AKP’li belediye başkanın, belediye eliyle insan kaçakçılığı iddiasına ilginç yanıtı: “Dedik buradan giderler, iş güç sahibi olurlar”

0
657

Malatya’nın Yeşilyurt Belediyesi’nin Almanya’ya seminere gönderdiği 45 kişiden sadece 2’sinin geri dönmesi belediyeler eliyle gri pasaportlu insan kaçakçılığı organizasyonu yapıldığı iddiasını gündeme getirirken, benzer bir durumun Elazığ’ın Akçakiraz İlçe Belediyesi’nde de yaşandığı ortaya çıktı. AKP’li Akçakiraz Belediye Başkanı Sebahattin Kaya yurt dışı gezisi diye Bremen’e gönderilen kafileden çok sayıda kişinin dönmemesiyle ilgili “Vatandaş işsiz güçsüz… Dedik buradan giderler, iş güç sahibi olurlar. Bana makul geldi.” ifadelerini kullandı. 

İsmail Saymaz’ın haberine göre,  Malatya Yeşilyurt’un yanı sıra Van’da Tuşba, Elazığ’da Baskil, Arıcak ve Akçakiraz ilçelerinin de kaçakçılıkta köprü işlevi gördüğünü, Akçakiraz Belediyesi’nin ‘Almanya ve Türkiye arasında köprü oluşturmak amacıyla’ Göçmenler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile 1 Kasım 2019’da yaptığı protokolün nasıl insan kaçakçılığı organizasyonuna döndüğünü yazdı. Akçakiraz Belediyesi eliyle giden 48 kişiden sadece üç kişinin geri döndüğü öne sürüldü. AKP’li Akçakale Belediye Başkanı Sabahattin Kaya, 48 kişiden yarısında pürüz çıktığını, bu sebeple ’20 kişi civarı’nda insanın gidebildiğini iddia etti. 

Kaya, Saymaz’ın konuyla ilgili sorularına şöyle yanıt verdi: “Almanya’da yaşayan Elazığlı bir hemşehrimiz. Buralar dar bir alan, kapalı bir alan. 2-3 üniversitemiz, organize sanayimiz yok. Vatandaş işsiz güçsüz… Dedik buradan giderler, iş güç sahibi olurlar. Bana makul geldi. Burada Türkiye Cumhuriyeti’ne yük olacak insanlar gidiyor. Euro, altın ve dolar gönderiyor. Annesini babasını rahatlatıyor. Bir şeyin kârı zararından fazlaysa doğrudur, helaldir, hoştur. O mantıkla baktım.”

Röportajın tamamı şöyle: 

“Gidenleri tanıyor musunuz?

Üçünü tanıyorum.

Hepsi Akçakirazlı mı?

Elazığlı. İlçemizden iki kişi var.

Yani siz çalışmaları için izin verdiniz.

Evet. Bu insanlar gidecek, gezecek, imkanı olursa çalışacak. Sonradan duyduk ki bu iş bir sektör ve meslek grubu haline gelmiş. Üç dört defa daha böyle teklif geldi. Gündemimize almadık.

Dönmeyeceklerini biliyor muydunuz?

Bunlar bize dedi ki: “Gideceğiz, alanı göreceğiz, Güzel bir alan çalışmasından sonra gidebilirsek gideceğiz.” Yani gelecekler, anne babalarından izin alacaklar. Benim yardımcım ve meclis üyem de gitti. Onlar da belki gelmeyebilirdi.

Nasıl gittiler?

Uçakla. Aynı otelde kalmışlar. Vahşi depolamayı ve çöp arıtma tesisini gezdirmişler.

Bu dernek nerede?

Bilmiyorum.

Ama protokol yapmışsınız.

Yaptık ama kimdir, nedir, necidir; çok içinde değilim.

Elazığ’da mı?

Yok, Almanya’da.

Hemşehrinizle sonradan konuşabildiniz mi?

Konuştum. “Otelden kaçtılar” dedi. Ben daha üzerine düşmedim.

İki görevliniz anlamamış mı?

Anlamamışlar. Bizimkiler birkaç gün uzattılar. Eş dost akrabaları gezeceğiz demişler. Son iki üç gün onlardan ayrılmışlar.

Sizi aradılar mı?

Yok. “Pasaportların hepsi geri gelecek” dediler, gelmedi.

Listeyi kim yapmıştı?

Ben hiç karışmadım.

Listeyi kim yaptı? Almanya’daki hemşehriniz mi?

Evet.

Bu kişiye çok güvenmediniz mi?

Diyorum ya işte, öyle bir süreçti, bir anda böyle geldi, bir haftalık bir görüşmeydi, yoğunluktan geldi geçti.

Belediye kasasına bir şey girdi mi?

Evet, bir araç aldılar.

Ne aldılar?

Bir kamyon.

Fiyatı ne kadar?

100 bin TL.

Yeni mi?

İkinci el, canım.

Siz aslında kamyon karşılığında izin verdiniz.

Bana da cazip geldi. Nasıl olsa benim personelim de gidecek. Fakat sektör haline gelmiş.”

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.