Filistin halkının yurtlarından edilmelerinin 75’inci yıldönümü- İsrail katletmeye devam ediyor

0
346

Aşağıdaki yazı Global Politics adlı İsveççe yayın organından alınarak çevrildi:

İsrail, 9 Mayıs’ta ateşkes ilan edilmesine rağmen Filistinlileri öldürmeye devam ediyor. Ateşkesten bu yana 6’sı çocuk, 3’ü kadın olmak üzere 33 kişi daha İsrail bombardımanları sonucu yaşamını kaybetti. 32’si çocuk 17’si kadın olmak üzere 100’e yakın Filistinli de yaralandı. 

Yurtlarından edilmelerinin üzerinden 75 yıl geçti ve Filistin’de etnik temizlik devam ediyor.

Filistinliler her yıl 15 Mayıs’ta, Filistinli ataları tarafından nesillerdir işlenen topraklar üzerinde İsrail Devleti’nin kurulduğu 1948 sürgününü anmaktadır. Filistinlilerin topraklarının yarısından fazlası, Kasım 1947’de Birleşmiş Milletler kararıyla, yeni kurulan İsrail Devleti’ne yol açmak için ellerinden alınmıştı. İsrail Filistin topraklarının yüzde 78’inin ellerinden alınmasıyla kurulmuştu. Daha sonra Haganah, Stern ve İrgun gibi silahlı Yahudi grupları, Filistin topraklarından kalan alanın çoğunu Filistinlilerden temizlemeye başladı. Etnik temizliğin sonunda 530’dan fazla Filistinli yerleşim yeri Filistinlilerden temizlenmiş ve 750.000 kişi topraklarından sürülmüştü.

Bu yıl, Filistinliler tarafından ‘El-Nakba’ yani felaket olarak adlandırılan yurdundan sürülmenin 75. yıldönümü. ‘Nakba Yasası’na (2011) göre yurdundan edilmenin İsrail’de hatırlatılması yasaklanmıştır. Bu durum, hatırlamaya devam etmeyi daha da önemli kılıyor. Filistin’de etnik temizlik bugün o zamankine göre daha az dramatik ve daha sessiz bir şekilde de olsa devam ediyor. 

Bugün Filistinliler, geçmişte Filistin Mandası olan bölgenin kalan %22’sini ellerinde tutmak için mücadele ediyorlar. Burada kendi devletlerini ilan ettiler, İsveç ve 135 ülke tarafından tanındılar. Ancak bu devlet İsrail ordusu tarafından işgal altında. İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail, çalıntı topraklar üzerinde 200’den fazla yasadışı sözde yerleşim yeri inşa etmiş ve şu anda Dördüncü Cenevre Sözleşmesi ve diğer uluslararası hukuku tamamen ihlal ederek yaklaşık 700.000 Yahudi nüfusu buraya yerleştirmiştir.

İsrailliler neredeyse her gün daha fazla toprak ele geçiriyor, evleri yıkıyor ya da el koyuyor ve insanları yerlerinden ediyor. Protesto edenlere gerçek mermiyle karşılık veriliyor ve İsrailliler sürekli olarak Filistinli topluluklara baskınlar düzenliyor, insanları tutukluyor ve işkence ediyor. Şu anda, aralarında çocukların da bulunduğu yaklaşık 4.000 Filistinli, çoğunlukla işgale karşı çeşitli protesto biçimleri nedeniyle İsrail’in çeşitli hapishanelerinde tutuklu bulunuyor. Mayıs ayı başlarında Filistinli direniş savaşçısı Halid Adnan, herhangi bir suçlama, yargılama ya da hüküm olmaksızın gözaltında tutulmasını protesto etmek amacıyla 87 gün süren açlık grevinin ardından hayatını kaybetti. “İdari gözaltı” olarak bilinen bu prosedür, İsrailliler için insanları gerekçe göstermek zorunda kalmadan gözaltına almanın artık yaygın bir yoludur.

İşgalci güç tarafından uygulanan aşırı şiddet giderek daha kötü hal alıyor. Geçen yıl son yılların en çok öldürme yaşanan yılıydı. Bu yıl ise İsrail ordusu ile yaşanan çeşitli çatışmalarda 100’den fazla Filistinli öldürüldü. İşgal altındaki Doğu Kudüs’te, Şeyh Cerrah’taki Filistinliler evlerinden edilmemek için mücadele ediyor. İşgal altındaki Batı Şeria’nın güneyinde yer alan Masafer Yatta mahallesinde ise 180 aile ve yarısı çocuk olmak üzere toplam 1.150 kişi tahliye ve yerinden edilme tehlikesiyle karşı karşıya. Çok sayıda ev halihazırda yıkılmış durumda ve 2022’nin sonunda bir okul yıkıldı. Filistin’in etnik temizliği devam ediyor. Dış dünya ise, özellikle de bizim bölgemizdeki politikacılar ve medya sessizliğini koruyor.

Bugünlerde Eurovision Şarkı Yarışması Liverpool’da gerçekleşiyor. Ukrayna’yı işgal ettiği için Rusya’nın katılmasına izin verilmezken İsrail’in-Filistin’i işgal etmesine rağmen-katılmasında bir sakınca görülmüyor. Filistin’deki 200’den fazla örgüt uzun yıllardır işgal sona erene ve Filistin özgür olana kadar İsrail’in boykot, tasfiye ve yaptırımlar yoluyla uluslararası ilişkilerden tecrit edilmesi çağrısında bulunuyor. Bunlar arasında İsrail ile AB arasındaki elverişli ticaret anlaşmasının askıya alınması, Melodifestivalen de dahil olmak üzere spor, bilim ve kültür alanlarındaki işbirliğinden kaçınılması ve askeri işbirliğinin sona erdirilmesi yer almaktadır. Ancak Rusya/Ukrayna örneğinin aksine, buradaki siyasetçilerimiz kulaklarını tıkamayı ve bunun yerine işgalci güçle çeşitli alanlarda sürekli yeni işbirlikleri başlatmayı tercih ettiler.

En azından utanmalılar!

Gunnar Olofsson, Borås Filistin Grubu

Çeviren: Odak-İsveç

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.