Ancak işin içinde başka şey olduğu, polisin basının elindeki fotoğrafları silmesinden belliydi. Ki silemediği bazı fotoğraflar yayınlandı. Polisin ve valiliğin yalanı da bu sayede ortaya çıktı.
Öyle ki düşmanlıkları bununla da bitmedi ve cenazesinin kaldırılmasında sorun çıkarttılar. Önce morgun suyu kesildi, sonra taziye yeri vermediler. Ardından da mezarlıkta sorun çıkarttılar.
Peki nerden geliyor polisin bu pervazsızlığı, cesareti ?
Diyarbakır başta olmak üzere kürt illerinde yaşanan çatışmalarda binlerce sivil hayatını kaybetti.Yüzlercesi benzin dökülerek oldürüldüğü kanıtlanmışken ve bazı polisler sokakta öldürdükleri yaşlı kadınların, erkeklerin fotoğraflarını « leş » diye internette paylaşırken ceza mı aldılar? Öldürdükleri çıplak kadınların fotoğrafları başında fotograf çektirenler ya da polis araçlarının arkasında sürükleyenler bir ceza mı aldılar?
Dilek Doğan’ı açık açık öldüren polis sadece 6 yıl ceza almışken ve biz buna sevinecek durumdayken, Ethem Sarisülük ve Ali Ismail Korkmaz’ın katilleri cezasız kalmışken…
Kemal Korkut’u öldüren polis neden çekinsin ki !
AKP ve Erdoğan onların arkasında. Yüksek yetkiler ile donatılmışlar. Hiçbir şekilde yargılanmayacaklar. Hepsi yasal güvence altında.
Bir çözümü yok mu bu adaletsizliklerin ve hukuksuzlukların?
Kürt illerinde yaşananlar ne zaman ki batıda hissedilir o zaman bir yansıması olur.
Önümüzde referandum süreci var. AKP ve Erdoğan diktasına karşı kürdüyle, türküyle ve diğer halklarla birlik olup tek bir şey yapalım, sandıkta HAYIR’ı işaretleyelim; bu kadar basit.
Tabii ki bu tek çözüm değil ama ilk adım olacak. AKP’yi yıkacak büyük direnişin belki de ilk adımı olacak.
Hadi hep beraber bu direnişi başlatalım. Ancak o zaman Kemal Korkutların, Dilek Doğanların ve diğerlerinin hesabını sorabiliriz.
ODAK DERGİSİ
23.03.2017