Aralarında Pana Film’in de bulunduğu bazı yapım şirketleri oyunculardan “darbeye hayır” videosu çekip paylaşmalarını istemiş, asıl olarak hükümetin yanındayız mesajı vermeleri istenen sanatçıların bir kısmı ise bu girişime tepki göstermişti.
Bu girişimin aslında hükümet yandaşlığı talebi olduğunu farkeden bir kısım oyuncu ve sanatçı yaşananlara tepki göstermişti.
Bir tepki de Kıvanç Tatlıtuğ’dan geldi.
Tatlıtuğ, darbe girişimine karşı paylaşım yapmadığı gerekçesi ile sosyal medyadan ”eleştiri”lmişti. Tatlıtuğ, hakkında yazılanlara sert çıktı.
Oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ, sosyal medyaya veda ettiğini duyurarak, “Bu platform da daha demokratik bir ortama gelene dek hiçbir paylaşım yapmayacağımı bildirmek istiyorum” dedi.
Instagram hesabından yaptığı açıklamayı Tatlıtuğ şu sözlerle bitirdi:
“Bu platform da daha demokratik bir ortama gelene dek hiçbir paylaşım yapmayacağımı bildirmek istiyorum. Güneşli güzel günlere inanan, insanların birbirini kırmamak için çaba sarf ettiği, bayrağımız altında huzurla yaşayacağımız günlerin çabucak gelmesi dileğiyle.. Allah’a emanet olun.”
İşte Kıvanç Tatlıtuğ’un paylaştığı açıklamanın tamamı:
Ne olmuştu?
15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi sonrasında sosyal medyada ve yandaş basında oyuncular sessiz kaldıkları gerekçesiyle hedef gösterilmişti. Bu haberlerin ardından “Kurtlar Vadisi” isimli dizisiyle tanınan Pana Film’in sahibi Raci Şaşmaz, oyunculardan “darbeye hayır” sloganlı video çekmelerini istedi.
Bu paylaşımların ardından TRT tarafından yayımlanan Diriliş Ertuğrul dizisinin oyuncuları darbeye karşı bir video yayınlamıştı.
Sessiz kaldığı nedeniyle sosyal medyadan en çok eleştirilen isimlerden biri de Tuba Büyüküstün olmuştu.
‘İçim acıyor’ diyen oyuncu Instagram sayfasında şunları yazmıştı:
“Keşke sevmek, nefret etmekten daha kolay olsaydı insanoğlu için, övmek, hakaret etmekten kolay olsaydı. Keşke birbirimize el uzatmayı, arkamızı dönmekten daha çok benimseseydik, başkalarını yargılamadan önce kendimize dönük olabilmeyi… Hepimiz bir şekilde bu dünyaya geldik, hangi ülke, hangi dil, hangi ırkta olduğumuzu bilmeden, hatta doğmayı bile biz seçmedik. Keşke varlığımızla bu dünyayı havayı, suyu, güneşi, ağaçları hak edebilseydik. Keşke farklı olmamızın zaten en normal şey olduğunu bilip elele tutuşabilseydik… Birbirimizi reddetmeye değil, anlamaya çalışabilseydik. Keşke birbirimizi gözümüzü bile kırpmadan öldürmek yerine yaşatmayı seçebilseydik. Niye mi hiç bir şey yazmadım, yorum yapmadım; içim o kadar acıyor ki, o kadar anlamıyorum ki… Ne yazsam o kadar eksik kalacak ki… Bu gün dua ettim hepimiz için, yüce Allah insanı affetsin…”
Yine aynı saldırıların odağında yer alan bir diğer isim olan Çağla Şikel de kendisini savunmak zorunda kalmıştı.
Manken Çağla Şikel, kendisini “sessiz kalmakla” suçlayan takipçilerine tepki gösterdi. Şikel, “Ulan biz insan değil miyiz? O jetler sadece senin tependen mi geçti?” diye sordu.
Çağla Şikel’in Instagram’dan yaptığı paylaşımında, “Benim ailem çoluğum çocuğum yok mu? Benim nefesim kesilmedi mi? Ben o patlamalarla yerimden hoplamadım mı, yan gelip yattım mı? Çocuklarım yanımda değildi diye sevineyim mi üzüleyim mi, şükür mü edeyim bir başıma? Ben düşmedim mi, ekmek makarna peşine?” ifadesini kullanan Şikel, “Yarın nasıl bir ülkeye uyanacağız endişesi yaşamadım mı? Ben insan değil miyim, illa size açıklama yapmak zorunda mıyım? Size ne benim tarafımdan, tarafsızlığımdan? Önce insan olun oturun bana veya ünlülere çemkireceğinize dua edin ülkemiz için hayatını kaybeden insanlar için! Ha bir de af dileyin haklarını yediğiniz, insanlıklarını bilip bilmeden sorguladıklarınız için” diye yazdı.