Habertürk kanalında 27 Mart tarihinde yayınlanan “Afrin Özel” programında, Afrin’de yapılan röportajlar yayınlanırken, halkın ÖSO’cu çetelerin yağma ve talanlarını anlatırken çevirmenlerin “YPG” diye çevirmeleri olay konusu oldu.
Programın 34:10 dakikasından itibaren izlenebileceği üzere, Veyis Ateş’in röportajında Afrinliler mikrofona ÖSO’nun nasıl mallarını çaldığını anlatırken AFAD yeleği giyen çevirmen bunları yayına “YPG yaptı” diye çeviriyor.
Bianet Kurdî editörü Murat Bayram’ın Türkçeleştirdiği diyalog şu şekilde:
Katil, yağmacı ÖSO çetecileri YPG diye çevirildi:
Veyis Ateş: Afrinli burada yaşayan insanlara öncesi ve sonrasını, yani Türkiye Cumhuriyeti devletinin sağladığıyla iki hafta öncesinin mukayesesini soracağız. Neydi ne oldu?
Afrinli 1: Ehlê Efrîn em dixwazin hiro, mezahir muselliha (hêzên çekdar) di Efrîn da tine be. Innû Ceyşîl Hûrr ne Ceyşîl Hûrr e. Diz in. Mixerrebî nin, îrhab in. Malêt me birin. Jinêt me… Şeva çû, sê qîzik xera kirin. Emrê wê deh û pênc salî…
[Türkçesi: Biz buraya ait olmayan silahlı güçleri burada istemiyoruz. Özgür [Suriye] Ordusu, özgür bir ordu değil. Onlar hırsız. Teröristtirler. Mallarımızı aldılar, kadınlarımızı… Dün gece üç kızımızın ırzına geçtiler. Yaşı 15 olan…]
Çevirmen: Biz burada Afrinli olmayan insanların Afrin içinde barınmasını istemiyoruz. YPG buraya ait bir örgüt değildi, buraya sonradan geldi. Malımızı mülkümüzü talan ettiler, namusumuza göz diktiler ve onları burada biz istemiyoruz. Onlar buranın gerçek sahipleri değillerdir.
*
Afrinli 1: Em dixwzin şirta tirkî were cem me. Ev mûsellihîne derên. Em tirkî hez dikin. Em dixwazin tirk werin cem me. Em naxwzin hero wer.. Eva malêt me xera kirin. Makîne birin. Tişt birin. Ne tiştek, ne tiştek, bes evna… Ne mal ne tiştek.
[Türkçesi: Türk ordusunun buraya gelmesini istiyoruz. Bu silahlılar gitsinler. Biz Türkleri seviyoruz. Türklerin gelmesini istiyoruz. Biz bunların her gün gelip… Bunlar evimizi yıktılar. Araçları aldılar. Eşyaları aldılar. Hiç bir şeyi hiç bir şeyi bırakmadılar. (Elbiselerini göstererek) bir bunlar kaldı. Malımız, hiç bir şeyimiz…]
Çevirmen: Biz Türkiye’nin burada olmasını istiyoruz, biz Türkiye’yi seviyoruz. Biz Türkiye’nin gelip onları buradan defetmesini istiyoruz. Çünkü onlar, YPG buraya geldiğinde malımızı mülkümüzü talan etti, evlerimizi yıktı. Onun için biz Türkiye’nin burada kalıp onları defetmesini istiyoruz.
*
Veyis Ateş: Onlar mallarını mülklerini alıp götürüyorlardı, az önce gördünüz. Türkiye de burada bu insanlara aş sunuyor.
Afrinli 1: Şikra me ji Tirkiyeyê re heye. Misaida me dike. Xwedê zêde bike. Eva bi çavan dibînin.
[Türkçesi: Türkiye’ye müteşekkiriz. Bize yardım ettiler. Allah arttırsın. (Dağıtılan yardımları göstererek) Gözleriniz ile görüyorsunuz işte…]
Çevirmen: Biz Türkiye’ye teşekkür ediyoruz. Allah Türkiye’ye zeval vermesin. Biz gözlerimizle görüyoruz Türkiye’nin yaptığı insani yardımları…
*
Afrinli 2: Em dixwazin ceyşê xwe li vir tê kevê, eskerê xwe têkevê, şûrtê xwe têkevê… Li vira em dixwazin… Tirk li vira yardimê didê me. Ceyşil hûr malê me xera kir. Ne pezê me hişt. Ne dewarê me hişt. Ne kerê me hişt.
[Türkçesi: (Türkiye’nin) ordusuyla, askeriyle, güçleriyle buraya girmesini istiyoruz… Onları burada istiyoruz… Türkler burada bize yardım ediyorlar. Özgür (Suriye) Ordu yuvalarımızı yıktı. Küçükbaş hayvanlarımızı bırakmadılar. Büyükbaş hayvanlarımızı bırakmadılar. Oğlaklarımızı… hiçbirini bırakmadılar.]
Çevirmen: Biz Türkiye’nin burada bizim için yaptığı insani yardımları görüyoruz. Biz Türkiye’nin bunun için burada kalıcı olmasını sağlıyoruz. Biz daha öncesini de gördük. YPG, Türkiye’den önce buradayken bizim mallarımızı mülklerimizi hayvanlarımızı barınaklarımızı kızlarımızı aldı. Onun için Türkiye’nin burada olmasını önemsiyoruz.
*
Veyis Ateş: Sorar mısın, çocuklarını ya da torunlarını, komşularını, gelip mallarını, hayvanlarını evlerinden çocuk askerler için çalıp götürdükleri olmuş mu?
Afrinli 3: Li Şêx Meqsûd… Sê çewal şelandine. Hem zêr birine, pereyê jinan… Bi qilakê jinan ketine… Dest kirine sîngê jinika zêra deraser kirine.
[Türkçesi: Şêx Meqsut’ta… Üç çuval, soygun yapmışlar… Kadınların hem altın hem paralarını… Kadınların kulaklarına dadanmışlar. Ellerini kadınların koynuna sokup altın almışlar…]
Çevirmen: Kızlarımızı zorla aldılar, çocuklarımızı zorla aldılar, kadınlarımızın zorla mücevherlerini aldılar, küpelerini zorla aldılar. Saat 10.00’dan sonra özellikle evimize girip kadınların mücevherlerini aldılar. Kadınlar mücevherlerini takarken boyunlarından aldılar. İki üç gün bu böyle sürdü.