10-08-2013
İşçi Partisi geçmişteki askeri vesayetçileri ve çetecileri “vatanseverler” olarak bağrına basarak milliyetçi cephe yaratmaya çalışırken en büyük desteği nerelerden alıyor dersiniz? MHP’den mi? İşçi Partililer bunu çok isterlerdi ama MHP kendi tabanını onlardan uzak tutuyor. CHP İşçi Partililere kuşkusuz destek veriyor ama sanıldığı kadar değil. İşçi Partisi’ne asıl destek karşısında görünenlerden geliyor.
Onlara en büyük desteği kuşkusuz AKP veriyor. AKP öyle bir dincilik ve kanunsuzluk düzeni yarattı ki, rejime karşı laik görünümlü bir askeri darbe yapılsa sanıyoruz Alevilerin büyük kısmının desteğini alır. Kürt ulusalcıları “Gelişmelerden kendimize ne koparabiliriz?” sorusuyla fazlaca meşgul oldukları için Türkiye’de alttan alta gelişen ve Türk milliyetçiliğine dönüşmeye eğilimli tepkileri fark edemiyor olmalılar.
Bir önemli destek de “Yetmez Ama Evet”çi kesimden geliyor. Bu kesim keskin sol ve enternasyonalist görünüm altında tümüyle AKP’ye çalışıyor. “Yetmez Ama Evet”çiler Ergenekon duruşması öncesi İşçi Partisi’ne karşı aşağıdaki bildiriyi hazırlamışlar. Bildiriyi biz İnternethaber adlı siteden Hikmet Yitik’in Gezi’yi Çalmak İsteyen Ergenekoncular başlıklı yazısından aldık (http://www.internethaber.com/geziyi-calmak-isteyen-ergenekoncular-14857y.htm). Bazı internet sitelerini kontrol edince bildirinin bir kampanyanın parçası olduğunu öğrenmiş olduk. Bildiri’de şunlar yazılı:
Gezi bizim, darbe sizin! Ergenekon dağıtılacak! 5 Ağustos’ta basın açıklaması
Darbelere zemin hazırlamak için faaliyet sürdüren ve Muzaffer Tekin, Sevgi Erenerol, Veli Küçük gibi isimlerin yargılandığı Ergenekon davasının karar aşamasına gelindi. 5 Ağustos günü yapılacak duruşmada Ergenekon sanıkları hakkındaki karar açıklanacak.
Gezi Parkı direnişine bir aşamada katılan, Gezi eylemlerine katılanların özgürlükçü, polis şiddetine karşı olduğu kadar askeri vesayete de karşı olan ruh halini istismar etmeye çalışan ulusalcılar, 5 Ağustos’ta Ergenekoncuların serbest kalması için yaptıkları gösteriye Gezi direnişini çalmaya çalışarak çağrılar yapıyorlar.
Gezi direnişiyle Ergenekoncuların savunulmasının, Gezi direnişiyle darbecilerin, Gezi direnişiyle Hrant Dink’in katillerinin, baş örtüsüne, özgürlüklere ve insan haklarına düşman olanların hiçbir ilgisi yoktur.
Ergenekon davasında çeteler, faili meçhullerin sorumluları, Ermenilerin, Kürtlerin düşmanları, Danıştay cinayetini işleyenler, Kafes eylem planlarını yapanlar, Zirve yayınevi cinayetini işleyen ve planlayanlar, darbeye toplumsal zemin yaratmak için devletin, medyanın ve akademi dünyasının tüm olanaklarını kullananlar yargılanıyor.
Gezi direnişinin Ergenekoncular tarafından çalınmasına izin vermeyeceğiz.
Bu yüzden, 5 Ağustos’ta, tüm yurttaşları, aktivistleri, ‘’Gezi bizim, darbe sizin! Ergenekon dağıtılacak!’’ etkinliğinde buluşmak üzere Galatasaray Meydanı’na çağırıyoruz.
Hikmet Yitik, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (YSGP), Demokrasi ve Özgürlük Hareketi (DÖH), Kafkasya Forumu, Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De, Küresel Eylem Grubu, Antikapitalist Öğrenciler adlı partiler ve sivil toplum örgütleri katılacaklarını duyurmuş olduklarını yazıyor. Hikmet Yitik “O gün 5 Ağustos’ta, tam da bayram öncesinde, bu özgürlükçü grupların içinde keşke AK Parti hükümetinden de birkaç önemli isim yer alsa.
“İtirazlarınızı anlıyoruz. Ülkemizin demokratikleşmesi için gereken adımlar atılmaya devam edilecektir.” deseler, diyebilseler. Erdoğan’ın da selamını getirdiklerini söyleseler, söyleyebilseler…” şeklinde yoruma gerek bırakmayacak şeyler de yazmış. Hikmet Yitik, bildiriyi hazırlayan gruba ” Gezi’yi Gezi yapan” özgürlükçü bileşenler” sıfatı vermiş ve basını onların AKP yanlısı eylemine davet etmiş. İnternet haberlerini takip edince basın açıklamasının iptal edildiğini öğreniyoruz. Polis İP operasyonlarından sonra tepkiler almış olmalıdırlar, ondandır.
“Yetmez Ama Evet”çiler grubu özellikle Kürt ulusalcılarından yararlanarak sol hareketin tabanını AKP’nin yanına çekmeye çalışmaya devam ediyor. Yaptıklarıyla da asıl olarak Türk ulusalcılığını kışkırtıyorlar. Bu kesimin özellikle sosyal medyada aktif çalışarak soldan çok sayıda insanı etkilemekte olduğunu görüyoruz. Buradaki “Gezi Bizim” ifadesini “Gezi AKP’nindir” şeklinde anlıyoruz.
Gezi direnişi halk eylemi olarak başladı ve halkın kazanımlarıyla devam etmelidir. Bunun yolu da Türkiye solunun direniş forumlarında sorumlu bir tutumla çalışmasından geçiyor. Türkiye solu Gezi Direnişi ile birlikte son on yıllardır ilk kez güçlü bir inisiyatif elde etme olanağına kavuştu. Bu olanağı grupçuluğa kapılmadan ve böyle kendi dışımızdaki güçlerin borazanlığını yapanlara fırsat vermeden aktif bir şekilde değerlendirebilirsek büyük başarılar elde edeceğiz.
