Haftanın Özeti

0
561

Haftalık özetimize 20 yıllık iktidarı boyunca ülkedeki vatandaşlarına düşmanlıkta sınır tanımayan AKP iktidarının, şimdi de sokak hayvanlarına gözünü diktiği haberiyle başlayacağız. Gaziantep’te iki köpeğin saldırısına uğrayarak ağır yaralanan kız çocuğu ile ilgili açıklama yaparken sokak hayvanlarını hedef gösteren AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sözleri sonrası harekete geçen AKP’li belediyeler, kentlerde sokak köpeği “avına” çıktı. Hayvanların işkenceyle toplandığı görüntüler basına yansıdı. Yaptığı açıklamada “Sahipsiz hayvanların yerinin sokaklar değil barınaklar olduğunu unutmamalıyız” diyen Erdoğan birçok belediye barınağının hayvanlar için uygunsuz koşullarına ise değinmedi. İktidarı boyunca hayvan hakları konusunda etkili düzenlemeler ve uygulamalar yapmaktan kaçınan Erdoğan’ın açıklaması yeni vahşetlere yol açacağı için hayvanseverler tarafından tepkiyle karşılandı.

Yandaş ve zenginlerin düzeni bozulmasın diye her fırsatta yoksullara sabretmeyi, şükretmeyi öğütleyen ama yıllar içinde kendi bütçesi katlanarak artan Diyanet’in korkusundan araba al(a)madığını öğrendik bu hafta! Bir televizyon programında hakkında ortaya atılan iddialarla ilgili mesaj yayınlayan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, hala kuruma 6 sene önce alınan arabaya bindiğini belirterek, “Korkumuzdan yeni araba alamıyoruz” dedi. Diyanet’in envanteri ise Erbaş’ın açıklamalarının aksine Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sahip olduğu araç sayısının 39 kamu idaresinden 29’unu geride bıraktığını gösterdi.

Yılbaşı yaklaşırken Diyanet’in ve gericilerin kutlama yapacak olan vatandaşlara yönelik açıklamaları da ardı ardına gelmeye başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın danışma kurulu Din İşleri Yüksek Kurulu, kutlama yapacak vatandaşları hedef alarak, gerici fetvalar verdi. Yılbaşı pastasının İslama uygun olmadığı belirtilen fetvada, sadece içki içmek değil içkiyi satmanın da haram olduğu belirtildi. Bu gericilikten ilham alan İsmailağa cemaatine yakınlığı ile bilinen gerici Sıla Vakfı üyeleri de sokağa çıkarak yılbaşı kutlamalarına karşı bildiri dağıttı.

AKP’nin toplumu ve eğitimi dincileştirme çabasının sonuçları okullarda da kendini gösteriyor. Beyoğlu Anadolu Lisesi’nde bir öğretmen hakkında, öğrencileri kızlı-erkekli orman yürüyüşüne götürdüğü gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Karma eğitimi hedef alan ve soruşturmayı başlatan lisenin müdürünün AKP’ye yakınlığıyla bilinen Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Yaşar Hacısalihoğlu’nun eşi olduğu ortaya çıktı. Aynı günlerde Sakarya’daki bir okulda Dünya Roman Kahramanları Günü’nün kutlanması da “Batı özentiliği” iddiasıyla Milli Eğitim Bakanlığına şikayet edildi. Ayrıca MHP Merkez Yönetim Kurulu üyesi Ferhat Çakıroğlu da sosyal medya hesabından etkinliği düzenleyen gençleri ve okulu hedef gösterdi.

Yıllardır kamudaki atamalarda liyakatı değil siyasal hedefleri gözetmeyi ilke edinen AKP iktidarı, kamuya atamalarda yine torpil iddialarıyla gündeme geldi. Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda (KPSS) yüksek puan almalarına rağmen, sözlü mülakatlarda elenen binlerce öğretmen adayının itirazı haftanın önemli gündem başlıklarından biri oldu. 27 Aralık’ta sözleşmeli öğretmen sözlü sınav sonuçlarının yayımlanmasıyla birçok öğretmen adayının KPSS’den dereceye girmesine rağmen sözlü sınavdan geçemediği ortaya çıktı. Öğretmen adayları mülakatlarda torpil olduğunu belirterek sosyal medyada tepki gösterdi. Konuyla ilgili MEB’le görüşmek isteyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise randevu alamadı. Bakanlığa giderek görüşme yapacağını açıklayan Kılıçdaroğlu daha Bakanlığa gitmeden binanın dış kapısına kilit vuruldu. Kılıçdaroğlu daha önce de eleştirilen verileri nedeniyle TÜİK ile görüşme yapmak istemiş ancak yine kapıda kalmıştı.

İstanbul Belediyesi’nden gelen rantı kaybetmeyi içine sindiremeyen AKP iktidarı, Doğu illerindeki birçok belediyenin ardından şimdi de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) göz dikti. İçişleri Bakanlığı, İBB’ye bağlı kuruluşlarda ve şirketlerde çalışanların terörle bağlantılı olduğu iddiasıyla belediyeye teftiş başlatıldığını açıkladı. İBB’ye yönelik kayyum tehdidi olarak yorumlanan teftiş, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son dönemde yaptığı konuşmalarda belediyeler üzerinden muhalefete sopa göstermesinin sonuçlarından yalnızca biri oldu.

Erdoğan’ın muhalafeti korkutma ve sindirme adımlarından bir diğeri de geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın imzasıyla yayımlanan kararnameyle, bir kısım Gülen Cemaati ve IŞİD üyeleri yanında, çok sayıda devrimci, demokrat, muhalif kişi ve kurumun Türkiye’deki mal varlıklarına dondurma kararı verildi. Hareketimizin koordinatörü ve dergimizin başyazarı Hamza Yalçın da bu listede yer aldı. Can Dündar ile başlayan bu adımın CHP ve muhalif partilerini de hedef alacağı görülüyor.

AKP ve Erdoğan’ın muhalifleri sindirme politikası, Türkiye halklarının kendi öz gücünün farkına varması ve kendisini siyasi bir aktör olarak var etmesiyle aşılabilir. Ülkemiz ekonomik ve siyasal olarak zor bir yılı geride bırakıyor ancak önümüzdeki süreçte solun birlik içinde ve halkın mücadelesini destekleyeceği bir mücadele hattı ile bu karanlık günler aşılabilir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.