Fransa’da Generallerin Mektubu ve Ardındaki Gerçekler

0
1498

Erdal Kudiş

Fransa ordusundan emekli olan 20 general, 100 subay ve 1000 asker Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a karşı açık mektup yayınladılar. Aşırı sağcı Valeurs Aktüel dergisinde yayınlanan mektubun ülkede Dilsiz Güç olarak bilinen ordu personelinden gelmesi büyük yankı uyandırdı. Mektubun bir başka dikkat edilen özelliği ise 60 yıl önce Cezayir Savaşını bitirmek isteyen Charles De Gaulle’e karşı yapılan Cezayir çıkışının yıldönümüne denk gelmesidir.

Sekiz yıl süren ve 1962 yılında son bulan Fransa-Cezayir savaşında yüz binlerce insan ölmüş ve milyonlarcası da yerlerini terk etmek zorunda kalmıştı. 1961’de Fransa-Cezayir Savaşı’nı bitirmek isteyen dönemin Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle’e karşı Cezayir’de bulunan komutanlardan da karşı bir bildiri ve girişim sergilenmişti. Bunun yıldönümünde bu sefer yeni Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a benzer bir girişim sergilendi.

Fransa’da bir süredir yükselmekte olan aşırı sağ kendisini bu sefer farklı bir kesimde dile getirdi. Aşırı sağcı Marine Le Pen bir süredir oylarını yükseltiyor ve gelecek yıl yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde favori gösteriliyordu. Korona sürecinde hükümete olan güven kaybı yanında solda da etkili bir adayın ve partinin olmaması seçmenleri sağcı adaya yönlendirdi.

Bununla birlikte son dönemde artan İslami terör saldırıları da sağa yönelimde etkili oldu. Son 10 yılda buna benzer onlarca saldırı oldu. Yüzlerce Fransız bu saldırılarda hayatını kaybederken yine yüzlercesi de yaralandı. Geçtiğimiz yıl bir öğretmenin boğazının kesilmesi ve yine geçtiğimiz hafta da bir kadın polisin yine İslami kökenli biri tarafından boğazının kesilerek öldürülmesi halkın yabancılara ve Müslümanlara karşı tepkisinde zirve yaptı. Bu olayların yapılışı ve zamanlamaları da manidardır.

Paris’in çevre ilçeleri olan banliyöler Fransızların yaşamadığı, sadece göçmenlerin yaşadığı bir getto haline geldi. Her türlü çeteleşme ve suç olaylarının merkezi durumunda. Eğitim ve sağlık sistemi bitik bir durumda. Buralar işsizliğin en yoğun ve suç oranının en yüksek olduğu yerler. Devlet bu bölgelere yönelik herhangi bir iyileştirme politikası yapmıyor. Tersine buraları kaderine terk etmiş durumda. Öyle ki bölgede bulunan mafya grupları ve İslami tarikatların devletten daha çok ağırlığı var. Sorun çıktığı zaman da hükümet yetkilileri bunları muhatap alıyor. Bu durum, bölgelerdeki sorunları çözmek yerine her seçim döneminde sağcı adaylar tarafından propaganda ve yabancı karşıtlığı olarak kullanılıyor. Sadece sağcı adaylar değil seçimi kazanmak isteyen bütün partiler bu durumu kullanıyor.

Bu sefer bu durum Fransa ordusunda görev almış emekli generallerden geldi. Sadece emekli değil aynı zamanda görevde olan binden fazla asker ve subay da bu bildiriyi sahipleniyor.

Bildiri ne diyor?

Banliyölerde yaşanan gelişmeleri ve İslami hareketlerin yaptığı eylemleri hatırlatan generaller, ayrımcılık ve Fransız anayasasına karşı yapılan eylemlerin kabul edilemeyeceğini, “Artık ağırdan almaya vakit kalmadı, aksi takdirde bu büyüyen kaosu yarın iç savaş sonlandıracak ve sizin sorumlu olacağınız binlerce ölüm meydana gelecek” diye özetliyor. “Bu sorunu siz çözemiyorsanız biz çözmeye hazırız” diyorlar.

Birçok talebi ve sorunu ele alan mektup bir süre sadece sağcı gazetelerin gündeminde kaldı. İlk etapta hükümet kanadından hiçbir açıklama gelmedi. Sonrasında farklı kanallardan tartışılmaya başlanınca hükümet kanadından ilk açıklama Savunma Bakanlığı’ndan geldi. Emekli ve muvazzaf askerleri ayrı ayrı ele alıp bunlar hakkında gerekli incelemenin adli soruşturmanın ardından çıkacak sonuca göre bir karara varılacağı söylendi.

Politik alanda ise ilk tepkiler sağcı aday Marine Le Pen ve solcu aday Melanchon tarafından geldi. Melanchon bunlar hakkında adli işlemlerin başlatılması için suç duyurusunda bulundu. Cumhurbaşkanı Macron’un hiçbir açıklama yapmaması ise bu durumu seçim döneminde kullanılacağına yoruldu.

Marine Le Pen ise bildirinin altına imza atarcasına askerleri savundu ve “gelin bu savunduklarınızı birlikte yapalım” çağrısı yaptı. İmza atanlar arasında Marine Le Pen’in partisine yakın isimlerin olmasına karşın askerlerden kendisine karşı tepki geldi. “Biz kimsenin peşinden gitmeyeceğiz ve kendimizi politikacılara alet ettirmeyiz” diyerek politika dışı bir çözümün peşinde olduklarını ima ettiler.

Ortaya çıkan başka bir ayrıntı ise benzer bir mektubun daha önce de yazıldığıydı. Sarı Yelekliler eylemleri döneminde de Macron’a özel bir mektup yazılmış ve yaşanan bu gelişmelerin devleti zayıflattığı, gerek duyuluyorsa kendilerinin bu sorunu çözebilecekleri ifade edilmişti. O dönemde polisin göstericilere yaptığı sert müdahale bu generalleri kesmemiş. Oysa onlarca gösterici polis saldırılarında gözünü, elini kaybederken binlercesi de yaralanmıştı.

Marine Le Pen’in yükselişi, ordu içindeki aşırı sağcı örgütlenmenin kedisini açık açık ifade etmesi, polis içinde gelişen yabancı düşmanlığının kendisini her gün daha fazla ifade etmeye başlaması. Aynı şekilde solda da yaşanan dağınıklık Fransa’yı faşist bir iktidara doğru götürüyor.

İşçileri ve emekçilerin dışında bu iktidar en çok yabancıları etkileyecek. Korona salgınında zaten büyük darbe alan göçmenleri önümüzdeki süreçte daha kötü günler bekliyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.