“Vahşeti Kutsayan İnsanlarımız”

0
1644

SaygıDuruşundaIslık
Karadeniz Gazetesi yazarı Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu bugünkü yazısında, IŞİD saldırılarına sevinen kitlelerin yarattığı tahribatı ele aldı.

“Karadeniz Gazetesi”nden Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu’nun kaleme aldığı yazı, canlı bomba eylemleri sonrasında yitirilen insanların acısını paylaşmak şöyle dursun, bundan keyif alan insanların siyasal arka planına odaklanıyor.

“Vahşeti Kutsayan İnsanlarımız” başlıklı yazının tamamı şöyle:

Türkiye Yunanistan maçı öncesinde konuk ülkenin ulusal marşı çalıyor. Bir kısım taraftar ıslıklıyor. Sonra Paris katliamında ölenler için saygı duruşu yapılıyor; ıslıklar, sloganlar, tekbirler gırla gidiyor. Bu bir dostluk maçı. İki ülke Başbakanı da orada. Yunanistan’da ulusal marşımızın ıslıklanması ne kadar yanlış ve saygısızca ise Yunan ulusal marşının ıslıklanması da o kadar yanlış ve saygısızca. Ama daha da utanç verici olanı, terör kurbanları için yapılan saygı duruşunun ıslıklanması, bazı sloganların bağırılarak, teröre zımnen destek verilmesi.

O TEKBİRLER KİMİN İÇİN?

Kısa bir süre önce Konya’da olmuştu. Ankara’da IŞİD tarafından katledilen 102 vatandaşımız için yapılan saygı duruşunda da bir kısım insan tekbir getirerek, adeta bu katliamı kutsamış ve teröristlere destek vermişti. Önceki akşam İstanbul’da da aynı tablo yaşandı. Kimse bu olayları ‘münferit’ diyerek küçümsemeye, önemsizleştirmeye, üzerini kapatmaya çalışmamalı. Çünkü Türkiye’de azımsanamayacak bir kitle IŞİD ya da benzeri dinci terörü ‘Allah adına savaş’ gibi görüyor. Hepimiz biliyoruz ki; o tekbirler ölümleri lanetlemek için değil, acımasızca insanları katledip öldürülen teröristlere destek için.

VAHŞETİ KUTSAMAK

Masum inanların öldürülmesinden, en vahşi biçimde katledilmesinden zevk alan, mutluluk duyan, şiddeti ve terörü alkışlayan bir zihniyet giderek daha çok taraftar buluyor. Bu zihniyetin, tıpkı Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de, Somali ya da Nijerya’da, Yemen ya da Libya’da olduğu gibi yarın çok daha yaygın ve vahşi biçimde bizde, kendisi gibi olmayanlara yönelmeyeceğinin garantisi var mı? Bu vahim durum, Türkiye’deki siyasi atmosferin, Ortadoğu politikalarının, yaratılan ideolojik gerilimin ve bölünmüşlüğün, üretilmeye çalışılan kindar ve dindar insan tipinin bir yansımasından başka bir şey değil. Gerçek şu ki; Türkiye’de kendini belirli cemaatlerin üyesi, Türkiye’ye egemen olan siyasi anlayışın takipçisi-müridi sayan pek çok kişi, din adına cinayeti, katliamı meşru görüyor, bundan sevinç duyuyor. Bu hastalıklı zihniyete karşı mücadele edilmedikçe, başımız dertte. Olaylar bizzat Başbakan’ın ve konuk Başbakan’ın gözünün önünde olmasına karşın, hükümetten hala bir tavır gelmemesi de çok düşündürücü.

KAFA KARIŞIKLIĞI

Bir kısım insanımızda ise bir kafa karışıklığı var. Dinci terör Ankara’da ya da Avrupa’da insanları katlediyor, ama bir kısım insan ‘Şehitler ölmez, Vatan bölünmez’ sloganı atıyor. Sanki ülkemize yönelik ayrılıkçı tehdidin rövanşıymış gibi. IŞİD-PKK çatışmasının siyasal atmosfer tarafından Türkiye’ye bir taraftarlık olarak yansıtılması da, bu karışıklığın bir boyutu.

HAÇLI ZİHNİYETİ VE IRKÇILIK

Öte yandan İslam adına yapılan bu saldırıları gerekçe sayıp, Avrupa’daki Müslümanlara karşı baskı ve hatta terör gerekçesi yapılması da, en az bu saldırılar kadar tehlikeli. Müslüman ya da diğer azınlıklara gelişecek ırkçı yaklaşım, Avrupa’nın en büyük sorunlarından biridir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.