Suriye’deki karşı-devrim tüm dünyayı etkileyecek

0
531

Odak Dergisi

Suriye ulusal varlığı İsrail ve cihatçıların saldırılarıyla yok edildi. Suriye’de 14 yıllık savaşın sonucunda zalimler kazandı, ezilenler ise ağır kayıplara uğradı. Bölgemizde halkların boğazlaşması yönünde bir süreç yaşanıyor. Türkiye solu kendi içinde koordinasyon kurarak anti emperyalist yurtsever güçlerin önüne düşebilirse bu süreci tam tersine çevirebilir.

Yandaş medya Esat iktidarının yıkılması ardından Suriye’nin ve bölgenin Türkiye adına tek hakimi oldukları yolunda propagandalar yapıyor. İbrahim Kalın Suriyeyi fethedenler adına Şam’a gidip kameralar önünde Golani’nin aracına binerek Emevi Camii’nde namaz kıldı. Golani adıyla bilinen dinci, ABD emperyalistleri tarafından aranan bir cihatçıdır. Dincileri desteklemesiyle ünlü ABD dahi onu, işlediği ağır suçlar nedeniyle, en tehlikeli teröristler lisedesine alıp başına 10 milyon dolar ödül koymuştur. Golani’nin liderlik ettiği HTŞ İslam dünyasında Muaviye’den bile kat kat kötü bir yere sahiptir. İşte İbrahim Kalın namaz şovuyla hem iktidar adına Suriye’nin bu güçler tarafından ele geçirilmesine şükretmiş hem de halka “Suriye’de güç bizde” mesajı vermiş oldu. Joe Biden, Suriye’de iktidarın bu çeteler tarafından devrilmesini adalet eylemi olarak tanımladı. HTŞ 8 Aralık’ta iktidarı alır almaz Siyonist iktidar jetlerini havalandırdı ve yüzlerce yeri bombalayarak Suriye ordusundan geriye kalan silah ve cephane ne varsa imha etti. Silahların bir kısmının da Kürt milliyetçilerinin kontrolündeki bölgeye götürüldüğü belirtiliyor. İsrail aynı zamanda da Golan tepelerinden ilerlemeye başlayarak hiç bir direnişle karşılaşmaksızın Şam yakınlarına kadar geldi.

HTŞ’nin arkasında zafer kazananlar adına Türkiye egemenleri bulunuyor. Daha geride ise ABD, İsrail, İngiltere ve Fransa’yı görüyoruz. Hepsi aynı hedefe yönelik işbirliği yaptı. AKP iktidarı görünüşte Filistin’e sahip çıkıyor gerçekte ise İsrail’e savaşı sürdürmesine yardım edecek şekilde ihracat yapıyorken Filistin direnişini canıyla ve kanıyla destekleyen İran ve Hizbullah Suriye’nin yıkılmasıyla İsrail karşısında saf dışı edilmiş oldu. Suriye’deki diğer askeri üslerini kaybeden Rusya ise Lazkiye yakınlarındaki Himeymim hava ve Tartus’taki deniz
askeri üsslerinde tutunmaya çalışıyor.

Şimdi zaferi kazanan güçler ele geçirdikleri Suriye’yi bölüşmenin kavgası içindeler. HTŞ lideri Golani İsrail ve Batılı emperyalistlerden onay alarak kendi liderliğini güçlendirmenin, Türkiye egemenleri Suriye’nin ekonomik kaynaklarını sömürme ve Kürtlerin ulusal özgürlük taleplerini bastırmanın, İsrail Kürtleri ve Dürzileri yanına alarak bölgeyi kan gölüne çevirme yoluyla Büyük İsrail planını hayata geçirmenin peşinde. Suriye’deki paylaşım mücadelesinde, mazlum bir halk adına mücadele ettiği için bugüne kadar desteklediğimiz, bir taraf daha var. Emperyalistlerin ve Türkiye egemenlerinin, gerici bölge ülkelerinin ve dünyanın çeşitli yerlerinden getirilmiş on binlerce cihatçı çetenin Suriye’ye saldırıları sürecinde ABD işgalcileri ve NATO ile işbirliği yapan, böylece meşru haklarını savunmanın dışına çıkarak Arapların topraklarına konan Kürt milliyetçileri de fırsatları değerlendirmenin peşinde. Son günlerde Türkiye egemenlerinin saldırıları yoğunlaştığı için Kürt milliyetçileri kendilerini koruma ağırlıklı davranıyorlar.

Batılı emperyalistleri, AKP-MHP iktidarını ve dinci çeteleri yakından tanıyoruz. Onlar aydınlığa düşmandır. Hala dost saflarda gördüğümüz Kürt milliyetçi hareketine karşı da dikkatli olmamız gerekiyor. Özgürlük şampiyonu geçinen Kürt milliyetçi hareketi Suriye planında dünyanın en zalim güçleriyle ittifaka girebilmiştir. Bu yüzden onların insanlık ve devrim için mücadeleye öncülük ediyor oldukları propagandaları aldatmacadır. Kürt milliyetçi hareketi Gazze’de ve Lübnan’da yaşanan soykırımcı saldırılar karşısında sessiz kalarak bugünleri bekledi. Kürt halkı ulusal demokratik hakları inkar esilen bir halktır, ancak Kürt milliyetçi hareketi kendi çıkarları için Batılı emperyalistlerin safına geçecek kadar pragmatik bir harekettir. Yukarıdaki sözleri Türk, Kürt her milliyetten ve inançtan işçi sınıfını, anti emperyalist devrimci gençliği ve Türkiye solunu uyarmak amacıyla yazdık.

Emperyalist güçlerle işbirliğine açık olan Kürt milliyetçi hareketi işçi sınıfını ve ezilenleri milliyetçilik yoluyla bölüyor, kendi peşine takıyor ve güçsüz bırakıyor. Kürt milliyetçi hareketi çeşitli sol ve demokratik söylemlerle her türlü ilerici ve demokratik hareketi ele geçirerek güdükleştirmekte ve hatta Batılı güçlerin peşine takmaktadır. Kürt ulusal hareketini buraya milliyetçi politikalar getirdi. Öyle ki, varılan aşamada Suriye’de Kürt milliyetçileriyle Türkiye egemenleri ve onlar tarafından desteklenen çeteler arasındaki savaş ne yazık ki NATO içi bir savaş halini almıştır. Her iki tarafın patronu da NATO’dur. Dinci çetelerin ve Türkiye egemenlerinin Kürt milliyetçilerine karşı saldırılarını elbette desteklemiyoruz. Kürt halkının meşru ulusal demokratik mücadelesini ise destekliyoruz. Kürt siyasal hareketi hala çok önemli bir demokratik potansiyel taşımakla birlikte bu hareket milliyetçi eğilimleri nedeniyle demokrasi mücadelesinde güvenilmez bir güçtür.

Anti-emperyalist görünmeye çalışan Türk milliyetçilerine de değinelim. Bu milliyetçiler geçmişte nasıl NATO’ya canla başla hizmet ettiklerini unutmuş gibi konuşuyor ve yazıyorlar. Onların anti-emperyalistlikleri ağırlıkla ABD’nin Kürtlerin hamisi kesilmiş olmasına tepkiyle sınırlıdır. ABD ağırlığını onlardan yana koysa rahatlayacaklar.

AKP iktidarının Suriye’de başarı kazandığı iddiası palavradır. Suriye halkına karşı 14 yıldır sürdürülen saldırılar sonucunda kazanılan başarının faturası Suriye’de ve Ortadoğu’da cihatçı zulmüdür. Bu, insanlık tarihindeki en büyük zulümlerden biridir. Suriye halkı tam savaşın yaralarını sarmak üzereyken Haziran 2020’de yürürlüğe giren ABD Sezar Yasası yüzünden açlığa mahkum edildi. ABD Sezar Yasası yoluyla Suriye ile iş yapacak olan herkese yaptırım uyguladı ve Suriye halkını açlığa, ilaçsızlığa mahkum etti. Joe Biden Suriye’de iktidarı yıkılmasına adalet eylemi adını verdi. Gerçekleşen adalet El Kaide, IŞİD, İsrail ve ABD adaletidir. Şimdi Filistin halkı çok önemli bir desteğini daha kaybetti. Şimdi Lübnan direnişi hiç bir yerden güç alamayacak duruma düştü.

AKP iktidarı gösterişe oynuyor. Medyada yoğun fetih propagandaları sonucunda kamuoyu yoklamalarında AKP’nin öne geçtiği görüldü. Diğer yandan AKP aslında sadece CHP’nin önüne geçti. Aynı yoklamalar en büyük partinin ise kararsızlar olduğunu gösteriyor. Halk propagandalara inanmıyor çünkü. Suriye’nin fethedilmesi emekçilerin alınterinden ve ülkemizin kaynaklarından çalınarak finanse edildi. Önemli bir kısmı gericilerden oluşan milyonlarca Suriyeli mülteci ülkemize getirilip kölece sömürüldü ve o yoldan Türkiye işçi sınıfının ücretleri de düşürüldü. Şimdi asgari ücret adındaki sefalet ücreti tartışılıyor. Askeri harcamalara oluk oluk para akıtanlar işçiye sefalet düzeyinde asgari ücreti reva görüyorlar. Türkiye ekonomisi çok kırılgan, ülkede hayat pahalılığı, toplumsal çürüme ve adaletsizlikler artmış ve halk çeşitli manipülasyonlar çok açık durumda. AKP içeride biriken sorunları Suriye’deki marifetleriyle aşacağını umuyor fakat geçmişte patronları olan IŞİD ve El Kaide liderlerini satan Golani (ABD’ye hizmet ettiği içim ona Co-lani demek daha doğrudur) ilk fırsatta AKP’yi de satacaktır. Dolayısıyla AKP’nin kendi ömrünü uzatmak amacıyla giriştiği bu dinci macera onun siyasal ömrünü bile kısaltabilir. AKP bu sürecin sonucunda kaybetmeye mahkumdur. Türkiye mevcut ekonomisiyle, halkın artan perişanlığıyla ve muazzam sorunlarıyla emperyalist iddiaları kaldıramaz.

Suriye’de yaşanan karşı-devrim yalnızca Ortadoğu’yu değil Çin’i de hedef alarak tüm dünyayı etkileyecektir. İsrail Ortadoğu’daki dinsel ve milliyetçi savaşları kışkırtmaktadır. Suriye’nin yıkılması bölge coğrafyasının İran’a, Rusya’ya ve hatta Çin’e karşı da kullanılmasına olanaklar sağlıyor. Ancak bütün zorluklar çözümlerini kendi içlerinde taşır. Anti-emperyalist devrimci mücadelelerin öne çıkmasının koşulları gelişiyor.

Yaşananlara baktığımızda Türkiye devrimci hareketinin, sınıf savaşının, anti-emperyalist mücadelenin önemini görüyoruz. Şimdi Türk ve Kürt milliyetçisi güçlerin bu süreçte en aktif durumda görünüyor olmaları hem çok aldatıcı hem de risklidir. Aldatıcıdır çünkü o yoldan ülkemiz sadece zarar görecektir. Risklidir, çünkü onlar karakterleri gereği halk kitlelerini aldatıyorlar. Kimseyi aldatmayacak, kimseyi manipüle etmeyecek olan sosyalizm hedefli devrimci mücadele dünyada adaletten yana mücadele eden bütün güçlerle birleşerek gelişme potansiyeline sahiptir.

Suriye’deki karşı-devrimin ardından Türkiye’de laiklikten ve demokrasiden yana olan güçlerin, kadınların ve Alevilerin endişesi arttı. İktidarın emperyalist heveslerinin bedelini ödeyen emekçilerin ve gençliğin ağırlaşan sorunlarıyla birlikte hoşnutsuzlukları da haliyle artmaktadır. Ülkemizin yurtseverleri insanlığın en büyük düşmanları olan İsrail’e, ABD ve Batılı emperyalist güçlere karşı ülkemizi, coğrafyamızı ve halklarımızı savunmanın nasıl önemli olduğunu gördükçe sosyalist harekete daha duyarlı hale geleceklerdir. Türk milliyetçilerinin yurtseverliğinin emekçileri ve ezilen halkları değil devlet sınırlarını savunmakla sınırlı olduğu, AKP ve MHP milliyetçiliğinin ise her seferinde emperyalizme ve siyonizme hizmet ettiği bir kez daha ortaya çıktı. Türkiye solu, Kürt siyasal hareketinin peşinden gitmenin kendisini nasıl emperyalizmin yedeği haline getirebileceğini daha iyi görme olanaklarına kavuştu. Türkiye solunun bağımsızlığı savunmak milliyetçi değil anti-emperyalist, anti-kapitalist ve enternasyonalist bir tutumdur.

Bütün bunlar Türkiye’de sosyalizm yolunda devrimci mücadelenin önemi arttığını gösteriyor. Mücadelemizin anlamı kuvvetlendi. Türkiye işçi sınıfının, gençliğin, kadınların anti-emperyalist sosyalist güçlerle birlikte geliştirecekleri mücadele bu kötü gidişi tersine çevirecek potansiyele sahiptir. Ülkemizin bütün milliyetlerden ve inançlardan devrimci ve yurtsever güçleri cesaretle mücadele etmeli ve birlikte davranmalıdır. Son sözü direnenler söyleyecek.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.