Emperyalist saldırı karşısında direnen İran halkının yanındayız

0
659

İsrail’in İran’a yönelik hava saldırılarıyla başlayan çatışmalar dördüncü gününde sürüyor. İsrail’in Tahran, Tebriz ve İsfahan başta olmak üzere çeşitli şehirlere düzenlediği saldırılarına füzelerle misilleme yapan İran, Tel Aviv, Hayfa ve Kudüs şehirlerini vuruyor. İsrail Batılı emperyalistleri savaşa doğrudan girmeye çağırıyor. Türkiye’de ve dünyada İsrail’in kazanmasını ve İran’da ayaklanma çıkmasını bekleyenler var.

Batılı emperyalistlerin ve Siyonistlerin sömürü ve egemenlik amacıyla Irak’ı, Libya’yı, Suriye’yi, Filistin ve Lübnan’ı yıkan ve bölge halklarını birbiriyle çatıştırmayı amaçlayan BOP adlı Büyük Ortadoğu saldırısı İsrail eliyle İran’a saldırıyla sürüyor. Başta ABD olmak üzere emperyalistlerin sınırsız desteğini arkasına alan İsrail ve emperyalist güçler başarılı olurlarsa, sırada Türkiye bulunuyor.

İsrail 13 Haziran Cuma günü erken saatlerde başlattığı saldırıyla bir anda İran’ın en tepedeki askeri sorumlularını ve ardından da nükleer fizikçilerini vurdu. Baskın tarzındaki saldırının ABD’nin elektronik desteği eşliğinde yapıldığı bildiriliyor. Ayrıca Trump’ın İranlı yetkilileri barış görüşmeleriyle oyalamaya çalıştığı anlaşıldı. İran bir süre sonra İsrail’e yanıt vermeye başladı ve bu yanıtların gitgide etkili olduğu görülüyor. İsrail İran karşısında yetersiz kalınca Batılı emperyalistleri yardıma çağırmaya başladı.

Şimdiye kadar Pakistan hariç, kendisine İslam ülkesi diyen ülkelerin hiçbiri İsrail’in İran’a saldırısına karşı çıkmadı. Onlar zaten Filistin’i, Lübnan halkını ve Suriye’yi de savunmadılar. Ürdün krallığı ile Suriye’deki Colani çetesi İsrail uçaklarına yardımcı oluyor. Colani çetesi ayrıca Irak’taki Haşti Şabi güçlerinin İsrail’e saldırısını engellemeye çalışıyor. Suriye’deki SDG bölgesi zaten ABD egemenliğinde bulunuyor. Azerbaycan devleti İsrail’in baş müttefiklerinden biridir. Suriye’nin İsrail’e teslim edilmesinde kilit rol oynayan AKP iktidarı İsrail ile en çok ticaret yapan ülkeler arasındadır.

Batılı emperyalistler İsrail’in İran’a saldırısını meşrulaştırmak amacıyla İran’ın çok tehlikeli olduğunu ve saldırıdan amacın İran rejiminin nükleer güç edinmesini engellemek olduğunu ileri sürüyorlar. Gerçekte ise bölgede nükleer silaha sahip güç İsrail’dir ve Filistin’de soykırım yapan İsrail bölgedeki bütün çatışmaların arkasında yer almaktadır. Batılı emperyalistler İsrail’in saldırılarını “kendini savunma ve güvenliğini sağlama hakkı” olarak meşru gösterirken, İran’a ise “itidalli olma” çağrısı yapıyorlar. İran’da çıkabilecek bir iç savaşın Avrupa’ya bedelinin yüksek olacağı bilindiği halde İngiltere ve AB ülkeleri İsrail’in kendilerini tuzağa çekmesine direnemeyebilirler.

İran’ın parçalanması Rusya ile Çin’in işine gelmeyecektir. Çin ve Rusya İran yöneticileriyle savunma anlaşmaları yapmış bulunuyorlar. Ancak ne Rusya en Çin saldırılar karşısında henüz sözden öte bir tutuma girmediler.

Savaşın İran devletinin parçalanmasıyla sonuçlanması ihtimali mevcuttur ve İsrail’in amacı da budur. Bölgede Kürtler Batılı emperyalistlerin egemenliğinde İsrail’in doğal müttefikleri olarak devletleştirilmek isteniyor. İran’da Kürtler yanında Beluciler ve Azerilerin ayaklandırılması amaçlanıyor. Netanyahu bu çağırıyı defalarca yaptı. Öcalan’ın bazı eleştirici beyanlarına rağmen Kürt siyasal hareketi içinde bu durumda Suriye’deki gibi İran’da da fırsatı değerlendirmek isteyenler bulunuyor. Batılı emperyalistler İran Azerbaycan’ının bağımsızlık kazanması ihtimalini de Azerbaycan ve Türkiye egemenlerine rüşvet olarak vaadediyorlar.

İran’ın düşmesinden değil direnmesinden yanayız. ABD ve İsrail’in BOP adı verilen saldırgan projesi İran’da başarılı olursa sıra Türkiye’ye ve başka ülkelere gelecektir. Şoven milliyetçi kışkırtmalar onların en önemli aracıdır. Onlar özgürlük ve demokrasi adına Türk, Kürt, Arap vb. milliyetlerinden Sünni, Alevi gibi mezheplerden, inanan ve inanmayanlardan halk gruplarını birbirine düşürme ustasıdır. Bu saldırganlık karşısında ülkemizin Türk, Kürt, Arap vb bütün milliyetlerden halkları olarak anti-emperyalist yurtseverlik bayrağını yükseltmemiz gerekiyor.

Ortadoğu’daki yangının Türkiye’ye sıçraması riskine karşı anti-emperyalist, anti-siyonist ve anti-faşist çizgi önem kazanmaktadır. ABD ve İsrail’in saldırılarının olağanüstü arttığı son on yıllarda ülkemiz solunda anti-emperyalist duyarlılığın zayıflamış olması emperyalizmin sola müdahalesinin doğrudan sonucudur. Türkiye solu demokrasi ve özgürlük adına emperyalist güçlerle işbirliğinden kazanç sağlamaya çalışanların arkasından girmemelidir. Gerçek özgürlük ve demokrasiye anti-emperyalist ve anti-faşist çizgide mücadele ederek varılabilir.

Bölgemizde ve dünyada savaş tehlikesi artarken bu tehlikeyi fırsata dönüştürmeye çalışan AKP iktidarı tüm muhalefeti dağıtmaya ve bastırmaya çalışıyor. Bir yandan iktidarın bu çabalarına karşı konulurken diğer yandan da Batıcı muhalefetin yedeğine düşmemeye dikkat edilmelidir. Anti-emperyalist Türkiye solunun bu süreçte, bağımsız bir güç olarak gelişmesi olanakları üzerinde yoğunlaşarak yurtsever, dayanışmacı ve direnişçi bir tutumla ülkemize, halkımıza, birbirimize sahip çıkmalı ve anti-emperyalist devrimci alternatifi geliştirmeliyiz.

İsrail’in istihbarat kaynağı Kürecik Üssü kapatılmalıdır. Ülkemizdeki tüm ABD üsleri kapatılmalı ve saldırgan savaş örgütü NATO’dan çıkılmalıdır. Filistin halkıyla dayanışma yükseltilmeli ve İsrail ile el altıdan yürütülen ticaret ve işbirliği kesilmelidir. Suriye’deki ve bölgedeki yayılmacılık çabalarına son verilmelidir.

Emperyalizm, Siyonizm ve ülkemizde faşizm yenilmeli, biz kazanmalıyız!

Odak Dergisi / 16 Haziran 2025

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.