Bakan Yanık ”sel bölgenin kaderi” diyor, fakat saha araştırma raporları ihmalkarlığı ortaya koyuyor

0
338

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık Batı Karadeniz’deki sel felaketini bölgenin kaderi” olarak nitelendirdi. Yanık, Karabük’te yaptığı açıklamada “Sonuç itibariyle Karadeniz bölgemiz çok yağış alan ve coğrafi yapısı itibariyle de oldukça meşakkatli bir coğrafya dolayısıyla bu coğrafyanın şartlarına uygun bir biçimde yeni tedbirlerle de inşallah kalıcı çözümleri hayata geçireceğiz, geçirmeye de başladık. Bu anlamda bakanlık olarak psikososyal destek ve sosyal yardımlar afet müdahale planı çerçevesinde iki temel sorumluluğumuz var ve diğer AFAD koordinasyonunda AFAD’ımız bu anlamda bir taraftan maalesef bir taraftan şükürler olsun son derece deneyimli, birikimli bir ekip süreci kontrol ediyor” diye konuştu.

Batı Karadeniz Bölgesi’nde geçtiğimiz yıl onlarca yurttaşın ölümüne ve birçok hasara yol açan sel sonrası bölgede saha araştırması yapan iki akademisyenden biri olan Doç. Dr. Kubilay Keleşoğlu’na felaketin nedenlerinin değişmediğini belirtti. “100 metrelik dere yatağı olan dereyi 30 metreden akıtıyoruz. Nasıl taşmasın ki” diyen Keleşoğlu, şunları söyledi: “Ancak dere kenarlarına yapılan duvarlar kurala uygun biçimde inşa edilirse taşkın riski düşer. Biz binaları depremde olduğu gibi taşkına karşı inşa edemeyiz, yani bunun hesaplanmasına girilmez. Ama alt yapı çalışmıyorsa, istinat duvarları olması gerektiği gibi inşa edilmemişse, dere yatağına yapılmışsa sorundur. Ama burada örneğin dere kenarındaki duvarlar, bir taşkın olur sular bu duvarları aşar diye düşünülerek yapılmamış. Su, orada sabit kalacak gibi düşünülüyor.

Keleşoğlu, sorunları ve çözüm önerilerinin yer aldığı rapordan şöyle özetledi:

•Dere kenarlarına inşa edilen yapılar olası bir taşkın sırasında yükselecek su seviyesine göre hesaplanmamış.

•Binalar, çakıl içerikli kumlu dere alüvyonu üzerine inşa ediliyor. Geçen yılki çalışmada Bozkurt Ezine Çayı (yaklaşık 32 m genişliğinde) yeni yatağının şiddetli yağış sonucunda oluşan akışı taşıyamadığını tespit etmiştik. Bu kez aynı sorun var.

•Aşırı yağış alan ve taşkın yaşanması muhtemel bölgelerde, tüm köprülerin hidrolik boyutlarının 500 yıl tekerrürlü taşkın debisine göre gözden geçirilmeli. Oysa mevcut durum 100 yıllık yağmura göre.

•Taşkın tehlikesi olan bölgelerde dere ve taşkın yatağındaki tüm yapılar için risk değerlendirme çalışması ivedilikle başlatılmalı ve gerekli önlemler alınmalı.

•Taşkın riski yüksek olan bölgelerde taşkın erken uyarı sistemi kurulmalı.

•Köprü ayak ve temellerinde oyulmayı önleyici tedbirler artırılmalı.

•Dere yatağı ıslahı amacıyla inşa edilen istinat yapılarında derin temeller tercih edilmeli.

Kaynak: Birgün

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.