TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde kamuoyuyla paylaştığı İstanbul Çevre Durum Raporu’nda, kentin su kaynaklarının ciddi tehdit altında olduğuna dikkat çekti.
İstanbul’un içme suyu ihtiyacının yaklaşık yüzde 50’sini karşılayan Ömerli Barajı’nın, 250 hektarlık bir organize sanayi bölgesi projesiyle tehdit altında olduğuna dikkat çekilen raporda; Tuzla Tepeören Mahallesi’nde kurulması planlanan Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin, barajın uzun mesafeli koruma alanı içinde yer aldığı ve bu durumun su havzası açısından büyük bir risk oluşturduğu belirtildi.
TMMOB, bölgede 160 sanayi kuruluşu, 200 küçük ve orta ölçekli işletme ile 20 bin çalışanın yer almasının öngörüldüğü bu projeyle; biyoteknolojik ilaç, kanser ilacı, antibiyotik, tarım ilaçları ve genetik kitlerin üretileceğini aktardı. Bu yapılaşmanın, havzanın su toplama kapasitesini azaltacağı ve ciddi kirlilik riski doğuracağı uyarısında bulundu.
Projeye ilişkin verilen “ÇED olumlu” kararına karşı açılan davada, bilirkişi raporunun da kamu yararının projeye değil, havzanın korunmasına işaret ettiği belirtildi. İSKİ’nin ve Oda’nın itirazlarına rağmen Çevre Düzeni Planında yapılan değişikliğin iptali için yargı süreci sürüyor.
Terkos ve Sazlıdere de tehdit altında
Terkos ve Sazlıdere gibi diğer önemli su kaynaklarının da Kanal İstanbul ve rezerv yapı alanı projeleriyle tehdit altında olduğunun vurgulandığı açıklamada, İstanbul’un su kaynaklarını korumak için tüm koruma planlarının hızla onaylanıp hayata geçirilmesini ve Ömerli Havzası’nda hiçbir yapılaşmaya izin verilmemesi talep edildi.
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi adına hazırlanan açıklamayı okuyan şube başkanı Zeynep Karamanlı, İstanbul’un geleceği için atılması gereken adımları şöyle sıraladı:
Tüm havza koruma planları en kısa sürede tamamlanmalı, başta Ömerli Havzası olmak üzere hazırlanan planlar Tarım ve Orman Bakanlığı’nda vakit geçirilmeden onaylanmalı, istisnasız olarak ve ivedilikle uygulamaya geçirilmelidir.
Ömerli Havzası uzun mesafeli koruma alanı içinde, yapılaşma yoğunluğunu, trafiği ve kirlilik yükünü artıracak hiçbir faaliyete izin verilmemelidir. Havza mutlak olarak korunmalıdır.
Çalışmaları devam eden Tuzla Biyoteknoloji İhtisas OSB ve benzeri projelere derhal son verilmelidir.
Sazlıdere Barajı kıyısında devam eden inşaat projeleri ivedilikle durdurulmalı, barajın içme suyu maksatlı kullanımı garanti altına alınmalıdır.
