1 Mayıs Haberleri:

0
1549

26.04.2013-

İstanbul 1 Mayıs’ı ve Çalışmalarımız:

İstanbul’da bilindiği gibi 1 Mayıs bu sene AKP’nin yasakçılığı ve engellemeleri üzerine halkın ciddi bir tepkisi ile yani direnişle geçti. AKP hükümeti ve onun valisi “kitlenin can güvenliğini alamayız” bahanesi ile Taksim’i 1 Mayıs alanına kapatmıştı. İnsanların can güvenliğini böylesine düşünen (!) AKP’nin asıl amacının ise Taksim’i bir dahaki yıllarda da 1 Mayıs alanı olmaktan çıkarmaya çalıştığı herkes tarafından biliniyordu.

Neyse ki korkulan olmadı! Açılan çukurlara kimse düşmemişti. Bu anlamda AKP’nin güvenlik önlemlerinin gerçekten de işe yaradığını ve bu konuda başarılı olduklarını görmezlikten gelemeyiz (!) Yani Sezar’ın hakkı Sezar’a. Fakat bilindiği üzere AKP “çukurlara insanların düşmeyeceği yönünde güvenlik önlemleri” almıştı. Yani sadece bunun için. Yoksa polisin halka öldüresiye saldırıları, doğrudan hedef alınarak atılan gaz bombaları ve daha bir sürü şey için “önlem alınacağı” söylenmemişti zaten. Sonucunda da Dilan Alp ve Meral Dönmez isimli kadın devrimciler başta olmak üzere çok sayıda kişi ağır yaralandı. Hayati tehlikeleri atlattılar.

1 Mayıs’a Direnişçiler, Nisan ayı içerisinde hazırlanmaya başlamıştı. Hazırlıklarımıza kurduğumuz ekipler ve grup çalışmasını öne çıkaran pratikler ile devam edeceğimiz yönünde karar almıştık. Ekiplerimiz; piknik, kahvaltı, stant çalışmaları, bildiri ve afiş dağıtımları, bölgelerde ilişki ziyaretleri ve daha birçok etkinlik ile çalıştı. Her ekibimiz bu anlamda 1 Mayıs’a dönük hedef belirlemişti. Aynı zamanda da 1 Mayıs sayısı ile birlikte dergi hedefimizi de yükseltmeye ve ay ay istikrarlı şekilde bu hedefi artırmaya dönük düşündük. Dergi hedefimizi tutturabilmiştik. İstanbul’da yeni girdiğimiz iki mahalle ve üniversiteli-liseli ilişkiler ile dergi sayımızı yaklaşık iki katına yükseltebildik. Potansiyelimiz ve etkimiz düşünüldüğünde halen çok daha fazla şeyler yapabilecek olsak da, hedeflerimiz zamanla istikrarlı bir şekilde artacaktır.

1 Mayıs ekiplerimiz için her şeyden evvel ekip çalışması ve bu sorumluluğun öğrenilmesi en önemlisiydi. Eyleme izin verilmemesi ve valiliğin provakatif açıklamaları tüm gruplardaki gibi bizde de sayıyı düşürse de hedefimize ulaştığımızı gururla söyleyebiliriz. Zaten 1 Mayıs çalışmalarını, genel anlamda Hareketimizi her alanda toparlayacak ve zamanla  çok daha ileri hedefler koyabileceğimiz şekilde düşünmüştük. Bu anlamda hedeflerimiz eksik kaldığımız yönler olsa da yoğun çabalarımız ile yerine getirilmiştir.

1 Mayıs sabahı toplanma yerinde arkadaşlarımız ile yan yana geldiğimiz an polisin müdahalesi ile karşılaştık. Orada toplanan kalabalık daha hiçbir şey yapmadan dahi panzerden sıkılan suya ve atılan gaza maruz kaldı. Böylece 1 Mayıs direnişi başlamıştı. Bunun üzerine pankartlarımızı ve bayraklarımızı almaya iki arkadaşımızı gönderdik. Hasan Özdemir ve Tayfun Koç isimli iki arkadaş pankartlarımızı getirirken polis tarafından çevik kuvvet aracına zorla sokularak işkence yapıldı. Vücutlarında çeşitli darp izleri oluştu. Nüfus cüzdanları ve anahtarlarına el konularak bırakıldılar. İşkenceci polis bu yönüyle de hırsızlığını ve gaspçılığını da göstermiş oldu. Bütün gün 1 Mayıs’a gelen kitle ve Direnişçiler dur durak demeden AKP’nin yasaklarına karşı direndik. Direnişçiler, Mecidiyeköy’de sokak sokak bu direnişi sergilediler. AKP’nin baskı ve yasaklarına boyun eğilmeyeceğini gösterdiler.

Akşam saatlerinde eylem bittiğinde onlarca kişi yaralanmıştı. Arkadaşlarımız gözaltına alınmıştı. AKP’nin faşist tutumuna karşı, halk tepkisini göstermişti. Bu 1 Mayıs’ta da tekrardan AKP’nin ve polisin tavrı bir kez daha görülebildi. İşçilerin, emekçilerin, Devrimcilerin yasaklara boyun eğmeyeceği ve dişi ile, tırnağı ile direneceği bir kez daha gösterildi.

Ankara 1 Mayıs’ı ve çalışmalarımız:

1 Mayıs için bir ay öncesinden Konur Sokak’ta stant açılıp bildiriler dağıtıldı. Dikmen, İncirli, Natoyolu, Tuzluçayır, Hüseyingazi, 100. Yıl ODTÜ, Sokullu, Anıttepe bölgelerinde afiş, bildiri ve dergi dağıtımı çalışmaları yapıldı. Hüseyingazi’de ve Anıttepe’de gençlik toplantıları düzenlendi. Odak bürosunda CHE filmi gösterimi yapıldı. Çalışmalar ile birlikte yeni ilişkilere ulaşabildik.

Hep birlikte Genç Direnişçi pankartı hazırladık. 1 Mayıs’ta ise coşkulu bir şekilde ve hedefimizi tutturarak alanda yerimizi aldık. Sloganlarımız, marşlarımız söylendi ve hep beraber halaylar çektik. Sıhhiye alanına ODAK ve GENÇ DİRENİŞÇİ yazılamaları yapıldı. Kortejin disiplini, atılan sloganlar, marşlar gür ve coşkulu söylendi. Alanda dergi satışı da yapıldı. 1 Mayıs kutlamasından sonra hep beraber alanı temizlemeye yardım ettik. 1 Mayıs alanına pankartımızı astık. Sonrasında ise hep beraber dergi büromuza geçtik ve 1 Mayıs ile ilgili değerlendirme toplantısı düzenledik. Aramıza yeni katılan arkadaşların görüşleri de dinlendi. İleriye dönük neler yapabileceğimizi, hedeflerimizi konuştuk.

Paris’te 1 Mayıs:

Bu yılki 1 Mayıs kutlamaları Fransız işçi sendikaları konfederasyonlarının ayrışmalarından dolayı önceki yıllara oranla sönük geçti. Bastille Meydanı’nda yapılan gösterilere yaklaşık elli bin kişinin katıldığı belirtildi. Geçen yıl, 1 Mayıs sonrası yapılan Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimini Sosyalist Parti adayı F. Hollanda kazanmıştı. Geçen bir yıl süresince işçi ve emekçilerin sorunlarında azalmalar şöyle dursun, krizin faturasının onların sırtına yüklenmesine devam edildiğinden, işçi ve emekçilerin yaşadığı sorunlar daha da artmış oldu. Bu sorunların başında işsizlik geliyor. Geçtiğimiz günlerde açıklanan yüzde 10’luk işsizlik oranı son on beş yılın en yüksek seviyesine ulaşıldığını gösteriyor.

Sosyalistlerin iktidarda oluşu önceki yıllarda 1 Mayıs’ı ortak kutlayan sendikaları da böldü. Kısacası, bu 1 Mayıs sosyalist hükümetinin programına destek verenler ile karşı çıkanları ayrıştırmış oldu. Sosyalist hükümetin düzenlemelerine destek veren CFTD, CFDC gibi sendika konfederasyonları ayrı bir program yaptılar. Sosyalist hükümetin reform programının işçi ve emekçileri değil de sermaye gruplarının çıkarları gözetilerek hazırlandığı görüşünde olan CGT, FO FSU öncülüğündeki sol sendikalar ise Bastille Meydanı’nda toplanıp, Nation Meydanı’na kadar yürüdüler. Türkiye sol örgütleri ve Kürt Ulusal Hareketi her 1 Mayıs’ta olduğu gibi alana sabahın erken saatlerinde geldi ve kutlamayı başlattılar. D i r e n i ş ç i l e r olarak bizler de Bastille’deki kutlamalara katıldık. Alanda, hem içinde yer aldığımız Paris Demokrasi Platformu bileşenleri ile ortak etkinlikte yer aldık, hem de kendi programımızı gerçekleştirdik.

1 Mayıs hazırlığımızı Nisan ayının başında başlatmıştık. Burada yürüttüğümüz bir eğitim faaliyetimiz var. Eğitim ve Dayanışma Hareketinin içinde yer alan bir birim olarak çalışmayı birlikte yürüttük. Birim olarak başlattığımız çalışmayı, çevremizden başkaca arkadaşların, dostların katılımıyla genişlettik. Son bir iki yıldır bu konuda iyi bir ekip çalışması pratiğimiz de oluştu. Bu, önemli bir olanak bizim için.

1 Mayıs çağrımızı da  böyle bir ekip ile yaptık. Ulaşabileceğimiz ilişkilerin listesini çıkardık, doğrudan ziyaretler yaptığımız gibi, telefonlaşarak, mesajlar göndererek de 1 Mayıs’a kortejimizde katılmaları çağrısı yaptık. 1 Mayıs afişlerimizi de bir kaç merkezi yerde birlikte yaptık.

Yaptığımız geniş toplantılarda hazırlıklarımızı yeniden gözden geçirdik. Görsel malzemelerimizi ve diğer araç gereçlerimizi öncesinde düzenleyerek 1 Mayıs sabahına hazır ettik. Yine, son bir kaç yıldır düzenli olarak kurduğumuz yiyecek standını daha derli toplu şekilde hazırladık. Bu yiyecek standı ile  1 Mayıs için masraflarımızı ( araç kiralama, ses düzeni, afiş vb… ) karşılamayı da başardık.

Alandaki yerimiz oldukça iyiydi ve hareketliydi. Erken saatte gelmiş olan görevli arkadaşlarla hem görsel hazırlığımızı ve ses düzenimizi hem de yiyecek standımızı hazır ettik. Çağırdığımız dostlar da aralıklı zamanlarla alana gelmeye başladılar. Yürüyüşün başlama saatine kadar bulunduğumuz alanda kendi aracımız üzerindeki ses düzeninden yapılan müzik eşliğinde halaylar çekildi, bildiriler okundu ve sohbetler edildi.

1 Mayıs gösterilerinde alanda uzun süre kalmamıza (iki yıldır yürüyüş sırası Türkiyeli örgütlere gelmeden miting sona eriyordu. Bu yıl da yürüyüş sırası geldiğinde başlayan sağanak yağmur mitingi sona erdirdi.) karşın daha özgün şeyler yapmakta zorlanıyoruz. Çocuklardan oluşan bir dans ve şarkı grubu, ya da bir enstrüman grubu oluşturabilirdik. Değişik görsellikler üzerinde düşünmeliyiz. Paris’te  alanda okuduğumuz bildiriyi yayınlıyoruz:

YAŞASIN 1 MAYIS

İnsanca yaşanılabilir  bir dünyanın mümkün olduğu  inancıyla yine alanlardayız. Bu  inançla işçilerin, emekçilerin ve  ezilen insanlığın 1 Mayıs işçi ve  emekçi bayramını kutluyoruz. 1 Mayıs birlik, mücadele  ve dayanışma günüdür.  1 Mayıs emekçilerin ve ezilenlerin birlik günüdür. Kurtulmak yok tek başına, ya hep beraber ya da hiçbirimiz! Birimiz hepimiz,  hepimiz birimiz için!  1 Mayıs mücadele yani  direniş günüdür. Birlik ve mücadele  dayanışmayla olur. Dayanışma  baskı ve zulme karşı direnişçiliğin ruhudur. Dayanışma, bizi insan yapan esas yanımızdır. Yani birbirimizi  dışlamamak, ötekileştirmemektir.  Dayanışmacılık güçlü olana  değil haklı olana değer vermektir. Dayanışmacı kişilik zayıf  olanı baskı ile sindirmeyen, hor  görmeyen, aşağılamayandır.

Dayanışmacılık ilişkilerde çıkarcı  ve istismarcı olmamaktır. 1 Mayıs, birlikte üreterek, birlikte paylaşarak hayatı  kolaylaştırmak ve güzel kılmaktır. Türkiye de AKP ile  yaratılmak istenen yeni İslam  diktatörlüğüne izin vermeyelim.  İşçilerin Kürt, Türk, Laz, Çerkez.  Arap vb… bölünmesine karşı  duralım ; birliklerini sağlayalım.  Kürt halkının bağımsızlık ve kimlik savaşında geldikleri noktada  onurlu bir barışı sonuna kadar savunalım. Yeni bir asimilasyon  politikasına karşı uyanık olalım Alevi halkımızın Sünnileştirilme  politikası devam ediyor. Cemaat,  AKP ve Ulusalcılar Alevileri kendi yanlarına çekmeye çalışırken  Aleviliğin en önemli özeliklerini yok ediyorlar. Avrupa’da ve  Türkiye’de bu yeni tarz alevi dedeleri dolaşıyor, uyanık olalım.  Alevileri devrimcilerden uzak tutmaya hatta onlara düşman etmek  istiyorlar, bu oyuna gelmeyelim. Ve  birbirimizin değerini bilelim.

Emperyalizm ile işbirliğinde  Ortadoğu’yu kana bulayan  AKP; Katar ve Suudi Arabistan,  Suriye’de katliamlarına devam ediyor. Büyük Ortadoğu Projesi yüzbinlerce insanın ölümü pahasına  devam ediyor. Sarkozy’nin sağcı  politikaları ve yolsuzluklarından  bıkan Fransız halkına çare olarak  seçtikleri Hollanda hükümeti de  aynı politikaları devam ettiriyor. İşçi grevlerine polis  saldırıyor. İşçilere bin Euro asgari  ücret verirken bütçe bakanı 15 milyon Euro’yu yurtdışına kaçırıyor.  Sormak lazım; bu parayı asgari  ücret ile mi kazanmış?

Afganistan’dan geri getirilen askerler Mali’de radikal  İslamcılara karşı savaştırılırken,  aynı Fransa, Suriye de radikal  İslamcıları destekliyor..

İşçiler; Emekçiler; Yoldaşlar

Daha neyi bekliyoruz?

Bunca baskı ve katliamlara karşı  sesimizi çıkartmayacak mıyız?

Gün Emperyalizme,

Faşizme ve Her türden gericiliğe  karşı mücadele günüdür.

Kahrolsun Faşizm, Emperyalizm  ve Her türden Gericilik!

Yaşasın 1 Mayıs,

Vive le 1 Mai!

YAŞASIN DİRENİŞ!

 

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.