AB-Türkiye zirvesinde yaşanan protokol krizine dair

0
811

Bildiğiniz gibi 6 Nisan tarihinde AB Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen ve AB Konsey Başkanı Charles Michel, Türkiye ile ilişkileri görüşmek üzere Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ziyaret gerçekleştirdi. Ancak neler konuşulduğundan ziyade yaşanan protokol krizi tartışıldı.

Neler olmuştu?

Görüşme başlamadan önce konuklar salona alınınca önde Erdoğan ve Konsey Başkanı Michel olmak üzere herkes hazırlanan tekli koltuklara hemen yerleşti. Komisyon başkanı Von Der Leyen ise şaşkın bir şekilde ayakta kaldı ve hatta ağzından bir şaşkınlık ünlemi de çıktı. Sonrasında ise kendisine gösterilen ve kenarda duran başka bir koltuğa oturdu. Erdoğan gayet rahat bir tavırdayken Konsey Başkanı Michel’in tedirgin bir şekilde oturduğu da dikkatlerden kaçmadı.

Bu olay hem AB basınında hem de Türkiye basınında gündem oldu. Türkiye basını suçu Konsey Başkanı Michel’in protokol sorumlularına atarak AB içindeki çekişmenin bu görüşmeye yansıtıldığını belirterek kendilerini temize çıkartmaya çalıştı. Ancak ev sahibi bir ülkenin misafirleri oturmadan hemen oturup misafirini ayakta bırakması misafirperverliği ile bilinen bir topluma ne kadar yakıştı. Bunun protokol ile de alakası yok.

Türkiye Dışişleri Bakanı’nın sorumluluğu attığı Konsey Başkanı Michel ise olayı yadırgadığını ve orada kriz çıkarmamak için sessiz kaldığını ancak anlayışla karşılanacak bir durum olmadığını belirtti.

Ursula Von Der Leyen ise bu durumu sert bir şekilde kınarken, olayı ikili ilişkileri bozmamak amacıyla büyütmeyeceğini belirtti. Ancak olayın nedeni, gazeteciler tarafından sorgulanmaya devam ediyor. Ve ortaya atılan iki olasılık ön plana çıkıyor. Birincisi Ursula Von Der Leyen’in, Türkiye’deki kadınlara yönelik baskılar noktasında sert eleştirileri olduğu ve bu eleştirilerin görüşme sırasında da devam ettiği belirtiliyor. İkinci gerekçe olarak ise, Erdoğan’ın kadına bakış açısı ve bir süredir bu konudaki politikalar ile kendi gerici ve şeriatçı dinamiklerine mesaj gönderdiği belirtiliyor.

Erdoğan tarafı her ne kadar suçu Konsey Başkanı’na yüklemeye çalışsa da, bu durum kimse tarafından kabul edilemez. Daha önceki benzer görüşmelerde iki liderin erkek olduğu dönemde bu durumun yaşanmadığı da örnek gösteriliyor. Bunun ne devlet anlayışı ne de diplomatik nezakete yakışmadığı dile getiriliyor.

Hem AB hem de Komisyon Başkanı’nın sessiz kalması, hatta salonu terk etmemesinin nedeni ise Türkiye ile ilişkilerine çıkar temelli yaklaşmalarının etkisi oldu. Putin’e en sert eleştirileri yaparken Erdoğan’a sessiz kalmaları da ayrıca dikkatlerden kaçmıyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.