Haftanın özeti: İşçi, çiftçi, öğrenci eylemleri ve anti emperyalist direnişler

0
203

Ülkemizde ve dünyadaki gelişmelere yer verdiğimiz haftalık özetimizde içteki gelişmelere ağırlık vereceğiz. Yurdun değişik bölgelerinde süren çiftçilerin eylemleri ile özetimize başlayalım.

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, fındık üreticilerinin sorunlarına dikkati çekmek için başlattığı yürüyüşü sürdürüyor. Adıgüzel, Gürgentepe’deki fındık bahçesinden Ordu’nun merkezine doğru başlattığı 100 kilometrelik yürüyüşü sırasında Bolaman’da Fatsalı bir fındık üreticisi, aracına yüklediği tabut içerisindeki fındıklarla tepkisini gösterdi.

AKP iktidarının tarımı şirketlerin egemenliğine bırakan politikalarının sonucu şirketlerin insafına terkedilen ve bugünkü zor durumlara itilen çiftçiler bilindiği gibi bir süreden beri yurdun değişik bölgelerinde eylemler gerçekleştiriyor. Buğday, çay, domates, patates ve fıstık üreticileri traktörleriyle yolları kapatarak girdi maliyetlerinin yüksekliğine ve düşük fiyat alımlarına tepkilerini göstermektedir. Önceki gün Konya’nın Yunak ilçesinde çiftçiler traktörlerle eylem düzenledi. İlçeden ve çevre köylerden çok sayıda çiftçinin katılım sağladığı eylemde, su sorunu ve girdi maliyetleri karşısında çaresiz olduklarını ifade eden çiftçiler, sorunlarına çözüm bulunmasını talep ettiler. 8 Ağustos tarihinde Bursa’nın Karacabey Ovası’nda eylem yapan çiftçiler traktörleriyle Bursa-İzmir yolunu trafiğe kapatmış, Jandarma ve çevik kuvvet ekiplerinin engellemeye çalıştığı üreticiler, “Çiftçiye uzanan eller kırılsın”, “Hükümet istifa”, “Çiftçi mahsulüne sahip çık” şeklinde sloganlar atmıştı. Malatya’daki kayısı üreticileri de kayısı alım fiyatlarının aşırı ölçüde düşürülmesine karşı Hekimhan’da miting düzenledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun geçtiğimiz günlerde katıldığı KİPTAŞ We Haliç projesi kura çekilişi törenindeki “Birilerinin cebine basit hesapla 85 milyar dolar aktardılar” ifadesinin dayanağı olan İPA raporu ortaya çıktı. İstanbul’da kamuya ait veya donatı alanları üzerinde ne kadar inşaat üretildiğinin, mimari projeye aykırı üretilen inşaat alanları ve bu inşaatlar ile ne kadar maddi kazanç sağlandığının tespit edildiği raporda, şehirdeki park, askeri, donatı alanları imarlı alana alındığı, ormanlık alanların imara açılarak buralara konut, ticaret, ofis, iş yeri, alış veriş merkezi ve otel inşa edildiği ortaya çıktı. İPA’ya göre açığa çıkan 84.6 milyar dolarlık rant, İBB 2022 bütçe gelirinin 20 katına, İstanbul gayrisafi yurtiçi hasılasına, TOKİ’nin 18 yıllık kentsel dönüşüm faaliyetlerinin 8 katına, merkezi yönetim 2021 bütçe (vergi) gelirine denk düşmektedir.

Geçmişte laikliğin bekçisi geçinen orduda artan dincilik hala haber kabul ediliyor. Türklerin Anadolu’yu fethetmesinin başlangıcı kabul edilen Malazgirt Zaferi’nin 953. yıldönümü etkinlikleri için Bitlis’in Ahlat ilçesindeki Selçuklu mezarlığı ziyaretinde Hava Kuvvetleri Komutanı Ziya Cemal Kadıoğlu ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu’nun Hüda Par Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ile aynı karede yer alması kamuoyunda ve sosyal medyada tepki çekti. Kuvvet komutanlarının ertesi gün düzenlenen kutlama programında Erdoğan’ın konuşmasının ardından tek tek davet edilmelerine rağmen Yapıcıoğlu’nun da bulunduğu sahneye çıkmadıkları, çekilen fotoğrafta yer almadıkları görüldü. Bu olayın öncesinde orduda artan dincilik üzerine SOL Parti PM Üyesi Alper Taş yaşanan başka bir hadiseyi anlattı. Alper Taş Rize Pazar’da Jandarma subaylarının festivale katılan Sinop Belediye Başkanı’nın eşinin elini sıkmadığını söyledi. Subayların terfilerinin AKP örgütü yöneticileriyle yakınlıklarıyla ilişkili olması ve tarikatların orduda örgütlenmeleri ise gitgide haber değerini kaybediyor. 15 Temmuz’daki bir resmi tören sırasında da Özel Harekat Başkanı Emniyet Müdürü Süleyman Karadeniz MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin elini öpmüştü.

İktidarın, Filistin meselesindeki iki yüzlü tutumu bir kez daha ortaya çıktı. TCG Anadolu gemisinin, İsrail’i koruyan ABD savaş gemisiyle gizlice ortak tatbikat yaptığı basına yansıdı. Türk basını 13-17 Ağustos tarihleri arasında Akdeniz’de yapılan tatbikata ilişkin ayrıntıları ABD Denizcilik Enstitüsü açıklamasından öğrenebildi. Her açıklamasında İsrail’i Gazze’de soykırım yapmakla suçlayan iktidarın Milli Savunma Bakanlığı’ndan daha önce herhangi bir açıklama yapılmaması şaşırtmadı. Bugüne kadar İncirlik’ten İsrail’e askeri mühimmat taşıyan ABD uçaklarının uçuşlarını engellemeyi, ABD’nin İsrail’e istihbarat sağladığı Kürecik Radarını kapatmayı tartışma konusu bile yapmayan AKP iktidarı işi İsrail’i savunmak amaçlı bir ortak tatbikata taşımış oldu. Yine bu süreçte AKP iktidarının Rusya’dan alınan S-400 hava savunma sistemlerini rafa kaldırıp, F-35 almayı düşündüğü iddiaları gündeme yansıdı. Iddialara ilişkin bir açıklama yapmayan iktidarın savaş uçağı F-35 projesinde ABD’yle görüşme yürüttüğü, ABD’den 1 filo F-35, 1 filo F-35B istediği ve Türkiye’nin yaptırıma uğramasına neden olan Rusya yapımı hava savunma sistemi S-400’ler için “Kutulara koyalım, siz denetleyin” önerisinde bulunduğu ileri sürüldü. Bu gelişmeler Erdoğan’ın Temmuz ayında katıldığı NATO zirvesinde ABD ile “işbirliğini” artırma işaretlerine uygun düşmektedir. Gazi Antep’te 30 Ağustos törenlerinde AKP’nin dincilik propagandası amacıyla İsmail Haneye’nin posterlerini asmasına CHP’lilerin tepki göstermeleri de ilginçti. CHP’liler “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” sloganları eşliğinde İsmail Haniye posterlerini indirip yerine Türk bayrağı ve Atatürk posteri astılar. İsmail Haniye hatırlanacağı gibi İsrail tarafından İran’da öldürülen Hamas lideriydi.

Direnişlere gelecek olursak: Yakınları devlet tarafından kaybedilen Cumartesi Anneleri, Hapishanelerdeki hasta tutsakların yakınları, madene karşı direnen Artvin halkı, Amedspor forması giydikleri gerekçesiyle Nevşehir’de taşlı sopalı saldırıya uğrayan Kürtler, açlık grevindeki Grup Yorum üyesi Rezzan Şengül ve arkadaşları, Hakkari belediyesine kayyum atanmasına karşı kayyum nöbeti tutanlar çevre ve hayvan hakları savunucuları direnişteydiler. ESP, TİP, Partizan, Sol Parti, BDSP ve Çağrı taraftarları Esenyurt’ta iş cinayetinin yaşandığı Akgül Ambalaj önünde basın açıklaması yaptılar.

Geçtiğimiz haftaki özetimizde yer verdiğimiz Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (MSGSÜ) Ortaköy Yurdu’nun kapatılmasına karşı gençlerin mücadelesi sonucunda yurdun 2 dönem sonra kapatılması kararı alındı. Öğrenci gençliğin direnmesi sayesinde güzel kazanımlar elde edilse de ülkemizde hâlâ niteliksiz, kötü şartlarda barınmak zorunda kalan, barınma krizi yaşayan öğrenciler bulunmakta.
Öğrencilerin çoğu barınma zorlukları yaşarken, Gençlik ve Spor Bakanlığı, KYK Yurdu’nda kalan öğrenciler de depreme dayanıksız eski binalarda kurtlu yemeklerle, çalışmayan çamaşır makineleriyle, kalabalık ve pis odalarda ve daha bir çok problemle beraber yaşamaya zorlanmaktadırlar.

Oysa, KYK yurtlarının Ocak-Temmuz döneminde 1,8 milyar TL gelir elde ettiği ortaya çıktı. Öğrencilerin bu duruma düşürülmesi karşısısında iktidar kar hırsından vazgeçmiyor.
Geçtiğimiz sene Güzelhisar Kız Öğrenci KYK Yurdu’nda ihmaller, para hırsı, rant yüzünden Zeren Ertaş bakımı yapılmayan asansörün düşmesi sonucu ölmüştü. Ardından yapılan öğrenci eylemleri sonucunda KYK yurt işlemlerine asansör takip uygulaması eklemek zorunda kaldı.
Ensar Vakfı eski Mütevelli Heyeti Üyesi ve Eski AKP’li Pendik Belediyesi’nde Başkan Yardımcılığı yapan Vahap Doğan’ın Boğaziçi Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcılığı’na atanması tepkilere neden oldu. Öğrenciler ise politik bağlantıları sayesinde idari pozisyonlara atanan kişileri kabul etmiyor ve özerk-demokratik üniversite için mücadele ediyor.
TRT World’ün panelinde İsrail’e tedarik edilen petrolü ifşa eden Filistinli üniversite öğrencisi sınır dışı edilme tehdidiyle Geri Gönderme Merkezi’ne götürüldü. ”Filistin İçin Bin Genç” Hareketinin yaptığı duyuruyla 28 Ağustos Çarşamba günü Üsküdar Meydanı’nda toplanan grup, Filistinli kadın öğrencinin serbest bırakılması talebinde bulundu. TRT World’ün panelinde İsrail’e tedarik edilen petrolü ifşa eden biri Filistinli olmak üzere 3 genç daha gözaltına alındığı öğrenildi.

Filistin’de yaşanan katliamlara bir tepki de spor taraftarlarından geldi. UEFA Şampiyonlar Ligi play-off turunda Galatasaray ile Young Boys takımları arasında oynanan rövanş maçında sarı-kırmızı taraftarlar, Filistin’e destek pankartları açtı. Galatasaray taraftarları, maç öncesi seremonide tribünlere İngilizce “Özgür Filistin” ve “İnsanlık Gazze’de vicdanını kaybetti” yazılı pankartlar açtı.

İşçilerin grev ve direnişlerinden derlediğimiz haberler ile özetimize devam ediyoruz.

DGD-SEN öncülüğünde başlayan CarrefourSA depo işçilerinin direnişi dayanışma ve kararlık sayesinde ses getirerek 17. gününde başarıyla sonuçlandı. Taşeronluk sistemi altında ağır çalışma koşullarıyla ucuz işçiliğe mahkum edilen işçiler hem işverene hem de sarı sendikacılığa karşı önemli bir kazanım elde etti. DGD-SEN yaptığı açıklamada depoda taşeron düzeninin kaldırılması, tüm işçilerin kadroya geçirilmesi, ücretlere ara zam yapılması ve depo içlerinde iş güvenliği ve sağlığı konularındaki taleplerinin kazanımla sonuçlandığını paylaştı.

Nakliyat-İş Sendikası’na üye olan Getir/Dinçer Lojistik çalışanlarının çalışma koşullarının düzeltilmesi ve zam talebiyle başlattığı direniş kazanımla sonuçlandı. İstanbul Arnavutköy’de bulunan depoda işçiler maaşların iyileştirilmesi, yemek şirketinin değiştirilmesi ve iş yerinde İSİG kurallarına uygulanması için iş bırakmışlardı ve hakları için direnişe geçmişlerdir.

Gaziantep Akcanlar Tekstil çalışanları, hafta sonu tatillerini gaspederek fabrikanın 365 gün dur durak bilemeden üretim yapmasının önünü açan 7’li çalışma sistemine ve vergi zulmüne karşı çıkarak iş bırakmıştı. İşçileri köle gibi gören işyeri patronu 90 işçiyi kod 46 ile işten atmıştı. Sendikaları BİRTEK-SEN öncülüğünde haklarını arayan işçiler, iş yeri patronuna ait olan Divan Otel önünde basın açıklaması yapmak isteyince polis saldırısına uğrayarak darpbedildiler. Eylemde sendika yöneticileri dahil 35 kişi gözaltına alındı. Tekstil işçileri baskılara ve gözaltılara rağmen direnişlerini sürdürüyor.

AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’nun sahibi olduğu Fernas Madencilik’te işten atmalara, ucuz işçiliğe, çalışanların yaşadığı hakaret ve tehditlere, İSİG kurallarının ihlal edilmesine ve birçok hakkının gaspedilmesine karşı çıkan işçiler, Bağımsız Maden İş Sendikası’na üye olunca işten atıldılar. Dayanışma çağrısı yapan maden işçileri gözaltı tehditlerine ve baskılara rağmen direnmeye devam ediyor.

Tek Gıda-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve patron zorbalığı karşısında direnişlerine devam eden Polonez işçilerinin direnişi Çalışma Bakanlığı’nın göstermelik de olsa işyeri hakkında para cezası kesmesi ve soruşturma başlatılmasıyla sonuçlandı. İşçiler sendikalarıyla birlikte kararlıca direnişlerini sürdürüyor.

DİSK/Limter-İş Sendikası İşçi cinayetlerine, iş sağlığı ve iş güvenliğine dikkat çekmek için iş cinayetlerinin yaşandığı DESAN Tersanesi önünde hafta içinde eylem yaptı.

Kemalpaşa Belediye’sinde, Buca’da, Karşıyaka’da, Menemen’de, Şişli’de işçiler hakları ve işleri için direnmeye devam ediyor. Belediye işçileri kadrolu ve güvenceli çalışma haklarını savunmayı sürdürüyor. İnşaat işçileri, öğretmenler, sağlık emekçileri, tarım emekçisi çiftçiler hakları için ve insanca yaşama koşulları için çeşitli yerlerde iktidara karşı ve patronlara karşı seslerini yükseltmeye devam ediyor.

Şimdi de dış olaylara gelelim.

Bu haftaki önemli gelişmelerden biri Ukrayna parlamentosunun Rus Ortodoks Kilisesi’nin Ukrayna’daki varlığının yasaklanmasını öngören yasa tasarısını kabul etmesi oldu. Kararı onaylayan Cumhurbaşkanı Zelensky’nin, bu konuda atılacak adımlar üzerine Fener Patriği Bartholomeos ile görüştüğü bildirildi. 13 Ağustos’ta da Fener’den bir heyetin Kiev’i ziyaret ederek Ukraynalı yetkililerle bu konuyu görüştükleri biliniyor. Ortodoks dünyasındaki bu büyük bölünme 2018 yılında Fener Patriği’nin, ABD’den de aldığı destekle Ukrayna’nın kendisinin ruhani alanına girdiğini ilan etmesinin ardından Moskova’nın Fener’le ilişkileri koparması ile başlamıştı. Hatırlanacağı gibi 15/16 Haziran tarihlerinde İsviçre’nin ev sahipliğinde düzenlenen ve Rusya’nın davet edilmediği “Ukrayna Barış Zirvesi”ne Fener Rum Patriği Bartholomeos da katılması ve “ekümenik” sıfatıyla imza atması Lozan Antlaşması ile bağdaşmadığı için tepkilere neden olmuştu. Ekümenik demek bir çeşit halife demektir. Bu halifelik iddiası emperyalizmin amaçlarıyla uygun olmakla birlikte bazı Türk uluslacılarının olayı sanki Fener Rum Patrikhanesi’nin İstanbul’u koparacakmış gibi ele alması da sorunludur.

Fransa’da erken genel seçimlerin üzerinden yaklaşık 2 ay geçmesine rağmen henüz yeni hükümet kurulamadı. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Yeni Halk Cephesi (NFP) ittifakının başbakan adayı Lucie Castets’i atamayı reddetmesi tepkilere neden oldu. Meclisin en büyük siyasi grubu olarak hükümet kurma yetkisinin kendilerine verilmesini bekleyen sol ittifak, Macron’un tutumunu “demokratik darbe” olarak nitelendirdi. Anayasaya göre cumhurbaşkanının istediği kişiyi başbakan atama yetkisi bulunmasına rağmen siyasi geleneklere göre başbakan, en fazla oy alan parti ya da ittifaktan seçiliyor. Hükümet müzakerelerinin ikinci turunu başlatacak olan Macron’un sol ittifakının en büyük partisi durumundaki Boyun Eğmeyen Fransa’yı (LFI) dışlayarak, merkez sol partilerin desteğini aldığı ve kendi meclis ittifakı etrafında
yeni bir hükümet kurma hesapları yaptığı gözleniyor.

Fransa’da 24 Ağustos’ta gözaltına alınan Telegram’ın kurucusu ve üst düzey yöneticisi (CEO) Pavel Durov, çıkarıldığı mahkemece 5 milyon euro kefalet ve adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Tutuksuz yargılanacak olan Durov’un Fransa toprakları dışına çıkmasına yasak getirildiği açıklandı. Paris Cumhuriyet Savcısı Laure Beccuau, Durov’un, Organize Suçlarla Mücadele memurları tarafından yapılan ön soruşturmanın ardından 8 Temmuz’da açılan “X” soruşturmasının bir parçası olarak gözaltına alındığını ve Durov hakkında “otoritelere bilgi vermeyi reddetmenin” de bulunduğu 12 ayrı suçla ilgili araştırma yapıldığını söylemişti. Bu olay Batılı ülkelerdeki ifade özgürlüğünün ne denli zayıf olduğunun bir kanıtıdır.

Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR), ABD’nin Gürcistan’da 26 Ekim’de yapılacak parlamento seçimlerinde ”renkli devrim” düzenlemeyi planladığını ileri sürdü.
Gürcistan’daki durumdan hoşnut olmayan ABD’nin seçim sonrası protestolara öncülük edecek genç muhalif güçlere ek maddi destek sağlayarak, düzenlenecek protesto gösterilerinde seçimlerde hile yapıldığına dair iddialar ileri sürülerek hükümet değişikliğinin yollarının arandığı iddia edildi. Hem ABD’nin bölgede yürüttüğü faaliyetler hem de yakın tarihte bölgede yaşanan sürece bakıldığında bu iddiaların anlamsız kalmadığı anlaşılacaktır.

Başkanlık seçimlerinin yaklaştığı ABD’de, Donald Trump başkanlığı kazanırsa Ukrayna’daki savaşı saatler içerisinde bitireceğini söyledi. ABD’de başkanlık yarışından çekildiğini duyuran bağımsız aday Robert F. Kennedy Jr. başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi aday Donald Trump’a destek vereceğini açıkladı.
Phoenix’te düzenlediği basın toplantısında yarıştan çekildiğini duyuran Kennedy, Trump’ın bu savaşı bitirmeye kararlı olduğunu belirterek, “Trump göreve gelir gelmez savaşı bitirmek için Putin ile müzakereleri yeniden başlatacağını söylüyor, sadece bu bile onun kampanyasına destek vermemi meşrulaştırmaya yeter.” dedi. Kennedy’in adaylıktan çekilmesi ve Trump’a destek vereceğini açıklamasına dair yapılan değerlendirmelerde K.Haris ile başabaş giden yarışta Trump’ı avantajlı hale getirebileceği tahminleri yapıldı. Geçtiğimiz günlerde Trump ile Kennedy’nin geçen ay düzenlenen Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kongresi öncesinde telefonla yaptıkları görüşme kayıtları sızdırılmıştı.

ABD başkanlığına kim gelirse gelsin ABD’nin küresel silahlanmadaki gidişatında önemli bir değişiklik yapmayacaktır. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) küresel silah transferlerine ilişkin yayınladığı son araştırmasına göre dünyanın en büyük ihracatçısı olmaya devam eden ABD’nin silah ihracatı, 2019-23 döneminde yüzde 17 oranında arttı ve ülkenin toplam küresel silah ihracatındaki payı yüzde 34’ten yüzde 42’ye yükseldi. ABD, bu dönemde 107 ülkeye rekor seviyede büyük çaplı silah sevkiyatı gerçekleştirdi

Hafta boyunca dünyada emperyalizme karşı eylemler de sürdü. Bu eylemler özellikle Filistin’de yaşanıyor. İsrail Batı Şeria’yı da boşaltmak için saldırılarını artırırken Hamas, İslami Cihat ve sosyalist Filistin direniş örgütleri, Hizbullah düşmana karşı darbeler indirdiler. Suriye’nin doğusunda bulunan Deyri Zor’un kuzeyinde ABD üssüne büyük bir füze saldırısı yapıldı.

Eylül ayı direnişlerin yoğunlaşacağı bir ay olacak. Yeni haftaya 1 Eylül Dünya Barış Günü ile başlayacağız. Ne yazık ki, dünyada barıştan çok savaştan yana sözler duyuluyor. Ezenin ve ezilenin var olduğu düzende, zalimlerin ve zorbaların yalanları ile barış gelmeyeceğini de biliyoruz. Ülkemizde ve dünyada zalimlerin karşısında ezilenlerin birliğini sağlamaktan ve zalimlere karşı direnmekten vazgeçmeyeceğiz. Tek gerçek umut kaynağı ezilenlerin örgütlenmesi ve mücadelesidir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.