8 Ekim 1978’de katledilen yedi TİP’li genç, katledilişlerinin 37. yıldönümünde mezar başlarında düzenlenen törenlerle anıldı.
37 yıl önce, bir kısmı hayatta olmayan; başlarında Abdullah Çatlı’nın bulunduğu bir grup Ülkücü-Faşist, bizzat Abdullah Çatlı ile beraber 7 TİP’li genci evlerinde ve sonradan götürdükleri ıssız tarlalarda, boş arazilerde boğarak, kurşunlayarak katletmişlerdi.
Katliamdan ilk anda kurtulan bir genç, hastanede verdiği ifadede katilleri tarif etmiş; daha sonra yaşamını yitirmişti.
Eşgalleri tarif edilse de şahıslar yakalanmamıştı. Dahası, cinayetin işlendiği yerden kaçan insanlar gördüğünü söyleyen bir kadın, gördüğü kişileri tarif etmişse de, tanıklığı ve ifadesi dikkate alınmamıştı. Katillerin kimlikleri açığa çıkmış olsa da yakalanmadılar, ifadeleri bile alınmadı. Bu cinayete rağmen ceza almadan ellerini kollarını sallayarak gezdiler, hatta bazısı ticarete atıldı.
Aradan uzun zaman geçtikten sonra, kimisi yurt dışına çıkan, kimisi kimlik değiştiren katillerden bazıları, başka suçlardan dolayı yakalanıp, bu olayla ilgili olarak da ifadeleri alındığında, Abdullah Çatlı ve Muhsin Yazıcıoğlu gibi isimlerin, 7 TİP’li gencin katledilmesi olayında sorumlulukları olduğunu söylemiş ama Çatlı ve Yazıcıoğlu’nun da yakalanması veya ifadelerinin alınması sağlanmamıştı.
Hala hayatta olan ve başka kimi suçlarla beraber bu cinayetten dolayı aldıkları cezalardan hapiste yatan katiller, AKP’nin 3. yargı paketiyle salıverilmişlerdi.
