Samsun Atakum’da bulunan Kurupelit Marina ve çevresinin Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından iki mahkeme kararına rağmen ısrarla ihaleye çıkarılışıyla, daha önce de bilindiği üzere ihaleye katılım olmamıştı. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir’in “gerekirse belediye olarak biz yaparız” şeklinde konuştuğu dedikoduları dolaşıyordu.
Gelinen noktada Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Atakum Belediyesi ve ve Büyükşehir Belediyesi’nden ayrı ayrı görüş isteyerek bir aylık süre verdi.
Samsun Büyükşehir Belediyesi gündem dışı madde olarak konuyu bu hafta yapılan toplantının gündemine aldı.
Normalde, isteyen herkesin izleyici olarak katılabildiği toplantıya Samsun Akademik Odalar Birliği’nin ilgili oda temsilcileri girmek istediğinde “bu haftaki toplantının Mustafa Demir’in emri ile halka kapalı olacağı” gerekçesiyle içeri alınmadılar. Projenin hayata geçirilmesinin sadece Atakum sahilindeki tek yeşil alanı değil; Atakum Sahilini de yok edeceği yönünde bilimsel çevrelerin hazırlamış olduğu raporları belediye başkanının umursamayışı tepkiyle karşılandı.
CHP il örgütü ve Atakum Belediyesi’nin de destek verdiği Marina Dayanışması, yaşanan gelişme üzerine bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında dayanışma sözcüsü Dr. Nedim Ecevit şunları kaydetti:
“Sayın Demir, halkın derdine çare olmak, halkın mutlu bir kent yaşamı sürmesinin olanaklarını sağlamak, her yağmurda ortalığı sel götürmesini önlemek için alt yapı yapmak ve bunun gibi yüzlerce yapması gerekenleri yapmıyor. Ne yapıyor? Halktan, bilimsel çevrelerden köşe bucak kaçarak, tüm belediye olanaklarını kullanarak, park demeden, yeşil alan demeden, vadi demeden yıkıp, bazı çevrelerin çıkarlarının yanında yer alıyor. Bu haliyle de belediyecilik dışı işlerden fırsat bulamadığından Sayın Demir layıkıyla belediye başkanlığı yapmak yerine, “BELEDİYE BAŞKANI – YMIŞ” gibi yapmak zorunda kalıyor. Tabii komisyondaki veya belediye meclisindeki biat kültürü çoğunluğu da ” TOPLANIYOR-MUŞ” gibi yapıyor.
Konuların detayını bilmeden, merak da etmeden, sayısal basiretsizlik nedeniyle parmaklar komuta göre, kalkıp iniyor. Konu her ne ise hoop! Sayın Mustafa Demir’in istediği gibi kabul ediliyor. O da bildiğini okuyor…
Söz konusu -mış gibi başkan Sayın Mustafa Demir olunca orda kanun, hukuk, mahkeme kararı, etik, halkın mağduriyeti gibi kavramların beklemek hayaldir, saflıktır…
Bu projenin, Samsun’un gözbebeği Atakum kıyı şeridi ve kumsalı için vahamet olacağına, hem Dereköy balıkçı barınağındaki yaşanmışlıktan, hem bilimsel rapor ve modellemelerle bilen ve bu konuda epey mesai harcayıp kafa yoran Samsun Akademik Odalar Birliği’ndeki İlgili oda temsilcileri komisyon toplantısına katılmak, gerektiğinde söz alarak bu projenin hatalarını, nelere mal olacağını anlatmak için komisyon toplantı salonuna gittik.
O zamana kadar, isteyen kişilerin bu toplantılara izleyici olarak katılması serbestken, birden kapıdaki görevli, “bugünkü toplantıya meclis üyeleri dışında katılım olmayacakmış” şeklinde uyarıda bulundu.
Sn. Mustafa Demir’ in yaptığı Samsun’un lehine olan iyi bir proje olsa, neden çekinsin ki? Kim ne konuşursa konuşsun aslanlar gibi arkasında durur, yaptığını da çıkar dünya aleme anlatır. Kim isterse halk önünde, basında tartışırdı. Ama yanlış olan, arkasında duramayacağı kararları da, bugün yaptığı gibi, elindeki imkanla ört bas edip kimseyi konuşturmamaya, kimseden fikir almadan kapı arkasında oldu bittiyle halletmeye çalışıyor.
Biliyor ki bu proje halk için değil, rant için keyfi oluşturulan bir proje. Biliyor ki, ülke bu denli ekonomik krizdeyken, deprem bölgesi hala inlerken milyonlarca doları şehre kazancı olmayan bir projeye harcatmaya kalkıyor. Biliyor ki, Samsun’ un bunca derdi varken, en borçlu belediye konumundayken, bu fantezi, şehir için kötü sonuçları olan proje ve bu konudaki kişisel inadı fazla dillenirse, dikkat çeker.
Özetle, panik ve telaşla, halka yönelik, meslek odalarına yönelik, bilime yönelik, öyle bir hata yaptı ki; yakında istemese de anlayacak. Ama, belki de iş işten geçmiş olacak.
Sayın Mustafa Demir için üzüldüm. Gerçeklerden korkmak zorunda kalan, akademik odalarla bilimle kavgalı, halkla yüzleşmekten kaçan bir Büyükşehir Belediye Başkanı. Ama en çok da Samsun’umuz için üzüldüm. Bu canım şehre, böyle bir Büyükşehir Belediye Başkanı, şehrimiz bu zulmü hak etmedi. Gördük ki şehir sadece doğal afetlerle harap olmuyormuş.
Daha da iyi anladık ki, halkı daha fazla bilinçlendirmek ve bu yaptığı yanlış uygulamaları daha iyi anlatmak zorundayız. Tarih göstermiştir ki; Dünya’ da hiçi bir yönetim halka rağmen istediğini yapamaz. İnanıyoruz, Samsun halkı gereğini yapacaktır.”
