“Günaydın” değil “Selamın aleyküm” diyecekmişiz! Diyanet; Şener Şen’in filmindeki gericiyi, gerçek hayatta canlandırıyor. Halkın ne yiyip ne içeceğine dahi karışan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, şimdi de insanların merhabalaşmasına dahi müdahale etmeye çalışıyor. Erbaş, sabahları “günaydın, tünaydın” gibi ifadelerin cahiliye dönemine ait olduğunu ifade etti… Erbaş, Twitter hesabından öğrenci yurtlarına, üniversite kampüslerine kuran kursları açmaya başlayacaklarını da belirtti. Geçtiğimiz günlerde adli yıl açılışına sarığı ve cübbesiyle, dualarıyla katılan Erbaş, özellikle son dönemde toplumsal hayata doğrudan müdahalede bulunma çabalarıyla insanlar arasında tepkiyle karşılanıyor.
Sanatçı Orhan Aydın, TKP’nin düzenlediği Kartal mitinginin ardından saldırıya uğradı. Aydın’a yapılan saldırı, son dönemde gazetecilere, muhaliflere, ilericilere yapılan sistematik saldırıların devamı olarak algılanmalıdır. Aydın kendisine yapılan saldırının ardından, “Susup teslim olacağımızı bu zorbalığa boyun eğeceğimizi düşünenler yanılıyorlar” ifadeleri ile direneceğini beyan etti. Türkiye’nin AKP karanlığına karşı ilerici, direnişçi sanatçılara, aydınlara ve halka ihtiyacı var.
ABD emperyalistlerinin Afganistan’dan sonra Irak ve Suriye’den de çekilmesi ihtimali konuşuluyor. Suriye hükümetinin Kürtlere özerklik teklif ederek onları ABD’den uzaklaştıracağı iddiaları ileri sürülüyor. Seçmen desteğini kaybetmeye devam eden AKP, başta kalmak için ABD’yi Ortadoğu’da tutmaya çalışıyor. AKP’nin Amerikancı Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “ABD’nin Ortadoğu’da işbirliği yapacağı ülke biziz” ifadelerini kullandı. Akar, ABD Ortadoğu’da bulunmaya devam etmek istiyorsa, muhakkak Türkiye ile ortak davranmalıdır, dedi. AKP, İdlib’e asker göndererek orada beslediği dinci çetelerin güvenliğini alıyor, öte yandan da Afganistan’da Taliban ile ilişkilerini artırarak Orta Asya’da gelişecek dinci tertiplere yakın olmaya çalışıyor. AKP’nin Suriye’de dinci güçlerle birlikte yaptıkları, Ortadoğu ve Orta Asya’da yapmaya istekli olduğu işler hakkında fikir vermektedir. AKP yönetimi eğer ABD’yi ikna edemezse onun iktidardan düşme olasılığı artacaktır.
Erdoğan açıklamaları ve politikaları ile hiç de gidici görünmemeye çalışsa da toplumdaki desteğini günden güne yitirdiği bir gerçektir. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, AKP’nin Maraş’taki mitinginin gerçek fotoğraflarını paylaşarak mitinge katılımın çok çok zayıf olduğunu topluma gösterdi.
Türkiye’de şimdilerde kiraların adeta uçtuğu belirtiliyor. Açıklanan rakamlara göre İstanbul’da yıllık kira artışı yüzde 50.7, Ankara’da yüzde 31.8 ve İzmir’de yüzde 30.9’a ulaşmış durumda. Bu durumun bir barınma krizine yol açabileceği öngörüsünde bulunuluyor. TÜİK’in açıkladığı Temmuz ayı işsizlik verilerine göre bile işsizlik rakamı yüzde 12. İşsizliğin bundan çok daha yüksek olduğu biliniyor. Halk yoksullaşıyor, işsiz kalıyor, iş bulamıyor. Bu kriz derinleştikçe koşullar karşısında çok daha fazla mağdur olacaktır.
Dünyadan gelişmelerle devam edelim.
Norveç’teki seçimlerde sosyal demokrat ve sol partiler bir önceki seçime göre oylarını artırdı. Sosyal demokrat parti olan Arbeiderpartiet, yüzde 26.4’lük oy oranı ile birinci parti seçildi. Marksist parti Rødt ise, yüzde 4.7 oy alarak barajı aştı ve meclise girdi. Irkçı parti Fremskrittspartiet’in ise son 30 yılın en kötü oy oranını aldığı ifade ediliyor. Bu partinin oy oranı yüzde 11.7’de kaldı. Gelişmeler haliyle ilericiler, solcular, Marksistler açısından sevinçle karşılanıyor.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü. Kısa zaman önce ülkesinde seçimlerden zaferle çıkan Esad’ı Putin tebrik etti. Putin, ülkesi emperyalistler tarafından işgal ve talan edilen Esad’a Suriye’de Birleşmiş Milletler kararı olmadan bulunan yabancı askeri güçlerin ülkenin birliği önünde engel teşkil ettiğini söyledi. Esad hatırlanacağı üzere cihatçı teröristler tarafından ellerinden alınan toprakların çok büyük bir kısmını direnişle onlardan geri almıştı. Türkiye’nin desteklediği gerici çeteler Suriye halkının topraklarını işgal etmeye devam ediyor.
ABD emperyalizmi Suriye’yi teslim almak maksadıyla ülkeye çok ağır ekonomik abluka uyguluyor. Suriye’ye mal satan cezalandırılıyor. Ağır ekonomik sorunlardan dolayı Suriye’den Türkiye’ye ekonomik göç hızlanmış durumda. Suriyeliler gelip zor koşullarda çalışarak ailelerine para yollamaya gayret ediyorlar. Yaptırımlar Lübnan’a da uygulanıyor ki Suriye’ye yardım edemesin. Lübnan bu yüzden uzun süredir elektriksizdi. Lübnan Hizbullah’ı İran’dan petrol getirerek ambargoyu delmeyi başardı. ABD şimdi telaşa kapıldı ve kendi koyduğu ambargoyu delmek için işbirlikçi ülkelere işaret verdi. Maksat Hizbullah ve İran ile rekabet etmektir.
ABD Başkanı Joe Biden, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Avustralya Başbakanı Scott Morrison, yeni güvenlik işbirliği anlaşmasını imzalayarak, ortak bir açıklama yaptılar. Yapılan açıklamada, Hint-Pasifik bölgesinde AUKUS isminde yeni bir pakt kurulduğu deklare edildi. Bu yeni pakta göre üç ülke, teknolojinin yanı sıra, endüstri merkezleri ve tedarik zincirlerini de birbirine paylaşıma açıyor. AUKUS isimli bu askeri paktın, bölgede giderek güçlenen Çin’e karşı geliştirildiği biliniyor.
ABD emperyalistleri ve AKP gerilemeye devam ederken Türkiye’de dinciliğin devlete ve toplum hayatına hakim duruma getirilmesi çabaları dikkat çekicidir. AKP’nin Mısır’daki İttifakı Müslüman Kardeşler’in iktidardan uzaklaştırılmasından sonra İslamcılar Tunus’ta da iktidardan uzaklaştırıldı. Tunus’ta dinci partinin tümüyle saf dışı edilmesi gündemdedir. Fas’ta yapılan seçimlerde AKP’nin kardeş partisi ağır seçim yenilgisi aldı. Suriye halkı dinciliğe karşı direniyor. Türkiye’deki rejim ise Taliban’a, Suriye’deki çetelere ve ABD’ye tutunarak ayakta kalmaya çalışıyor. Halkın çoğunluğu dinci rejimi istemiyor. Mücadelenin sonucunu halkın aktif ve birleşik direnişi belirleyebilir.
