Genç bir kadın neden devrimci olmalı?

0
1739

Serden Şahin

İçinde yaşadığımız şartlarda eğer size ailenizden, akrabalarınızdan kalan bir mirasınız yoksa veya arkanızda “sağlam” kişiler bulunmuyorsa ömrünüz boyunca güzel bir iş, güzel bir ev hatta orta halli bir araba sahibi olmanız bile çok zor. Muhtemelen patronlar tarafından en iyi şekilde sömürülecek, “işiniz bittiğinde” ise üç kuruş cebinize konularak kapı dışı edileceksiniz. Yaşamda saygı dahi göremeyeceksiniz. Sağlığınıza, ruh halinize bile “aman daha çok sömürelim” diye dikkat edilecek.

Bunun yanında hele ki Türkiye’de yaşayan bir kadınsanız, yaşam sizin için çok çok daha zor olacak. Artık neredeyse her gün gördüğümüz ve yaşamda maruz bırakıldığımız kadın cinayeti, taciz haberleri hepimizi derinden etkiliyor ve korkutuyor. Hepimiz yaşadığımız korku ve tedirginlik ile “başka bir dünya” düşlüyoruz. İşte bu tür haberlere sık rastladığımız bu dönemlerde devrim fikri hepimize sevgi vadediyor, diyebilirim.

Herkesi devrimci olmaya iten şeyler farklıdır, yaşadıklarıdır. Ben ilk başta bu düzen değişmeli, diyerek girmiştim bu yola. Hepimiz apayrı hayatlar yaşıyoruz belki ama bir genç olarak yaşadığımız kaygılar üç aşağı beş yukarı aynı; gelecek kaygısı. Üç üniversite okuyup işsiz kalan insanların bulunduğu, köy okullarının olanaksızlığı ile özel okulda okuyanın olanağının aynı sınavda karşılaştırıldığı, fırsat eşitliğinin zerresine rastlanmadığı bir dönemde en çok da işte bu sebeplerden devrimci olmalıyız.

Bir yerde, “Devrim gerçeğin ta kendisidir” diye bir cümle okumuştum. Bizler sadece kendimiz için değil, tüm insanların gerçeği için, yaşanabilir bir dünya için devrimci olmalı ve bu düzenin değişmesi için elimizden geldiğince mücadele etmeliyiz.

Haksızlıkların, eşitsizliklerin, cinayetlerin, baskının, açlığın, yoksulluğun, taciz ve tecavüzlerin, savaşların yaşandığı bu dünya gerçek değil. Gerçek olan “başka bir dünya” fikridir. Ve bu da mümkündür!

Bir insanın cinsiyetinden, dininden, doğup büyüdüğü topraklardan, ırkından, renginden, zenginliği ve fakirliğinden ötürü ayrıştırıldığı bu dönemde tekrar söyleyebilirim ki; BU DÜZEN DEĞİŞMELİ!

Gelin hep birlikte bu düzeni değiştirelim…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.