Sarıyer Belediyesi’nden işten çıkartılan Ramazan Gökalp Özen’le ‘asgari ücret ve emekçiler üzerindeki etkileri’ hakkında konuştuk

0
169

2025 yılı asgari ücret rakamı 22.104 TL olarak belirlendi. Emekçilerin hayatını altüst eden ücret politikası yeni yılda milyonlarca işçiyi büyük zorluklarla karşı karşıya bırakacaktır.

Asgari ücret hakkında işçilerin ne düşündüğünü ve emekçilerin bu sefalet ücretinden nasıl etkileneceğini yine işçilere sorduk.

Sarıyer Belediyesi’nde işten çıkartılan Ramazan Gökalp Özen’in sorularımıza yanıtlarını yayınlıyoruz:

1- Asgari Ücret Komisyonu’nun açıkladığı asgari ücreti siz ve çevreniz nasıl buldunuz? Sizce ne kadar olması gerekiyordu?

Açıklanan asgari ücreti hem ben hem de çevrem yetersiz buluyoruz. Şu anki ekonomik şartlarda temel ihtiyaçları karşılamak için bu rakamın çok daha yüksek olması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle artan kira, gıda ve enerji fiyatları göz önüne alındığında, asgari ücretin en az 35. 000 civarında olması gerektiği kanısındayım.

2- Neden / nasıl böyle bir karar alındı?

Bu karar, büyük ihtimalle işverenlerin üzerindeki mali yükü azaltmak ve ekonomik dengeleri korumak amacıyla alınmış olabilir. Ancak, çalışanların geçim sıkıntılarını yeterince göz önüne almadığını düşünüyorum. Komisyonun halkın gerçek yaşam koşullarına dair daha geniş bir perspektifle hareket etmesi gerekirdi. Halktan kopunca sonucu bu oluyor maalesef.

3- Bu karar sizi, ailenizi, çevrenizi ve ülkeyi nasıl etkileyecek?

Bu karar, bizi maddi anlamda daha fazla zorluyor. Artan hayat pahalılığı karşısında zaten zorlanıyorduk, şimdi daha da zorlanacağımız kesin. Ailemiz tasarruf etmek için daha fazla fedakarlık yapmak zorunda kalacak. Çevremde birçok kişi ek iş yapmak ya da borçlanmak zorunda kalıyor. Ülke genelinde de alım gücünün düşmesi ve toplumsal huzursuzluğun artması gibi sonuçlar doğurabilir.

4- Geçim mücadelesinde geleceğe ilişkin planlarınız nelerdir?

Bu ücretler ve ekonomik ortamda gelecek planlaması zaten mümkün değil. Eğer bir planlama yapacaksan da Geleceğe dair planlarımızı yeniden gözden geçirmek zorundayız. Daha çok tasarruf yapmak, harcamaları kısmak ve mümkünse ek gelir yolları aramak gibi adımlar atmayı düşünüyoruz. Ancak bu durum, uzun vadede yaşam kalitemizi olumsuz etkileyebilir.

5- İşçilere ve halka hayat pahalılığına karşı mücadelede neler öneriyorsunuz?

Öncelikle, çalışanların haklarını savunmak için sendikalara katılımın artması gerekiyor. Ama sendikalar da gerçek sendikacılık yapmalı. Ayrıca, hayat pahalılığına karşı kolektif mücadele için dayanışma ağları kurulabilir. Hükümete ve yetkililere taleplerimizi duyurmak adına daha etkili iletişim yolları ve toplumsal baskı mekanizmaları oluşturmalıyız.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.