Röportaj: Beden Dili

0
2700

Mehmet Tanlı

Dünyanın en eski iletişim aracı olan beden dili üzerine Almanya’da yaşayan iletişim öğretmeni Müge Buket Erciyas ile sohbet ettik. 

Mehmet Tanlı: Beden dili, beden duruşu nedir? 

Müge Buket Erciyas:  Atalarımızdan miras kalan en eski iletişim aracımız olan beden dili: Uzayda yer kapladığımız alanla başlayarak duruş, jest, mimik gibi doğamızın parçası olan hareketleri kapsayan ve karşımızdakilerin beyninde farkına bile varmadan, bize dair olumlu ya da olumsuz izlenim yaratan sihirli  dilimizdir. Tabii ki insanlığın evrimi ile beraber beden dili de değişmiş, dönüşmüştür. Tüm iletişim araçları gibi içine doğdumuz toplumun maddi ve kültürel ögelerinin bir yansımasıdır. Bu nedenle de ekonominin oluşturduğu alt yapı yani üretim ilişkileri ve alt yapının belirlediği kültür değişim gösterdikçe, evrildikçe beden dili de evrilmiş; günümüzdeki evrensel ve ülkelere, sınıflara, cinsel kimliklere, kişilere göre değişen bir takım anlamlar yüklenmiştir.

Mehmet Tanlı: Ülkeler ve kültürlere göre beden dilinde farklılıklar var mıdır?

Müge Buket Erciyas: Tabii ki ülkeler, bulunduğu iklim, coğrafya ve kültürlere göre, hatta cinsel kimliklere, kişilerin eğitim ve kültür düzeylerine; ait oldukları sosyal sınıf ve statülerine göre; kişilerin dili, anlatımı, sözcük dağarcığı, üslubu gibi ‘beden dili’ de farklılıklar gösterir. Az önce de belirttiğim gibi içine doğdumuz toplumun maddi ve kültürel yapısı insana dair her türlü gerçekliği belirlediğine göre iletişimin en önemli araçlarından biri olan beden dilini etkilememesi de mümkün değil doğal olarak.
Öte yandan ünlü yazar ve oyuncu George Carlin’in “Bütün insanlar aynı dilde gülümser.” sözü de tüm insanlık için ortak olan, evrensel beden dilinin varlığına da dikkat çekiyor. Gülümsemek, ağlamak, surat asmak, şaşırmak, kızgınlık ve mutluluk ifadeleri… gibi dünyanın neresine giderseniz gidin doğru algılanabilecek ortak jest, mimik ve duruşlar da söz konusu.

Ama İbn-i Haldun’un da dediği gibi “Coğrafya kaderdir.” İçine doğduğumuz aile, sınıf, kültür, ülke, coğrafya her türlü iletişim donanımımızı ve bu donanımların en önemlilerinden olan beden dilimizi de belirler. 

Akdeniz gibi sıcak iklim insanları; Orta Doğu, Türkiye vb. farklı kültürlerin kaynaştığı ülkelerin insanları  beden dilini daha fazla ve etkin kullanırlarken; İskandinav ülkeleri, İngiltere vb. ülke insanları hem beden dilini daha az kullanırlar hem de kişisel yaşam alanlarına karşı daha hassastırlar yani birbirlerine daha az dokunarak iletişim kurarlar.

Selamlaşma biçimleri ülkeden ülkeye, kültürden kültüre farklılık gösterir örneğin. Japonların ve Çinlilerin yumuşak bir jestle bellerini büküp, kafalarını eğerek selam vermeleri tamamen kültürel değerleri ile ilgilidir. Arap ülkelerinde ise dini inançların da etkisiyle ancak  erkekler ve kadınlar birbirlerine dokunarak, sarılarak selamlaşırlar. 

Batıda ise gelişen üretim ilişkileri ve onun getirdiği kültürel yapının etkisiyle mesafeli, uzak ve soğuk bir selamlaşma ritüeli yaygındır.

Mehmet Tanlı: İletişimde beden dilinin önemi nedir? Beden dilinin önemini sözlü iletişimle karşılaştırabilir misiniz?

Müge Buket Erciyas: İletişimde beden dili; sözcüklerin içeriği ve dile getiriliş şeklinden (tonlama, vurgu, ses tonu, rengi, diksiyon vb.) çok daha önemlidir. Hatta bu konuda yapılan bilimsel araştırmalarda bu oran yaklaşık olarak: Beden dili yüzde 55, ses yüzde 38, söz yüzde 7 olarak ortaya çıkmıştır. İnsanlar genel olarak dünyayı yüzde 87 gözleriyle, yüzde 9 kulaklarıyla, yüzde 4 diğer organlarıyla algılarlar. Yani karşımızdaki insana iletmek istediğimizi beden dilimizle anlatmamız çok daha güçlü bir etki yaratacak, iletimizin yüzde 87 oranında daha iyi algılanabilmesini sağlayacaktır. Yeni tanıdığımız bir insan hakkında, o insanı gördüğümüz ilk dört saniyede neredeyse dört yıl boyunca değişmesi zor bir yargıya ulaşabiliriz; üstelik sadece beden diline ve dış görünümüne bakarak. Tabii bu oranlar kültürel ve kişisel farklılıklardan ötürü kişiden kişiye değişebilir.

Mehmet Tanlı: Ülke ve toplum olarak iletişim notumuz nasıl?

Müge Buket Erciyas: Ülkemiz insanı; Akdeniz ikliminin sıcak, samimi, hareketli ve coşkulu insan profiline sahip. İletişim sürecinde ve dolayısıyla beden dili konusunda da aktif, dinamik ve heyecanlı… Batı insanının tersine mesafesiz, dokunarak ifade etmeyi seven, duygusal tepkisini bedeni ve sözüyle yansıtan sıcak iklim insanı. Sağlıklı iletişim konusunda en önemli unsurlardan biri samimiyet, bu Türk insanının doğasında var. Ancak eğitim ve değer yargıları da samimi, dürüst ve açık iletişimin olmazsa olmazları. Cehalet, değerlerdeki erozyon, ekonomik sistem ve onun belirlediği kültürel yapılardaki çarpıklıklar, yanlışlar; beraberinde bu ekonomik ve sosyal dokudan beslenen insanın yozlaşmasını getirdiği için, giderek samimi Anadolu insanının kaybolduğunu; onun yerini beden dili dahil iletişimin her alanında iş bitirici, iki yüzlü ve samimiyetsiz insan tipinin aldığını gözlemliyoruz ne yazık ki…

Mehmet Tanlı: Bu güzel röportaj için teşekkür ederim.

Müge Buket Erciyas: Bu fırsatı bana verdiğiniz için ben de size teşekkür ediyorum.

Müge Buket Erciyas Kimdir?

Müge Buket Erciyas, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünden mezun olduktan sonra çeşitli gazetelerde, TRT’de, Turizm Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi’nde çalıştı. Bununla birlikte sivil toplum kuruluşlarında seminerler vermektedir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.