Barış Bildirisi’nin 4. Yılında Akademisyenler: “Bu suça ortak olmadık, olmayacağız.”

0
1102

Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalamalarının ardından dört yıl geçti. Barış akademisyenleri geçtiğimiz dört yılda yaşanan hukuksuzlukları, baskıları ve şiddeti bugün İstanbul, Ankara ve Kocaeli’de düzenledikleri basın toplantıları ile anlattı.

Akademisyenler yaptıkları açıklamada, “Darbe girişimi ve cemaat yapılanmalarıyla hiçbir ilişkimizin olmadığı bilindiği halde FETÖ şüphelisi diye yazılarak hak arama yollarımız kapatıldı. İtibarımız lekelenmeye çalışıldı. KHK’liler olarak sağlık ve sosyal güvenlik sigortalarımız iptal edildi. Kamu görevinden men edildik, pasaportlarımız iptal edildi, eşlerimiz ve çocuklarımız da bizimle beraber cezalandırıldı. Ülkeden çıkmamız veya yurdumuza geri dönmemiz fiilen yasaklandı. Yurttaşlık haklarımız askıya alındı. Sivil ölüme mahkum edildik.” dedi.

İhraç ve tutuklama süreçlerinin nasıl başladığından bahseden akademisyenler, “Diyarbakır, Suruç, Ankara Garı ve İstanbul’da peş peşe patlayan bombalar, tüm ülkede yaşanan dehşet, Sur, Cizre, Nusaybin. En temel insan hakları tank paletleriyle çiğnendi. Sivillerin, çocukların, yaşlıların pervasızca öldürülmesi bile siyasi elit tarafından olağan gösterilmeye çalışıldı. 1128 akademisyen, ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız!’ bildirisini bu koşullarda imzaladık ve bundan tam dört yıl önce bugün 11 Ocak 2016’da kamuoyuyla paylaştık. Bildirinin açıklanmasının ardından cumhurbaşkanının ve Sedat Peker isimli mafya liderinin hedefi olduk. Bize destek olmak üzere, binden fazla meslektaşımız daha ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ dediler ve  böylece toplam imzacı sayısı 2212’ye ulaştı.” ifadelerini kullandı.

Açıklamada 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin AKP için bir lütuf olduğu değerlendirmesi de yapılarak, “OHAL sözcüğü dilimizi ve hayatımızı işgal etti, yeni hukuksuzlukların yolu açıldı. Gece yarıları ilan edilen KHK listeleriyle bizim gibi sorgusuz sualsiz işten atılan 120 binden fazla insan sivil ölüme mahkûm edildi. Hakkımızı aramak içinse bize gösterilen adres, Avrupa Venedik Komisyonu’nun 15 Temmuz olaylarının muhatapları için önerdiği, kararları tartışmalı, OHAL icadı bir kurumdu. Oysa ifade özgürlüğü kapsamındaki eylemimizin muhatabının bu kurum olamayacağı çok açıktı.” dedi.

“Bu suça ortak olmadık, olmayacağız!”

“Üniversitelerden uzaklaştırılmış, işinden edilmiş, evleri basılmış, medyada hedef gösterilmiş Barış Akademisyenleri olarak yaşadıklarımızın telafisi mümkün değil.” diyen akademisyenler, her şeye rağmen hep birlikte daha güçlü olduklarını, bu suça ortak olmadıklarını, olmayacaklarını ifade etti.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.