Röportaj: Covid-19 pandemisi sürecinde İtalya’da neler oluyor?

0
2216

Odak Dergisi olarak İtalya’da pandemi sürecinde neler olduğunu öğrenebilmek için genç İtalyan dostumuz Bruna Accardo (21) ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Şimdi bu söyleşiyi siz okurlarımıza sunuyoruz. 

Odak: Öncelikle mülakat ricamızı kabul ettiğin için sana teşekkür ederiz. Başlamadan önce bizim için kendini tanıtabilir misin?

Bruna: Herkese merhaba. Ben Bruna. İtalya’nın güneyinde yer alan Napoli şehrinde doğdum ve yetiştim. Şimdi 21 yaşındayım ve bir antropolojist olarak İtalya’nın kuzeyinde bulunan Bologna Üniversitesi’nde okuyorum. Geçen yaz ülkenizdeydim ve o zamandan beri ülkeniz beni büyüledi.

Odak: Genel olarak İtalya’nın covid-19 ile sınavını nasıl tarif edersin?

Bruna: İtalya, bir gecede çok fazla vakayla baş etmek durumunda olan ilk Avrupa ülkesiydi ve bu bizi şaşırtmıştı. Ben kişisel sebeplerden dolayı Şubat ayının sonunda, okuduğum şehri terk edip memleketime döndüm ve bundan bir hafta sonra kendimi orada hiçbir yere hareket edemeyecek şekilde tıkanmış buldum. Korkuya rağmen, İtalya vatandaşları bu salgına inanılmaz bir dayanışma ve sorumlulukla karşılık verdi.

Yaşlılar için destek hatları ve büyük ilk yardım timleri yemek ve ilaç dağıtımı için aktive edildi. Ayrıca, balkonlarında şarkı söyleyen ve dans eden İtalyanların videoları internette dolaşmaya başladı. 

Odak: İtalya ölüm oranları açısından en kötü örneklerden bir tanesi. Sana göre buna ne tür sebepler yol açmış olabilir?

Bruna: Kesin cevaplarım yok. Çünkü, bir virüsün yayılmasına hatırı sayılır derecede raslantısallık eşlik etmektedir. Yine de virüsün İtalya gibi Avrupa’da yaş ortalaması en yüksek olan bir ülkede bulunduğuna işaret ediyorlar. Ayrıca, vakaların ve ölümlerin çoğu sanayileşmeden kaynaklı yüksek hava kirliliğiyle bilinen İtalya’nın kuzeyinde yer alan Po Vadisi’nde ortaya çıktı. Dahası dünyada en iyi sağlık sistemlerinden birine sahip olmamıza rağmen kamu borçlarından ötürü ulusal sağlık sisteminde giderek daha fazla kesinti var. Genel anlamda bizim politikacılarımız derin ekonomik borçtan ötürü, genel kapatmalar hakkında başlangıçta tereddüt ediyorlardı. İtalya’nın her şeyi kapatmayı karşılayamayacağını veya ekonominin batacağını düşündüler. Genel karantinadan sonra, sanayi sektörü birkaç hafta daha açık kaldı. Bu nedenle ekonomik erime kaygısı, spor alanında bile koruma önlemlerine yardım etmedi, öyle ki uzun zaman futbol maçlarını askıya alıp almama kararsızlığı vardı. İlk tereddütlere rağmen İtalya, efektif koruma önlemleri uygulayan ilk ülke oldu ve daha sonra bu önlemler diğer ülkeler için bir model oluşturdu.

Odak: Covid-19 pandemisine karşı İtalyanlar ne tür koruma önlemlerine başvuruyor?

Bruna: Temel olarak koruma önlemleri sosyal mesafeden oluşuyor, bu da bizim muayene ziyaretleri, iş gereklilikleri ve temel gıda temini gibi durumların haricinde evden ayrılmamızı önlüyor. Bir yere gidebilmek için caddelerde polis tarafından kontrol edilecek bir uygunluk belgesine sahip olmanız gerekiyor. Diğer ülkelerde olduğu gibi dışarı çıkmanız için hiçbir izin yok, ancak her aileden bir kişi belli zamanlarda markete gidebiliyor. Maske kullanımı şimdi zorunlu ve hükümet giderek daha fazlasını temin etmeye çalışıyor. Farklı şehir ve bölgeler arası seyahatlar, zorunlu olmadıkça kesin bir şekilde yasak. Okul ve üniversite dersleri, iş görevlerinde olduğu gibi; online bir şekilde gerçekleştiriliyor. Çoğunlukla yaşlı insanlar için, daha önce de söylediğim gibi, direk evlerine market teslimatı desteği var. Restoran ve lokantalar sadece yemek teslimatı yapabiliyorlar. Bütün direk kontaklar eğer çekirdek ailenizden değilse yasak.

Odak: Bu felaketten sonra dünyanın geleceğini nasıl görüyorsun?

Bruna: Bütün sektörlerden yavaş bir toparlanma olacağına inanıyorum. Ekonomik açıdan yoğun bir efor sarf edileceğini zannediyorum. Hükümetler nüfusun daha fakir kesimlerinin ve küçük şirketlerin batmaması için fonlar oluşturmalıdır. Normale dönmek yavaş ve hatta belki de karantina döneminde de zor bir süreç olacak. Her yurttaşın hükümetlerin koruma önlemlerini izleyerek ve belki ihtyaç sahiplerine gönüllü destekler sunarak kendi üzerlerine düşeni yapmaları çok önemli olacak. Gerçekten umut ettiğim şey, bu pandemiden sonra çevre sömürü sistemimizin ve ekonomik organizasyonumuzun artık sürdürülebilir olmadığını anlayacağız. Doğanın artık mahrum bırakıldığı alanı geri aldığı gerçeğinin hepimiz farkındayız. Şahsen, insan türünün yaşam biçimimizi, zamanımızı ve özgürlüğümüzün önemini yeniden değerlendireceğini umuyorum. Şu an yeniden başlamak için bir fırsatımız var ve bu fırsatı boşa harcamamız gerekiyor. 

Odak: Görüşlerin için sana teşekkür eder ve güvenli karantinalar dileriz.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.