FBI ve Nazi savaş suçluları

0
482

Çeviren: Zeki Akman

Yakın zamanda gizliliği kaldırılan bir dizi belge, FBI’ın Amerika’daki Nazi savaş suçlularını korumadaki rolü hakkında kaçınılmaz sonuçlara yol açıyor. İlk olarak J. Edgar Hoover’ın (Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) Başkanı) Nazileri ve Nazi işbirlikçilerini cennetten yağan paralar gibi topladığına şüphe yok. Paperclip Harekâtı’nda CIA’nın özel hedefi; Nazileri ve Nazi işbirlikçisi olduğu iddia edilen kişileri gizlice Almanya’dan kaçırmaktı. (Bu operasyonda; Naziler için düzmece biyografiler yaratıldı.)

CIA ajanlarının rastladığı her Nazi işbirlikçisi hem potansiyel bir Nazi casusu hem de potansiyel bir anti-komünist liderdi. Keşfedildiklerinde Hoover onları aradı, kullandı ve korudu. Nazi savaş suçlularının olası bir sınır dışı edilme veya iade taleplerine karşı onların kimliklerini gizledi.

Hoover, FBI maaş bordrosuna yerleştirdiği eski Nazilerin ve Nazi işbirlikçilerinin sayısı konusunda dikkatliydi. Kongre veya onun soruşturma kolu olan Hükümet Sorumluluk Bürosu bir çetele konusunda ısrar ederse, Hoover; yalnızca bir avuç ücretli muhbir olduğunu söyleyebilirdi. Ancak gayri resmi olarak yetiştirdiği ve kullandığı savaş suçluları da eklenirse sayı yüzleri buluyor. Hoover ve FBI, Naziler ve Nazi işbirlikçisi olduğu iddia edilen bin kadar kişinin kimliklerini, adreslerini ve geçmişlerini biliyordu. Haklarındaki dosyaları Özel Soruşturma Bürosu’na vermedi.

Hoover ve FBI’ın kullandığı ve koruduğu yeni ortaya çıkan Nazi işbirlikçileri arasında John Avdzej, Laszlo Agh ve Vladimir Sokolov vardı. Savaş sırasında Belaruslu John Avdzej, bir zamanlar Polonya’nın bir parçası olan Batı Belarus’daki Niasvizh Bölgesi’nin Nazi kukla belediye başkanı olarak atanmıştı. İlk belediye başkanlığı “görevi”, bölgesini tüm Polonyalılar’dan temizlemekti. İlk adım olarak, kısa süre önce gizliliği kaldırılan istihbarat dosyalarına göre, Gestapo’ya gazeteciler, profesörler, rahipler ve eski subayları içeren 120 Polonyalı aydının bir listesini verdi. Daha sonra onların infazına ve siyasi yetkisi altındaki binlerce Yahudi’nin öldürülmesine katıldı. Polonya Halk Ordusu, onu gıyabında ölüme mahkum etti. Avdzej’i Amerika’ya getirmekten Amerika Birleşik Devletleri sorumluydu. Hoover onu yakaladı ve OSI’nın (Özel Soruşturma Ofisi) onu vize dolandırıcılığıyla suçladığı 1984 yılına kadar korudu. Savaş suçlarından yargılanma ve olası bir iadeyle karşı karşıya kalan Avdzej, 1998’de “özgür” bir adam olarak öldüğü Batı Almanya’ya gitmek üzere ABD’yi gönüllü olarak terk etti.

Laszlo Agh, 10.000 ile 15.000 Macar Yahudisi’nin katledilmesinden ve 80.000 kişinin de Auschwitz’e sürülmesinden sorumlu olan anti-Semitik bir faşist grup olan Macar Ok Haç Partisi’nin savaş zamanı bir üyesiydi. 12 görgü tanığına göre Agh, yüzlerce Macar Yahudisi’ni şahsen toplamış, hapse atmış, onlara işkence etmiş ve öldürmüştü. Sert bir komünizm karşıtı lider olan Laszlo, Hoover’ın ilgisini çekmişti ve Hoover onu hemen resmi olmayan bir muhbir olarak işe aldı. Avdzej gibi o da “özgü” bir adam olarak öldü.

Rus Vladimir Sokolov (namı diğer Vladimir Samarin), Rech (Alman kontrolündeki, Yahudi aleyhtarı bir Rus gazetesi) için kıdemli bir editör ve yazardı. Temmuz 1951’de Amerika Birleşik Devletleri’ne geldi. Sokolov, Rus Yahudileri’nin halk düşmanı olarak imha edilmesi çağrısında bulunan ve yalnızca Almanya ve müttefiklerinin uluslararası Yahudi komplosunu anlayacak bilgeliğe sahip olduğunu belirten makaleler kaleme aldı. Savaştan sonra Moskova, Sokolov’u en çok arananlar listesine koydu ve onun Gestapo ile birlikte çalıştığını ve infaz için Yahudileri kişisel olarak teşhis ettiğine dair somut kanıtlara sahip olduğunu iddia etti. Öte yandan FBI, Sokolov’u “samimi”, “açık sözlü” bir anti-Komünist  olarak gördü. Hatta bir dönem Yale Üniversitesi’nde Rus Dili ve Edebiyatı dersleri verdi. Tarihçi Norman Goda, “Yüksek akademik yeterliliği olmayan bir adamın birdenbire böylesine prestijli bir konumu nasıl elde ettiği bir muammadır. FBI’ın onu Yale’deyken muhbir olarak kullandığı, muhtemelen Rus öğrenciler hakkında rapor vermek için kullandığı açık” diye yazmıştı.

Sokolov muhtemelen yurtdışında yaşayan ve okuyan Sovyetler Birliği vatandaşı öğrenciler hakkında bilgi toplamak için oluşturulan CIA programı olan Redcap’e dahildi. CIA ve FBI, bir Sovyet öğrencisinin KGB köstebeği olup olmadığını ve eğer değilse, dönüştürülüp dönüştürülmeyeceğini bilmek istedi. Seçilen hedefler hakkında bilgi toplamaları istendi. Redcap, bir fotoğraf ve el yazısı örneğinin yanı sıra şunları istedi: Sovyet vatandaşlarının ABD’deki temaslarının bir listesi; kişiliğinin, alışkanlıklarının ve hobilerinin birer listesi; siyasi görüşü ve Sovyetler Birliği’ne dönüş tarihi. Redcap’in özellikle ilgisini çeken şey, şantaj için kullanılabilecek evlilik dışı ilişkiler hakkındaki bilgilerdi.

Sokolov vize dolandırıcılığından yargılandı. Bir federal mahkeme onu ABD vatandaşlığından çıkardı. Sokolov, kamuya açık bir yargılama ve kesin infazla karşı karşıya kalacağı Sovyetler Birliği’ne iade edilmekten kaçınmak için Kanada’ya kaçtı. 1992’de “özgür” bir adam olarak öldü.

Ne kadar şok edici ve kınanacak olsa da, Hoover’ın sözde Nazileri ve Nazi işbirlikçilerini kullanması FBI hikayesinin sadece küçük bir kısmı. Sadece bu küçük boyuta odaklanmak, dikkati daha önemli bir konudan uzaklaştırır. 

(Bu makale, Richard Rashke’nin kaleme aldığı, “Useful Enemies: John Demjanjuk and America’s Open-Door Policy for Nazi War Criminals” adlı kitabından alınmıştır.)

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.