Kılıçdaroğlu’ndan gündem ile ilgili açıklamalar: Erken seçim, Demirtaş kararı, ezan tartışması, taciz iddiaları…

0
944

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yılsonu gelirken gündemdeki gelişmeler ile ilgili Cumhuriyet’ten Sertaç Eş’in sorularını yanıtladı. AİHM’in Demirtaş kararından erken seçim söylentilerine, ekonomiden Bahçeli’nin Akşener’e olan çağrısına, ezanın Türkçe okunmasından taciz tartışmalarına gündem ile alakalı soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu’nun konular hakkındaki görüşleri şu şekilde oldu:

AİHM’nin Demirtaş kararı

“Kararın uygulanmasını Anayasa Mahkemesi söylüyor. Ben bu karara uymam dediğiniz zaman Avrupa’dan kendinizi tamamen tecrit etmiş oluyorsunuz. Demokrasi yükseltilebilir algısı tamamen yok oluyor. Kararı uygulayacaklar ama topluma, “elimiz makûm” diyecekler. Uygulanmamasının faturası ağır olur. Uygulamazlarsa da şaşırmam. Daha önce Anayasa Mahkemesi kararını da tanımadılar. Türkiye tamamen içe dönük bir ülke haline gelir.”

Erken seçim

“Erken seçimi, Türkiye’nin ağır faturayı ödememesi için istiyorum. Hükümet sorunları çözme kapasitesini kaybetti. Fatura ağırlaşmasın, topluma gidelim diyoruz. Türkiye’nin tepeden tırnağa yapılanması gerekiyor. Parlamenter sistem gerekiyor.”

Bahçeli’nin Akşener’e çağrısı

“Meral Hanım gerekli yanıtı verdi. Bir dönem CHP’yi eleştirme görevi Bahçeli’ye verilmişti. Yetmeyince Erdoğan eleştirmeye başladı. Efendim biz CHP olarak iktidar olduğumuzda AKP’yi kapatacakmışız. Arkadaşlarımıza sordum, kimse söylememiş. Ciddi bir sağlık sorunu var. Eğer bu bilgileri kendisine biri dediyse o kişiyi tutup Saray’dan atması lazım. Eğer hayal dünyasının ürünü olarak bu eleştiriyi yapıyorsa ciddi bir sağlık sorunu var.”

S-400’lerin çalıştırılması

“Türkiye hava savunması açısından bölgedeki en zayıf ülke. Kendinizi korumak için S-400’leri madem aldınız kurmak zorundasınız. Erdoğan kurar mı, kurmaz. Erdoğan ne diyorsa mutlaka aksi vardır. Yapacağım diyorsa, bunu yapmayacaktır biliyoruz, zamana yayıp üstünü örtecektir. Rametli Ecevit, Kıbrıs’a çıktığı zaman, gemimizi kullanamazsınız dediler. Ecevit’in gösterdiği cesareti göstermesi, S-400 sistemini kurması lazım. Yapmazsa ikinci papaz vakası olur. Verdiği sözü tutmayan 2.5 milyar dolarla dünyanın en pahalı hurdalığına sahip olan ülke olur.”

MİT TIR’ları

“Bu dava farklı düşünenlerden intikam alma davasıdır. Hukuk davası olarak görmüyoruz. 24 ayrı internet sitesinde yayımlandı görüntüler, sonra yasaklandı.”

CHP dindar mı? (Abdulkadir Selvi’nin “CHP’den dindar olması beklenemez” iddiasının anımsatılması üzerine)

“Hangi öngörüye dayanarak bunu ifade ediyor bilmiyorum. Tüzelkişiler değil, gerçek kişilerin inançlı olup olmadığı sorgulanabilir belki. Allah’la kul arasındaki ilişkiye birisinin müdahale hakkı yok. Biz laik bir partiyiz. Kimsenin inancına başka bir kişinin müdahale etmesini doğru bulmayız. Kimin daha dindar olduğunu kim bilir. Allah’ın birisine verdiği böyle bir yetki mi var? Selvi’ye böyle bir yetki mi verilmiş. Yok öyle bir şey.”

Ezan evrenseldir

“Ezan bugünkü okunuş şekliyle, diliyle artık evrensel bir halde. Türkçe-Arapça tartışmasının yapılmasını doğru bulmam. Namaza çağrı olduğunu küçük çocuk da biliyor.”

Taciz iddialarında iftira da var (Kriminal olaylar partilerle özdeşleştirilebilir mi, sorusu üzerine)

“Bazıları iki üç yıllık olay, gereğini yapmışız. Bazıları iftira, Konya’da olduğu gibi… Bunu bir parti üzerinden götürmek doğru değil. Şimdi tecavüze uğrayan kişi falan partiliydi, bu doğru değil, Türkiye’yi ayrıştırır. Böyle bir şey varsa devletin derhal müdahil olması lazım. Tecavüzde bulunanın A veya B partili olmasının önemi var mı, suçlu suçludur. Olay olmuş, biz duymazlıktan gelmişsek o zaman haklı olur. Öyle bir şey hiç olmadı. AKP gündem oluşturamıyor. Hani “çamura yatmak” denir ya. AKP bugün çamura yatıyor. Bu konuda emin olun, benzer şekilde olayların üzerine gitsek çok daha farklı şeyler çıkabilir. Kişisel konuları parti meselesine dönüştürmek doğru değil. Şirin Ünal konusunu biz parlamentoya hiç getirmedik. Ama hukukçu arkadaşlar takip etti. Bunu AKP’ye bağlayıp da şöyle böyle yaptın demedik.”

Aşı olacağım

Beş maskeyi dağıtmaktan aciz kaldılar. Bütün sağlık çalışanlarına teşekkür ederim. Bir maaş ikramiye verin dedik. Onlar başka bir yol buldular. Yoğun bakımda çalışan bir hemşirenin maaşına 7 lira ek ödeme yatmış. İnanamadım. Orada da büyük adaletsizlikler var. İnsanlar onurlarına düşkün. Biz insani koşullarda çalışmak istiyoruz diyorlar. Aşı gelirse, hangi aşı olursa, doktorlar şu aşıyı olacaksın derlerse olacağız.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.