Karadeniz Yine Ölüm Soluyor!

0
13516

Bu Kez,Çernobil Nükleer Kazasıyla İlgili İddialardan Çok Daha Vahim İddialar Var… Uranyum ve Radon Gazı İddialarıyla Radyasyon Ölçümlerine İlişkin İddialar da Ciddi…

(Ömer ŞAN-ÖZEL)- Doğu Karadeniz Bölgesinde yine radyasyon iddiaları gündeme düştü. Bu kez, Çernobil veya bölgedeki herhangi bir nükleer kaza değil, bölgenin yeraltı zenginlikleri arasında sayılan uranyum ve radon gazı yataklarıyla ilgili iddialar, bölge insanında endişe yaratmaya başladı.

            Ordu’nun Fatsa ilçesinde, bölgedeki maden arama ve çıkarma çalışmalarına karşı mücadele eden daha önce de bölgede, ‘Çernobil nükleer kazasının etkileri’ konusunda araştırmalar yapan gazeteci Osman Güvenalp, Doğu Karadeniz Bölgesinde Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin’de önemli oranlarda radyasyon ölçümleri yapıldığını ileri sürdü.

            Çernobil’den Daha Yüksek!

            Aynı zamanda HES’lere karşı ‘yaşam mücadelesi’ veren Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP) Yöneti Kurulu Üyesi de olan Güvenalp, sosyal medya hesabından ‘Acil Haber’ başlığıyla yayınladığı mesajda, “Özellikle Ordu, Giresun yüksek radyasyon riski altında. Ya nükleer atık, yada yeraltındaki uranyum açığa çıktı. Ya da maden ocaklarından kaynaklı veya bölgemizde yüksek miktarda nükleer atık var. Yoksa bölgemizde bizim bilmediğimiz nükleer bir çalışma mı var? Gelen haberlerde, Çernobil’den daha yüksek oranda radyasyon olduğu tespit edilmiş, deniyor. Yetkililerden acil bilgilendirme yapılması şartı vardır. Devlet yetkilileri neden sessiz?” şeklinde ifadeler kullandı.

            Uranyum Rezervleri mi?

            Bu ‘acil’ duyurunun ardından, Trabzon Emek Meclisi ve yine DEKAP YK Üyesi İhsan Hacıbektaşoğlu da, ‘Karadeniz’de Neler Oluyor’ başlığıyla başka bir değerlendirme yazısı paylaştı.

            Avrupa Birliği Ortak Araştırma Merkezi Radyoaktivite Çevresel İzleme Haritasına göre Ordu’daki radyasyon değerlerinin, ‘kabul edilebilir düzeyin üzerinde’ yer aldığının görüldüğüne dikkat çeken Hacıbektaşoğlu, “Merkezin internet sitesinde yayınlanan harita bu gerçeği doğruluyor. Bir iddiaya göre açığa çıkan radyasyon Çernobil patlamasının yaydığı radyasyonun iki katı. Sosyal medya üzerinden yapılan yayınlar, Ordu Valiliğini harekete geçirmiş. Valilik Ordu’nun değişik yerlerinde ölçümler yaptırmış. Ölçümler sonrası ise tehlikeli oranda radyasyonun olmadığını kamuoyuyla paylaşmış. Ne ki kamuoyu, Valiliğin açıklamasını güvenilir bulmadı. Ve hala kamuoyunun aklında onlarca soru işareti yanıtsız duruyor” dedi.

            Değerlendirme yazsında, “Kesin olan bir şey var, zaman-zaman bölgede yoğun bir radyasyon yoğunluğu görülüyor” diyen Hacıbektaşoğlu, “Bu yoğunluğun nedeni üzerinde ciddi bir çalışma yapıldığı söylenemez. Durum böyle olunca araştırılması gereken iddialar ortada kalıyor. Bir iddiaya göre bölge uranyum zengini. Ordu, Giresun arasında 300 ton uranyum rezervinin olduğu biliniyor” ifadelerini kullandı.

            HES, Maden ve Taşocaklarının Etkisi!

            Bölgede yürütülen maden ocakları, taş ocakları ve HES çalışmaları ile yapılan patlamaların, yeraltındaki uranyumu açığa çıkardığını ve bunun sonucu da radyasyon yoğunlaşması olduğunu ileri süren Hacıbektaşoğlu, “Sadece bu değil. Bu patlamalar ve derin çalışma sonucu radon gazı da açığa çıkıyor. Ve buraya dikkat! Hükümet radon gazı ölçümlerine 2013 yılında son vermiş. Yani 2013 yılından bugüne bölgede radon gazı ölçümleri yapılmıyor. Ordu Valiliğinin yaptığı açıklama sonrası birçok bilim insanı konuyla ilgili görüşlerini açıkladı. Hiçbirisi de zaman-zaman açığa çıkan radyasyon yoğunluğunun ne olabileceği üzerine tek söz etmedi. Valiliğin açıklaması doğrultusunda rahatlatıcı bilgiler vermekle yetindiler.” dedi.

            Doğu Karadeniz Halkı Tedirgin

            Açıklamasında, sadece Ordu ve Giresun değil, MTA’nın haritasına göre Rize’nin de uranyum zengini olduğunu ve söz konusu tehdidin tüm Karadeniz halkı için geçerli olduğuna vurgu yapan Hacıbektaşoğlu, “Kanser vakalarının bölgede yoğunluğunu biliyoruz. Neredeyse her evde bir kanser vakası var. Ölüm bölgede kol geziyor. Bölge halkı kanser ölümlerini neredeyse kanıksamış durumda. Sermayenin rant uğruna bölgeyi delik deşik etmesinin bedelini halk ağır bir biçimde ödüyor. Aslında bu daha başlangıç. Bölgenin çok çeşitli madenlere kaynaklık yapması ilerde saldırıların daha büyük ölçekli olacağını gösteriyor. Sermaye bölgedeki madenleri atıl durumda bırakmayacak. İnsan ve doğanın sağlıklı birlikteliğinin ise sermaye açısından zerre kadar değeri yoktur. Karadeniz ölüm soluyor. Karadeniz, ölümü iliklerine kadar yaşıyor. Bölge halkı ise şimdilik sessiz. Nereye kadar!” şeklindeki ifadelerle yazısını bitirdi.

            Ordu Valiliğinin Açıklaması

            Öte yandan, Ordu Valiliğinden yapılan yazılı açıklama ise, “Sosyal medyada yer alan paylaşımlar üzerine, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğümüzün KBRN ekibi tarafından şehrimizin 5 değişik noktasında ve Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü bahçesinde bulunan cihaz çevresinde ölçümler yapılmıştır. Yapılan ölçüsonunda çıkan değerlerin normalin altında olduğu görülmüştür. Normal değer olan miliradyan 50 iken, ilimizin muhtelif bölgelerinde yapılan ölçümlerin ortalama değer mikroradyan 40 çıkmıştır.” denildi.

            Gerçeğin Peşinde!

            Ordu Valiliğinin açıklamasının ardından, gelişmeleri değerlendiren ve aynı zamanda Fatsa Avcılar Derneği eski başkanı da olan Osman Güvenalp, “Limit değerler ne olursa olsun, radyasyonun zararsızı yoktur! Konunun vahim olduğu kanısına vardım. Bu konuda Türkiye’de bir çalışma başlatılması ve Meclis’te görüşülmesini talep edeceğim.

Ayrıca tüm odalara da bu konuda çağrıda bulunmak üzere hazırlayacağım raporu ileteceğim.” dedi.

            Ölçümler Neden Durduruldu?

Türkiye’de hükümetin radon gazı ölçümlerini neden yasakladığının veya durdurulduğunun bilinmediğini ifade eden Güvenalp, “2013 yılgından sonra bu ölçümler yapılamıyor. Sebeplerinin kamuoyuna açıklanması gerekmez mi? Bölgede patlamalı çalışmalar yapan HES, taş ocağı ve maden ocakları faaliyetinden kaynaklı uranyum ve radon gazının açığa çıkması riski olduğu özellikle düşünülmelidir. Bahçeler Köyü’ndeki altın madeni şirketi, ikinci bir siyanür havuzlu şantiye ruhsatı için başvurusu yaptı. Bölge insanlarının tahliyesi gündemde. Bunun yanında Şebinkarahisar Nesko maden şirketinin, Tutak maden ocağı için çalıştığı bölgede de önemli bir rezervli uranyum yatakları olduğu biliniyor.

Bu çalışmalar mutlaka incelemeye alınmalıdır.” şeklinde konuştu.

            Yurttaşlara Uyarı

            Yaşanan endişeler nedeniyle yurttaşları da uyaran Güvenalp, “Dudaklarınızda hafif tuzluluk hissettiğinizde, bilin ki ortamdaki radyoaktivite yükselmiştir. Bu, bilimsel bir tespittir. Aklınızda bulunsun ve yüksek radyasyonla temasta olduğunuzu hatırlayın.” dedi.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.