AKP’nin kariyer basamakları sınavını öğretmenlerle konuştuk

0
484

Eğitimin iktidarlarca sürekli geriletilmesi ve tamamen ideolojik örgütlenme alanı olarak kullanılması AKP döneminde çok daha ileri boyuta taşındı.

Bir yandan ezici çoğunluğu dinci örgütlere ve doğrudan Erdoğan’ın çevresine ait olan özel okullarla halkın umutları sömürülürken; diğer taraftan özel okula gidemeyenlere ise kamuda dinci eğitim dayatılıyor. Bu durum bir yandan bilimsel açıdan oldukça vasıfsız bir neslin yetişmesine yol açıyor, diğer yandan da onca eğitim fakültesi mezunu atanamazken, dini eğitimle ilgili branşlara da geniş istihdam alanı açıyor. Çoğu, haketmediği halde iktidarın yanlı politikalarıyla atanan bu kadrolar aynı zamanda iktidar sendikası olan Eğitim Bir Sen’in de üye kitlesinin önemli bir kısmını oluşturuyor.

Öğretmenler iş yükünün çok olduğu meslek gruplarından birisidir. Okul dışındaki sürede okuldaki mesaiden daha fazlası harcanır. Bu nedenle normal memurların haftalık mesaisi kırk saat iken öğretmenlerin mesaisi 15 saat idi. 15 saat üzeri ek ders ücreti alınırdı (kadrolu öğretmenlerde süreç halen böyledir). AKP, sözleşmeli öğretmenlik sistemini getirerek haftalık öğretmen mesaisini 40 saate çıkardı. Böylece öğretmenin hem kadro güvencesini hem de ek ders ücretini kaldırdı. Artık hemen hemen hiç kadrolu öğretmen alımı yapılmamaktadır. Kadrolu öğretmenlerden boşalan alanları sözleşmeli öğretmenler doldurmaktadır. Ve bu öğretmenlerin önemli bir kısmı kendilerine bu koşulları dayatan iktidara tepki göstermek yerine, daha kısa mesaiyle daha fazla maaş aldıkları için kadrolu meslektaşlarına tepki göstermektedir.

Kamuda kadrolu, sözleşmeli, ücretli ayrımlarına şimdi yeni ayrımlar ekleniyor: Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik.

Bugünlerde öğretmenlerin gündeminde AKP’nin sinsi oyunlarından birisi olan kariyer sınavı var. Öğretmenlerin yaklaşık yarısı sınava tabi tutularak öğretmen, uzman öğretmen, başöğretmen gibi farklı kariyer basamakları oluşturulacak. Öğretmenler sınava hazırlanabilmek için dinlenme dönemlerini binlerce sayfa tutan ders notlarıyla boğuşarak geçirmektedir. Bu sınav, bölünmeyi daha da keskinleştirerek rekabeti körükleyip, öğretmenler arasındaki işbirliği ve mesleki dayanışmayı imkansız hale getirecek. Okul-veli- öğrenci ayağının her birinde içinden çıkılması güç karmaşaya yol açacak. Zaten içinden çıkılamaz hale gelmiş olan eğitim sistemi iyice arap saçına dönecek.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in “sınavı sendikalar istiyor” çıkışı, adı sendika olup, işi iktidara koltuk çıkmak olan Eğitim Bir-Sen’in talebi olmalı. Çünkü bu sendika dışındaki tüm sendikalar sınava karşı olduğunu açıkladı. İktidarın kendilerine tüm kapıları açmasını sağlayan Eğitim Bir-Sen ise üç beş kuruş fazla para alabilmek için öğretmenlik mesleğinin altını dinamitlemekte çok istekli görünüyor.

Kariyer Sınavı ile ilgili sendikaların tavrını Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Ali Ekber BEYAZ’a, öğretmenlerin görüşünü ise Teknoloji Tasarım Öğretmeni bir arkadaşımıza sorduk:

Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Ali Ekber Beyaz

ODAK: Merhabalar, AKP iktidarı bir süre önce “öğretmenlerin bir meslek kanununa ihtiyacı vardı” gerekçesiyle bir kanun yayınladı. Öğretmenlerin gerçekten bir meslek kanununa ihtiyacı var mıydı?

Ali Ekber Beyaz: Öğretmenlerin gerçekten bir kanuna ihtiyacı var tabi ki. Ancak içerisinde eğitimi, öğrencisi ve öğretmeni olan… Öğretmenleri ayrıştıran değil tersine birleştiren.

M. Demirel : AKP üsttenci bir dil ile sen ihtiyacının ne olduğunu bilmezsin, ben senin adına şunu düşündüm ve uygulamaya koyuyorum demek istiyor. Gereğini de yapıyor.

Öğretmenler odasında kadrolu öğretmen, ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen gibi ayrıştırmalar yetmedi. Şimdi de öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen adı altında ayrıştırılma yapılmak isteniyor. Öğretmenleri ayrıştırarak birlikte iş yapmanın önüne geçmek istiyor. Birbiri ile yarıştırarak birbirinin rakibi haline getirmek istiyor AKP. Öğretmenlerin bir yasası olmalı. Ancak amacı rekabet, yarıştırma ve ayrıştırma olan bir yasaya ihtiyaç yoktur. Bilimsel, laik, demokratik ve herkesin yetenekli olduğu, istekli olduğu bir alanda eğitim işlevinin yerine getirildiği yasaya ihtiyaç vardır.

ODAK: Bu kanun öğretmenlere daha önceki kanunlarda olmayan hangi hakları veriyor?

Ali Ekber Beyaz: Bu kanun içerisinde öğretmenlerin kazanımı olarak görülebilen hiç bir şey yok. Tersine öğretmenlerin örgütlülüğünü yok etmeye, sınıf mücadelesi açısından sendikal süreci yok etmeye, öğretmenlerin çalışma barışını zedelemeye, dayanışma duygularını yok ederek kolektif çalışmayı yok etmeye dönük sonuçların ortaya çıkacağı görülmekte.

M. Demirel: Daha önce olmayıp bu yasa ile hedeflenen hiçbir iyileşme ekonomik anlamda söz konusu değildir. Hatta son bir yılda öğretmenlerin ekonomik kayıplarını gideremediği gibi sözde başöğretmen sınavını bu yıl kazanacak bir öğretmenin maaşı bile geçen yılki öğretmen maaşının alım gücüne erişememektedir. Yani ekonomik bir hak verilmediği gibi geçen yıllardaki alım gücünün çok altında bir ücret hedeflenmektedir.

ODAK: Öğretmenleri kariyer basamaklarına ayırma fikri yeni değil. İlk kez 2006’da gündeme getirildi, hatta sınav da yapıldı. Bildiğimiz kadarıyla sınavı kazananlara bir miktar ücret farkı verildi, başkaca bir uygulama yapılmadı. O zaman ile bugünler arasında değişen nedir?

Ali Ekber Beyaz: Sanıyorum değişen tek şey öğretmenler arası ayrışma ve eşit işe eşit ücretin uygulanması yerine ücret farklılıklarının derinleşmesi.

M. Demirel: Değişen hiç bir şey olmamıştır.

ODAK: Öğretmenliğin bir uzmanlık mesleği olduğunu biliyoruz. AKP bu kanunla neyi hedefliyor?

Ali Ekber Beyaz: Eğitimin temel bileşeni olan öğretmenlerin itibarlarının sıfırlanması.

M. Demirel: Ekonomik anlamda yıllardır geriye düşen öğretmen maaşları alım gücü 15-20 yıl öncesinin haline getirilsin bu bile yeter. Bu yasa ile AKP öğretmenler arası dayanışma, iş birliği ve nitelikli eğitim hedefini boşa düşürerek birbiri ile yarışan, rakip olan, el birliği ile olumlu şeyler yapamayacak hale getirmiş olacaktır.

ODAK: Geçtiğimiz günlerde bakanlık sınav takvimini açıkladı. Sınava kimler girebilecek? Sınavı kazananların statülerinde nasıl bir değişim olacak?

Ali Ekber Beyaz: Uzman öğretmenlik için adaylık dahil en az 10 yıl çalışılması, 180 saatlik çevrim içi eğitimin tamamlanması. Başöğretmenlik için en az 10 yıl uzman öğretmen olarak çalışılması, 240 saatlik çevrim içi eğitimin tamamlanması. Ayrıca her iki durum için de kademe ilerleme cezasının alınmamış olması. Bu koşulları taşıyanlar sınava girebilecek.

M. Demirel: Meslekte 10 yılını dolduran ve derece-kademe durdurulması cezası gibi cezalar almamış olan öğretmenler Uzman Öğretmenlik Sınavı’na girebileceklerdir. Başöğretmen sınavına da Uzman Öğretmenlikte (5 yıl mı, 10 yıl mı bilemiyorum) belirlenen süre kadar çalışanlar girebiliyor.

Statülerde oluşacak yeni durum: a) Aday Öğretmen, b) Öğretmen c) Uzman Öğretmen d) Başöğretmen. 350.000-400.000 öğretmen ihtiyacı olan bir ülkede 20.000-25.000 öğretmen ataması yapılarak ücretli öğretmen istihdam edilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca 4-C statüsünde sözleşmeli öğretmen sayısı da ciddi bir rakamdır. Kısaca var olan farklı statü ve ayrışmış çalışma ortamı daha da ayrışmış ve rekabetçi hale gelecektir.

ODAK: Öğretmenlerin kariyer basamaklarına ayrılması mesleği nasıl etkileyecek?

Ali Ekber Beyaz: Mesleği tamamen sınav odaklı hale getirecek. Öğretmenin kendi alanı ile ilgili gelişimini temel ölçüt olarak almak yerine çevrim içi eğitim odaklı bir sınav sonucu hangi nitelik ve niceliğin gelişimini sağlayabilecek?!

M. Demirel: Öğretmenler Odası’nda iş barışı bozulur. Farklı statülerde olup birbiri ile iletişimi kopabilir ve ortak iş üretemez hale gelebilir. Eğitimde nitelikli, verimli eğitim yok olur. Bilimsel ve ülke yararına bir eğitim ortamından daha da uzaklaşılmış olur

ODAK: Eğitim Sen’in sınava yönelik tavrı nedir?

Ali Ekber Beyaz: Eğitim-Sen meslek kanununun her sürecinde bu kanunu esastan reddeden bir dil kullandı. Bu çerçevede eylem ve etkinlikler düzenledi. Ancak bu eylem ve etkinlikler sonuç getirebilecek nitelikte değildi. Eğitim emekçilerinin büyük çoğunluğunun reddettiği bir yasa ile ilgili ortak eylem ve etkinlikler düzenlenemedi. Emekçilerin mücadelesi birleştirilemedi. Eğitim-Sen sınav konusunda da net bir duruş sergileyemedi. Bir noktada üyelerini serbest bıraktı.

M. Demirel: Ben de Eğitim-Sen üyesiyim. Sendikam Kariyer Basamakları Sınavı’na yönelik olumsuz görüş bildirmektedir. Bir çok öğretmen de karşıdır. Ancak KPSS sınavında olduğu gibi iktidara yakınlığı ile bilinen bir sendikanın sınav sorularını alıp üyelerine dağıtması olasılığı da yüksektir. Böyle bir fırsat için kariyer basamakları sınavının olumsuz sonuç getireceğini bildiği halde bireysel çıkar için destekleyecek bir kesim de mevcut diyebilirim.

ODAK: Teşekkür ederiz…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.