATO örgütüne sokmak isteyenler, Palme’nin tarafsızlık politikasına karşı bir yol tuttular. NATO’ya katılma kararı bilindiği gibi halka danışılmadan alındı. Karar sadece halka dayatılmadı, sosyal demokrat hükümete de dayatıldığını sanıyoruz. Öyle görülüyor ki karar başka yerlerde ve Ukrayna’nın işgalinden önce alınmış. Bir kısım güçler İsveç’i savaşa hazırlıyorlardı. Bu konuda sadece “Om krisen eller kriget kommer” adlı savaşa hazırlık broşürünü hatırlamak yeterlidir. Neden yazıldığı o zaman zor anlaşılan broşür, 2018 yılının Mayıs ayında yani 4 yıl önce evlere dağıtıldı.

Zamanın hükümeti galiba kendisine dayatılan kararı uyguladı. Bu kararın sonuçlarının iyi hesap edildiğini sanmıyoruz. NATO’ya girmek barışa değil savaşa katkı yapmaktır. İsveç tam da dünya barışına katkı yapması gerekirken ve bunu yapabilecekken savaş ittifakına katılıyor. Eğer dünyamız bir nükleer savaşta tahrip olmazsa tarih, bir gün İsveç’te basın özgürlüğünün NATO’cular tarafından nasıl ihlal edildiğini yazacaktır. 

İsveç’in NATO’ya üye olması süreci Türkiye’nin 70 yıl önceki sürecini akla getiriyor. Doğup büyüdüğüm ülke Türkiye, NATO’ya 1952 yılında katıldı. Egemenler bu kararı meşru göstermek için Sovyetler Birliği aleyhine çok yoğun yalanlar uydurdular. Bu yalanları şimdi İsveç’te izliyoruz. NATO’ya katılmak için ta Kore savaşına asker gönderdiler. 700 civarında Türk askeri bu savaşta ABD çıkarları uğruna öldü. ABD’nin çıkarları uğruna öldürdüler. Oraya gönderilen savaş gücünün adını, bugünkü Aurora 23’ü hatırlatır şekilde barış gücü koymuşlardı. Bu saçma ve halk düşmanı savaşı, tarihe kahramanlık diye geçirdiler. NATO Türkiye’ye nükleer silahlar yerleştirdi. Silahların büyük kısmı hala Türkiye’de bulunuyor. Türkiye ABD emperyalizminin ileri karakolu oldu. Bu süreç Türkiye’de ilerici güçlerin ezilmesine yol açtı. NATO kötü şeyler getiriyor. Biz Türk kökenli İsveçliler benzer gelişmelerin İsveç’te yaşanmasını istemiyoruz. 

Rusya’yı bu savaşla çözmeyi ve rejimini değiştirmeyi planladılar. Eğer Rusya yenilseydi DAEŞ’in doğuşuna yol açan kanlı Arap baharı, Orta Asya ve tüm Ortadoğu’ya yayılacaktı. Orta Asya, liberal demokrasi yalanıyla kana bulanacaktı. Kürt halkı işgalci ABD tarafından etnik savaşta kullanılacaktı. İran’da, ezilen halklar olan Türkler ve Kürtler etnik savaşa sürüklenecekti. Dünyanın ilerici güçlerinin büyük bir kısmı ABD tarafından yönetilen sürecin destekçileri durumuna düşürülecekti. Şimdi bunlar yapılamıyorsa, lehimizedir. 

Planları ters tepiyor. Avrupa’nın barış yanlısı güçleri ve Fransa işçileri eylemler yapıyor. Liberal demokrasi yalanıyla dünyayı kana bulayan güçlerin gidecekleri görülüyor. Onlar bu akibeti engellemek için savaş çıkarabilirler. İsveç adım adım doğrudan savaşa çekiliyor. Barıştan ve sosyal adaletten yana güçler olarak sesimizi yükseltmeliyiz: 

NATO’ya hayır! Savaşa Hayır! 

Ukrayna’ya silah gönderilmesine hayır! 

Ukrayna ve Tayvan’a savaş kışkırtıcıları gitsinler!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.