25.04.2013-
1
Mayıs alanı tartışması, devletin Taksim yasağı, devrimcilerin bu yasağa direnişi derken 2013 1 Mayısı da bilindiği gibi işçilerin, emekçilerin, devrimcilerin, kadınların, öğrencilerin ve daha sayamadığımız gencinden yaşlısına bir çok kesimin baskı ve yasaklamalara karşı direnişi ile geçti. AKP hükumeti ve onun valisi 1 Mayıs’tan günler evvel Taksim’in güvenlik önlemlerinden kaynaklı bu sene 1 Mayıs kutlamalarına kapalı olacağı beyanında bulunmuşlardı. Peki neydi bu güvenlik gerekçesi? Olacak herhangi bir yürüyüşte gerçekten de kazalar sonucu can kayıpları yaşanabilir miydi?
Evet, Taksim’de bir süredir “yayalaştırma” projesi adı altında çeşitli çalışmalar yapıldığı doğrudur. Bu çalışmalar, Taksim’de meydanı tamamı ile trafiğe kapatmak ve araç trafiğini yerin altından vermek için yapılıyor. Sırf bu yönden bakıldığında insanlarda sempati uyandıran proje, uzun dönemdir gerçekleştirilen “kentsel dönüşüm” ve “Gezi Parkında Tarihi Topçu Kışlası’nın yeniden inşası” projeleri ile birlikte düşünüldüğünde olayın asıl amacını da açığa çıkarıyor. Tarihi Topçu Kışlası’nın Osmanlı döneminde 31 Mart ayaklanması ile birlikte anılıyor olması, iktidarın gerici zihniyetini de gösteriyor. Öte yandan Taksim’in “güvenlik” gerekçesiyle 1 Mayıs’a yasaklanması, AKP’nin baskıcı ve yasakçı zihniyetini tekrar tekrar gözler önüne seriyor.
Radikal Gazetesi’nden Koray Çalışkan 3 Mayıs tarihli köşe yazısında AKP’nin Taksim yasaklamasının üç ana nedeni olduğunu ifade ediyor. İlk neden olarak “Öncelikle Taksim’i kendi mimarlarının çizdiği kışlalara kondurulmuş bir AVM merkezi yapmak ve ehlileştirmek” olarak ifade ediyor. İkinci nedeni ise siyasi olarak değerlendiriyor: “Taksim Meydanı Türkiye işçi sınıfı tarihi ve toplumsal mücadeleleri açısından tam bir merkez. Fransa’da Bastille Meydanı neyse, Mısır’da Tahrir Meydanı neyse Türkiye’de Taksim
