Haftanın Özeti: Sistemin çürümüşlüğü karşısında sol, dayanışmasını birliğe dönüştürebilecek mi?

0
431

Haftaya son 100 yılın en büyük üçüncü felaketiyle başladık. 6 Şubat Pazartesi günü, Kahramanmaraş Pazarcık ilçesinde 7,7 şiddetinde deprem yaşandı. Bu depremden kısa süre sonra Gaziantep merkezli 6,4 büyüklüğünde ard arda iki deprem, öğlen saatlerinde ise yine merkezi Kahramanmaraş Elbistan olan 7,6 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Gerçekleşen depremler, başta Hatay olmak üzere Adana, Mersin, Osmaniye, Diyarbakır, Adıyaman, Şanlıurfa dahil 10 ilde güçlü şekilde hissedildi. Depremin ilk günü 2 binin üzerinde açıklanan can kaybı (kimliği tespit edilenler) bugün 18 binlere yükseldi. Üstelik can kayıplarının giderek artacağı iddia ediliyor. Yaralı sayısı ise 70 binin üzerinde. Aynı deprem Suriye’yi de vurdu. Suriyeli yetkililerin açıklamalarına göre depremde yaşamını kaybedenlerin sayısı 3 bini geçti.

AKP iktidarı daha deprem bölgelerine ulaşılmamışken depremden etkilenen 10 ilde Olağanüstü Hal (OHAL) ilan etti. Yurt içinde ve dışında çığ gibi büyüyen depremle dayanışmaların, başında bir ilahiyat mezunu olan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) eliyle sınırlanacağını açıkladı. Ardından halk dayanışmasının en çok örgütlendiği sosyal medyaya kısıtlama getirdi. Felaketin boyutunu dillendiren muhalifler hakkında soruşturmalar başlattı. Perşembe günü ise ortağı MHP ile el ele vererek, bölgedeki OHAL süresini üç aya çıkardı. Hatırlanacağı gibi 15 Temmuz darbe girişimi ardından da OHAL ilan edilmiş ve bu süreçten en çok sosyalistler ve ilerici kesim etkilenmişti.

Diğer yandan depremden etkilenen Maraş ve Hatay hapishanelerinden yaşanan görüntüler tartışma konusu oldu. Her iki hapishanede de tutuklarının silahla tarandığı iddia edildi. Konuya dair Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü yaptığı açıklamada; bir kısım adli tutuklunun firar teşebbüsünde bulunduğu ve gerçekleşen müdahalede 12 kişinin yaralandığı, hastaneye kaldırılan üç kişinin ise yaşamını yitirdiğini belirtti.

Felaketle ilgili başka bir önemli gelişme ise bölgeden gelen ‘’yağma’’ haberleri olmuştu. Yağma haberleri AKP’nin bölgede üç aylık OHAL ilan etmesinin de sebepleri arasında gösterildi. Ancak ‘’yağma’’ haberlerine konu olan insanların birçoğuna devlet tarafından yardım ulaşmadığı, evleri yıkılan bu insanlar yaşayabilmek için marketlerden malzeme aldıklarını belirtti . Diğer yandan yağma yaptıkları gerekçesiyle bölgedeki Suriyeli göçmenlere yönelik şiddet görüntüleri ise giderek artıyor.

Bölgede bu gelişmeler yaşanırken yandaş medyada AKP’nin felaketle ilgili yetersizliğine yönelik bazı eleştiriler de dikkat çekti. İktidar yanlısı Show TV’de Ana Haber Bülteni’ni sunan Dilara Gönder, Salı günü yaptığı yayında AKP’yi eleştirmiş ve yaşananlara tepki göstermişti. Bu olayın ardından Gönder, sosyal medya hesabından istifa ettiğini duyurdu. Bir başka dikkat çekici olay ise AKP’ye yakınlığı ile bilinen gazeteci Mehmet Akif Ersoy’dı. Habertürk kanalında canlı yayın yapan Ersoy, ‘’Çalışma olmayan binaların sayısı olanlara göre daha fazla’’ dedi. Genel hava ise eleştirileri vatan-millet düşmanlığı göstermek ve tehditler savunmak oldu. Erdoğan muhalefete yönelik “şerefsiz, namussuz” küfürleriyle başı çekti.

İktidar yanlısı çetelerden dayak yedikten sonra yandaş gazeteciler arasına katılmış olan Ahmet Hakan ise dayakla aldığı ayar üzerinden devam etti. Ahmet Hakan CNN Türk’te yaptığı programında kurtarma çalışmalarıyla ilgili ‘’Olumsuzluklar çok az aslında, ama tabii onlar çok can sıkıcı olduğu için fazlaymış gibi geliyor bize. Aslında ama olumlu taraflarımız daha fazla. Yani bizim toplumumuzun estirdiği esas rüzgâr, dayanışma rüzgârı, bunu unutmayalım. Yani esas dayanışmayı büyütüyoruz. Diğerleri hava civa, çok önemli değil. Onlara fazla aldırış etmeyin.’’ dedi. Hakan’ın bu sözleri büyük tepki topladı.

Yaşanan felaket sistemin çürümüşlüğünü bir kez daha ortaya koydu. Deprem değil sistem öldürdü. Yaşanan deprem Türkiye’nin hazırlığının nasıl berbat olduğunu ortaya koydu. Deprem toplanma bölgeleri bile şirketlere yağmalattırılıyor. Diğer yandan Türkiye’nin bir deprem bölgesi olduğunu herkes biliyor. Ancak konut sektörünün ekonominin başını çektiği ülkede binalar depreme dayanıklı yapılmıyor. Öyle ki depremde halka yardım etmesi tasarlanan kurumların binaları bile yıkıldı. Japonya’da daha büyük çaplı depremlerde bile ölümler yaşanmadığı biliniyor. Devletin ülkeyi yağmalattığı aç gözlü konut şirketlerine denetim bile uygulamıyor. Ayrıca kurumlar liyakat esasıyla değil particilik ve çıkar hesaplarıyla çalışıyor. Girişte belirtildiği gibi AFAD adlı kurumun başına bile Diyanet tahsili yapmış bir gerici konulmuş durumda. Başka bir sorun ise AKP hükümetinin depreme karşı bütün toplum kurumlarıyla el ele vermek yerine her şeyi kendisinin yaptığını göstermeye çalışıyor olmasıdı. Bu ve benzeri sorunlar muazzam acıların esas kaynağını oluşturuyor.

Felaketle ilgili Batılı devletler yardımlarını Türkiye üzerindeki etkilerini artırmak yolunda organize ettiler. ABD, depremi fırsat bilip bölgeye ‘’yardım’’ adıyla savaş gemisi gönderdi. İtalya da kurtarma görevlerinde Türkiye’ye yardımcı olmak için savaş gemisi göndereceğini belirtti. Suriye’nin işgaline ve yağmasına katılan Almanya Türkiye’ye yardım çalışmalarında öne çıkmaya gayret etti. Almanya depremden zarar görenlerin konutları yapılıncaya kadar kendi ülkesindeki akrabalarının yanında kalabileceklerini açıkladı. İsveç, Türkiye hükümetinin NATO’ya girmesine onay vermesi beklentisiyle kesenin ağzını açtı. Medya Batılı güçlerin yardımlarını öne çıkarırken Rusya’nın hem Suriye’ye hem de Türkiye yardımını ise en son sıralarda verdi.

Suriye’yi işgal altında tutan, tarım ürünlerini ve petrolünü yağmalayan ve Suriye halkını dize getirmek için acımasız bir ekonomik abluka uygulayan ABD emperyalistleri yaptırımları deprem gerekçesiyle 180 gün boyunca hafiflettiklerini açıkladılar. ABD açıklamayı dört geçtikten sonra yaptı.

Ukrayna’da savaş sürüyor. Rusya’nın taarruza geçtiği haberleri gelirken Zelenski Batılı ülkelerden uzun menzilli silahlar ve uçak istemek için ziyaretlere çıkmış bulunuyor. Batılı ülkeler Ukrayna’da savaşı uzatmak isteğinden baz geçmiş değiller. Savaş öncesinde 38 milyonu aşkın olan Ukrayna’nın nüfusunun savaş nedeniyle 18-22 milyona düşmüş olduğu tahmin ediliyor. Savaşı sürdürmeye çalışan Batılı ülkelerde özellikle artan hayat pahalılığının sonucunda kitlesel eylemler gelişmeye devam ediyor. Örneğin İngiltere’de 300 binden fazla üyesi bulunan Royal College of Nursing (RCN) sendikasına bağlı hemşireler, 73 sağlık kuruluşunda 2 gün sürecek grev başlattı. Fransa’da emeklilik yaşının yükseltilmesine karşı işçiler yeniden greve çıktılar.

Türkiye’de gündem depremle dayanışmaya yoğunlaşırken Zonguldak, Soma ve Amasya’dan yüzlerce madenci arama kurtarma çalışmalarına katılmak için derhal deprem bölgesine gitti. Türkiye sosyalistleri depremzedelerle dayanışma için her zaman olduğu gibi bu kez de fedakarca ileri atıldı ve çalışıyorlar. Fakat büyük deprem sadece sistemin değil, Türkiye solunun da gerçek bir hazırlığı olmadığını açığa çıkardı ve solun sistemden ne kadar farklı olduğu hakkında bir kez daha kuşkular yarattı. Türkiye solundaki gruplar bu eksikliğini ele almaktan uzak dururken, tek tek gruplar olarak nasıl çalıştıklarının övgüsünü yapmaları endişe vericidir. Bu tarz çalışmalar deprem bölgesindeki bir şehri bile kapsayamayacak etki yaratmaktadır. Oysa Türkiye solunun potansiyeli tek tek sol grupların potansiyelinin binlerce kat üzerindedir. Solda gruplarla sınırlı bakışı aşan daha sorumlu çabalara ihtiyaç duyuluyor. Halkın dayanışma gücünü asıl bu çabalar açığa çıkarabilir.

Bu depremin yaralarının sarılması uzun zaman alacaktır. Ayrıca ülkemizi başkaca deprem felaketleri bekliyor. Devrimciler halka burjuva partilerinin rekabetçiliğinden farklı olarak tüm solu birleştirecek bir dayanışma anlayışı sunmalıdırlar. Türkiye solunun deprem ve benzeri felaketlerle dayanışma için tek tek grupların üstünde bir ortak dayanışma örgütüne ihtiyacı bulunuyor. Tek tek gruplar ve devrimciler bir yandan depremzedelerle dayanışma için gösterişe kaçmadan çalışmaya devam ederken aynı zamanda da bu örgütün kurulması için inisiyatif ortaya koymalıdırlar.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.