Cuma Gürsoy
Emperyalist/kapitalist sistem ta en başından beri toplumun hayatını, insanların çıkarlarını kendi çıkarları uğruna hiçe saymaktadır, onların hayatları ile oynamaktadır. Kapitalizm bir olguya “para kazanma” gözüyle baktığı için “kimden-neyden ne kadar, nasıl kar elde edebilirim” düşüncesini temel almaktadır. Onun için biricik olan tek şey, kendi sisteminin devamlılığı olacaktır.
Kapitalizm tarihi boyunca insanlık adına iyi bir sınav vermedi: Doğamızı kirletti, suyumuzu içilmez hale getirdi, ekolojik dengeyi bozdu. İklim değişikliklerine yol açtı. Genetiği ile oynanmış gıdalar yaratarak halkın sağlığını da bozdu.
Kapitalizm ilkin tüm bu şeylerin sonucu olarak hastalıkları yarattı, sonra da onun ilacını, aşısını çıkararak insan sağlığı üzerinden iki kat rant elde etmeye çalıştı. Yakın tarihimizde karşılaştığımız kuş gribi, domuz gribi, deli dana gibi hastalıklar şimdi de koronanın ne kaynaklı bir hastalık olduğu konusunda bizi şüphede bırakmaktadır. Fakat her ne olursa olsun, kapitalizmin bunlara karşı çözümünün yetersiz olduğunu söyleyebiliriz. Kapitalizm çözüm yaratmaktan ziyade, krizi gün geçtikçe daha da artırmaktadır. Yaşadıklarımız bunun en net kanıtıdır.
Kapitalizm önce silahları ürettir, sonra savaş çıkarır ve o silahları satar. Kamuoyunda ise “barış” der, savaşanları kınar!
Kapitalizm açlıktır, yoksulluktur, kan ve gözyaşıdır. İnsanın kapitalizmde yeri olmaz, onun için tek mantıklı denklem kar etmeyi temel alan (p-m-p’) denklemidir.
Peki buna razı mi olmalıyız? Elbette hayır!
Kapitalizme karşı başta işçi sınıfı olmak üzere emekçi kesimler örgütlenerek daha özgür ve insan değerlerine saygılı olan sosyalist düzeni kurabilirler.
Sosyalizmin hayal değil, bir ihtiyaç olduğu artık kavranmalıdır. Sosyalizmde kaynaklar en yararlı şekilde insanların mutluluğu için kullanılacaktır.
Küba örneği mesela… Bütün bir kapitalist dünyanın aksine Küba’lı on binlerce doktor ezile halklar için çare üretmeye gayret ediyor. Dünyanın sahiplenmediği, korona vakalarının görüldüğü İngiliz yolcu gemisine Küba kapılarını açtı. Koronavirüse karşı 22 önleyici ilacın garantisini verdiler. İtalya’da gelişen salgın felaketine karşı, ona tek sahip çıkan yanı başındaki kapitalist ülkelerin aksine Çin oldu.
Kapitalizm “gemisini kurtaran kaptan”, “her koyun kendi bacağından asılır” bireyci ve bencil söylemlerini esas alır. Sosyalizm ise toplumcu ve dayanışmacıdır.
Sosyalist toplumda insan her zaman önde olacak, tüm üretim ilişkileri bilimsel mantığa uygun şekilde, insani şekillerde çalışacaktır.
Sosyalizmde üretim kar için değil, insan odaklıdır.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, kapitalizm öldürür, sosyalizm ise yaşatır!
