Hareketimizin sanatsal çalışmalarının öncüsü Şükrü Erşan arkadaşımızın aramızdan ayrılışının üzerinden 29 yıl geçti.
Şükrü Erşan devrimci sanatın örgütlü olması gerektiği bilinciyle sorumluluk aldığı bu alanda örnek bir çalışma yürüttü. O, hareketimize katıldığında donanımlı bir devrimci sanatçı idi.
Şükrü Erşan yoldaşlık ilişkilerinde alçak gönüllü, dürüst, güvenilir, sevilen ve sayılan biri; devrimci sanat mücadelesinde birikimli, deneyimli, çalışkan ve disiplinli idi.
Şükrü Erşan 1992 yılında İstanbul Sanayi Mahallesi’nde kuruluşuna ve çalışmalarına öncülük ettiği Emek Kültür Merkezi’nde (EKM) fedakarlıkla çalıştı. Olanaksız ve zor şartlarda ortaya konan kolektif çabanın büyük önemine yürekten inandı, çalışmayı da yürekten sahiplendi. EKM giderek hem İstanbul’da hem de diğer büyük şehirlerde gelişecekti.
Bizler devrimci hareketin kendisinin de bir devrim olduğu düşüncesini taşıyoruz. “Devrim, kapitalist toplumda temel olan bireysel ve grupsal çıkarcılık, sömürü, egemenlik, boyun eğme ve rekabet ilişkilerine karşı özgürleştirici dayanışmayı bugünden geliştirerek yaşam bulur ve güçlenebilir.” Şükrü Erşan’ın mücadele pratiği bu anlayışla bütünüyle örtüşüyordu. Bu sayede Şükrü Erşan’la çalışmamız devrimci bir başarı pratiği oluşturdu.
Şükrü Erşan’ın devrimci sanat anlayışını hayata geçirmek doğrultusundaki çalışmalarımız ne yazık ki istenen sonucu veremedi. Ancak devrimcilik inanç ve ısrar işidir. Her başarısızlığın ardından daha hazırlıklı ve azimli yeni çalışmalara hazırlanmak gerekiyor.
Şükrü Erşan mücadelemizde ve anılarımızda daima yaşayacak.
Odak Dergisi
