YPG tarafından yakalandıktan sonra ANHA’ya konuşan IŞİD Üyesi Savaş Yıldız’ın, “MİT ajanı” olduğunu iddia ettiği 3 kişinin Türkiye’deki katliamları organize eden İlhami Balı, Yunus Durmaz ve Edremit Türe olduğu ortaya çıktı.
Adana ve Mersin’de HDP binalarını bombalayan IŞİD Üyesi Savaş Yıldız, YPG tarafından ele geçirilmiş ve 22 Mart 2016 tarihinde yani 10 Ekim Ankara Katliamı iddianamesi açıklanmadan 3 ay önce ANHA haber ajansına yaptığı açıklamada IŞİD’in içinde “Ebu Bekir”, “Ebu Mushap” ve “Efe” isimli MİT ajanları olduğunu iddia etmişti.
Evrensel’den Tamer Arda Erşin’in haberine göre 28 Haziran 2016 tarihinde tamamlanan 10 Ekim iddianamesinde, Yıldız’ın yaklaşık 3 ay önce açıkladığı bu isimler yer aldı.
İddianamede 10 Ekim Barış Mitingi, Diyarbakır, Suruç başta olmak üzere Türkiye’deki tüm saldırıların emrini veren IŞİD’in üst düzey yöneticisi İlhamı Balı’nın kod isminin “Ebu Bekir”, örgütün Antep emiri Yunus Durmaz’ın kod isminin “Ebu Efe” ve Durmaz’ın yardımcısı Edremit Türe’nin kod ismi ise “Ebu Mushap Turki” olduğu belirtildi.
Yıldız adım adım anlatmıştı
HDP Mersin, Adana il binalarına bombalı saldırı düzenleyen Savaş Yıldız’ın, 2 Mart 2016 tarihinde, YPG tarafından yakalandığı açıklanmıştı. Yıldız, YPG’nin elindeyken ANHA haber ajansına konuşmuştu. Bu konuşmasında “Ebu Bekir, Ebu Mushap ve Efe” isimli IŞİD yöneticilerinin MİT ajanları olduğunu ileri süren Yıldız, “Efe” isimli kişinin kendisine HDP binalarına saldırı emrini verdiğini belirterek, “HDP’ye yönelik saldırı yapılacağı kararlaştırılınca, Ebu Musab ve Ebu Bekir adlı MİT ajanları ve DAİŞ üyelerinin karşılıklı konuşmalarının ardından ben sınırdan çok rahat bir şekilde geçerek Türkiye’ye giriş yaptım. Türkiye’ye geçtikten sonra Efe ile birlikte bir eve geçtik. 1-2 gün sonra Efe, yanında HDP binalarına ait krokilerle geldi. Krokiler üzerinde çalıştıktan sonra da 2-2.5 kg kadar TNT getirdi. TNT’yi Antep’te aldıktan sonra Otogar’dan Adana otobüsüne bindik. Patlayıcı ile yakalanmamak için içinde patlayıcı olan poşeti otobüste oturduğum yerin 4-5 koltuk gerisine koydum. Adana’ya varınca saldırı hazırlığı yapabilecek bir ev kiraladım. Saldırıda kullanacağım patlayıcıları hazır hale getirdikten sonra Mersin’e geçtim” diye konuşmuştu.
Durmaz’ın kendisini patlattığı iddia ediliyor
10 Ekim Ankara Tren Garı Katliamı’na ilişkin oluşturulan iddianamede, 3 isim ve hakkındaki suçlamalar şöyle geçiyor: “Şüpheli İlhami Balı DAEŞ Silahlı Terör Örgütünün yöneticisi ve Türkiye sorumlusu olduğu, EBUBEKİR KOD ismini kullandığı, faaliyetlerine Suriye ülkesinde devam ettiği, şüpheli Edremit Türe’nin DEAŞ Silahlı Terör Örgütünün yöneticisi olduğu, yakalanacağını anlayınca Gaziantep ilinde kendisini öldüren Yunus Durmaz ile birlikte DEAŞ silahlı terör örgütünün Gaziantep yapılanmasını kurdukları, örgüt adına Türkiye’de eylem yapacak 150 kişi eğittikleri, soruşturmaya konu eylemi ve diğer eylemleri organize ettikleri, DEAŞ silahlı terör örgütünün Türkiye’de eylem yapabilmesi için altyapı çalışmalarını hazırlayıp tamamladıkları tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır”
Öte yandan Durmaz’ın 19 Mayıs 2016’da Antep’teki bir hücre evi baskınında kendisini öldürdüğü iddia edilmişti. Balı ve Türe ise dosyanın firari sanığı durumunda.
Heysem Topalca’nın MİT’e çalıştığı iddia edildi
1 polis, 1 asker ve 1 sivili öldüren IŞİD militanlarının yargılandığı ve geçtiğimiz günlerde sonuçlanan Niğde IŞİD davasının firari sanığı Heysem Topalca’nın da MİT çalışanı olduğu iddia ediliyordu. Suriye uyruklu olan Heysem Topalca ismi, Adana’da yakalanan Füze Başlıkları dosyası, Cilvegözü ve Reyhanlı patlaması gibi dosyalarda da geçmişti. Reyhanlı, Cilvegözü patlaması sanıkları ve Niğde IŞİD dosyasının sanıkları Topalca’nın MİT’e çalıştığını ileri sürmüştü. Niğde dosyası sanıklarından Mehmet Aşkar savcılıktaki ifadesinde, MİT’e çalıştığını söyleyen Heysem Topalca ile birlikte Yayladağı sınırında silah taşırken yakalandıklarını ama birkaç telefon görüşmesinden sonra bırakıldıklarını ve teslimatı gerçekleştirdiklerini söylemişti.