Haftanın özeti: Türkiye örgütsüzlüğün acısını çekiyor

0
513

Patronların emekçileri sendikasız çalıştırma politikaları, işçi sağlığı konusunda yeterince önlem almamaları ve emekçilerin yaşadıkları hukuksuzluk beraberinde iş cinayetlerini getiriyor. Bu haftaki özetimize işçi cinayetleri ile başlıyoruz. 

Manisa’da bir inşaatta elektrik döşeme işinde çalışan 16 yaşındaki Zekai Dikici, beşinci kattan düşerek yaşamını yitirdi. İnşaatta çalışan diğer işçilerin ihbarıyla olay yerine gelen sağlık ekipleri, Dikici’yi Alaşehir Devlet Hastahanesi’ne kaldırdılar. Doktorların tüm müdahalesine rağmen lise birinci sınıfa giden Dikici kurtulamadı. Olayla ilgili firmanın sahibi ve ustabaşı gözaltına alındı. 

Bir başka iş cinayeti ise Düzce’de yaşandı. Düzce Gümüşova Organize Sanayi Bölgesi’ndeki plastik ürün üreten fabrikada çalışan işçi Ümit Özsoy, pres makinesine kolunu kaptırdı. Durumu fark eden diğer işçiler makineleri durarak Özsoy’a yardım etmeye çalışsalar da, fabrikaya gelen sağlık ekipleri Özsoy’un yaşamını yitirdiğini kaydetti.

Bursa İnegöl’de ise su tesisatı yaparken kereste fabrikasında elektrik akımına kapılması nedeniyle Mesut Öztürk isimli emekçi hayatını kaybetti. Giderek artan iş cinayetlerinin son bulması, emekçilerin birlikte mücadele etmesinden geçiyor. 

Diğer yandan bu hafta da işçi direnişleri devam etti. Bunlardan bazıları şöyle:

Küçülme sebebiyle haksız şekilde işten çıkarılan 14 Trendyol işçisi, 33 gündür direnişlerini sürdürüyor. PTT-Sen ve DGD-Sen’in öncülüğünde direnişe başlayan işçiler, direnişlerini Trendyol Genel Merkezi önüne taşımıştı. Burada polis ablukası ile karşılaşan işçiler, ne olursa olsun mücadelelerinden asla geri adım atmayacaklarını belirtiler.  

Alman Kültür Merkezi/Goethe Enstitüsü Ankara çalışanları, patronun toplu iş sözleşmesi masasına oturmama tutumunu; işyeri önünde gerçekleştirdikleri basın açıklaması ile kınadı. İşçiler, patronun tutumundan dolayı grev öncesi son çağrılarını yaptı. 

İzmir Bergama’da Agrobay’da Tarım-Sen’e üye oldukları için işten atılan işçilerin direnişi, 40’ncı gününde de devam ediyor. Direnen işçiler, talepleri yerine getirilene kadar mücadelelerine devam edeceklerini açıkladılar.

İnsanca ücret için direnen Corning işçileri, direnişlerinin 78’inci günündeler. İşçiler, Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerindeki talepleri yerine getirilene kadar direnmeyi sürdüreceklerini kaydetti.

Sendikalaştıkları için işten atılan Aluform Pekintaş işçileri 343 gündür direnişlerini, patronun tüm saldırılarına rağmen sürdürüyor.

Haklarını arayan işçilerin direnişleri ülkemizin umududur. 

Türkiye gündemiyle özetimize devam edelim. 

Bu haftanın önemli gündemlerinde biri de AKP’li isimlerin anayasa değişikliği konusundaki açıklamaları oldu. AKP’li TBMM Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, yeni yasama dönemi öncesi yaptığı konuşmada ‘’Yeni bir anayasa Türkiye’nin boynunun borcudur’’ sözlerini kullanmış, ardından da Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasa için Meclis’teki partilerle görüşmeleri hızlandıracağını belirtmişti. Hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin gündeminde olmayan başörtüsü konusunda yasa değişikliği önermiş, Erdoğan da bu çağrıya ‘’yeni bir anayasa değişikliği’’ önerisiyle karşılık vermişti. AKP iktidarının bahsettiği ‘’sivil anayasanın’’ ne olacağı ülkede hak ve özgürlüklerin kısıtlanması, eylemlerin yasaklanması ve dinciliğin devlet kurumlarında giderek kökleşmesiyle görülüyor.

Aykırı adlı haber sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Batuhan Çolak, Ajans Muhbir’in yöneticisi Süha Çardaklı ve Haber Report isimli web sitesi ve sosyal medya hesaplarının yöneticilerinin de olduğu 8 kişi, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla geçtiğimiz hafta gözaltına alınmış ardından da tutuklanmıştı. Her iki sitenin yayınları özellikle göçmen haber politikası Ümit Özdağ’ın fikirleriyle paralellik gösteriyordu. AKP iktidarının Türkiye’yi dincileştirme ve patronlara ucuz emek gücü sağlama hesapları göç sorununu “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” durumuna getirmektedir. 

Türkiye bölümümüzü ‘’Kanun Hükmü’’ filminin Antalya Altın Portakal Festivali’nden çıkarılmasıyla bitiriyoruz. Nejla Demirci’nin yönettiği film, KHK (Kanun Hükmünde Kararname) ile görevlerinden ihraç edilen Dr. Yasemin Demirci ve öğretmen Engin Karataş’ın mücadelesini konu alıyordu. Film, hiçbir gerekçe gösterilmeden 60. Antalya Altın Portakal seçkisinden çıkarılmış ancak başta oyuncular olmak üzere gelen tepkiler sonrası film tekrar seçkiye alınmıştı. Bu karara Kültür ve Turizm Bakanlığı tepki gösterdi ve  festivalden çekildiğini açıkladı. Bakanlığın film festivalinden çekilmesi üzere festival yönetmeni, filmin tekrar seçkiden çıkarıldığını yayınladı. ‘’Sivil ve demokratik bir anayasa’’ yapacağını iddia eden AKP iktidarının bir filme bile tahammülü yok. 

Dünya gündeminde Ermenistan ve Azerbaycan arasında yaşanan gerginlik vardı. ABD ve İsrail’in kışkırtmasıyla iki ülke karşı karşıya gelmiş ve çatışmalar yaşanmıştı. Rusya’nın aracı olmasıyla iki ülke bir araya gelerek barış görüşmeleri konusunda anlaşmaya vardı. Ancak anlaşma sonrasında da gerginliğin devam ettiği ve bu gerginlik sebebiyle Dağlık Karabağ sınırında yaşayan Ermenilerin Ermenistan’a göç ettiği açıklandı. Ermeni yetkililere göre şimdiye kadar 28 binden fazla Ermeni’nin sınırı geçtiği bildirildi. Hatırlanacağı gibi olaylar Ermenistan-ABD askeri tatbikatı sonrasında başlamıştı. Paşinyan yönetiminin sırtını Batılı emperyalistlere dayama çabasının bedelini Ermeni halkı ödüyor. 

Bir diğer önemli gelişme ise Yunanistan’da Syriza’nın yeni liderini seçmesi oldu. Biden’e sevgisi ile bilinen, ABD modelini örnek alan zengin armatör Stefanos Kasselakis, sosyalist iddiadaki Syriza’nın yeni lideri oldu. Aynı zaman ABD vatandaşı olan Kasselakis’in ilk işi parlemontada grup sözcüsü olarak eski başbakan Alexis Çipras’ın kuzeni Yorgos Çipras’ı ataması oldu. Hatırlanacağı gibi bir dönem Türkiye’de Syriza muhalefet tarafından örnek ‘’birlik’’ olarak gösteriliyordu. Liberal bir sol hareket Syriza Yunanistan’da hızla gelişmiş ve iktidara gelmişti. İktidarda tam bir başarısızlık örneği ortaya koyduktan sonra yerini sağcı hükümetlere bırakmıştı. Syriza örneği Küreselci emperyalistlerin uzantısı durumuna gelmiş olan sözde sol örgütler hakkında fikir veriyor.

Türkiye dahil olmak üzere birçok ülke ile ilişkilerini geliştiren Suudi Arabistan, bu kez de İsrail ile ilişkileri normalleştirme sürecine girdi. İsrail Turizm Bakanı Haim Katz, Suudi Arabistan’da düzenlenecek Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü konferansına katıldı. Bu ziyaret ile  Suudi Arabistan’a bakan düzeyinde ilk ziyaret gerçekleşmiş oldu. 

Ukrayna-NATO ve Rusya arasındaki iki seneye yaklaşan savaşta yeni gelişmeler yaşandı. Ukrayna’nın kukla yöneticisi Vlodimir Zelenski, yaptığı açıklamayla ABD’nin gönderdiği Abraham tanklarını aldığını açıkladı ve tanklar için ABD’ye teşekkür etti. Diğer yandan Rusya, Ukrayna’nın öldürdüğünü iddia ettiği Rus komutan Viktor Sokolov’un görüntülerini yayınladı. Geçtiğimiz hafta Ukrayna, Rusya’nın Karadeniz Filosu Komutanı Sokolov’u vurduğunu belirtmişti. Bu haber üzerine Rusya Savunma Bakanlığı, Savunma Bakanı Şoygu ile birlikte bir toplantıya katılan Sokolov’un video görüntüsünü paylaştı. Konuya dair Ukrayna’dan bir açıklama yapılmadı. Türkiye’deki barış görüşmelerinde Ukrayna’yı Rusya ile barış yapmaktan alıkoyan İngiltere’nin şimdi Zelenski’ye Rusya ile barış yapmasını, aksi halde Rusya’nın yeni Ukrayna şehirlerini işgal edeceğini ve önümüzdeki yılın Ukrayna için felakete dönüşebileceğini söylediği bildiriliyor. 

Dünyaya demokrasi dağıtma iddiasındaki Batılı emperyalistler Ukrayna’da Nazileri çok önemli güç haline getiren 2014 darbesini tezgahlandılar. Sonra Nazilerin içinde önemli güç oluşturduğu orduyu eğitti ve donattılar. İşi o kadar ileriye götürdüler ki 98 yaşındaki bir Naziyi Kanada parlamentosunda ayakta alkışladılar. İkinci Dünya Savaşı’nda katliamlarıyla ünlü Galiçya Tümeni adı verilen Nazi birliğinde bulunmuş faşist Yaroslav Hunka, Kanada parlamentosunda Başbakan Trudeau da dahil olmak üzere herkes tarafından ayakta alkışlandı. Bu skandala dünyadan gelen tepkiler üzerine Kanada Meclis Başkanı istifa etmek zorunda kaldı. Eğer Yahudi topluluğunun itirazı olmasaydı bu olay skandala dönüşmeyecekti.

Dünya gündemimizi Erdoğan’ın İsveç’in NATO üyeliğiyle ilgili yaptığı açıklamayla bitiyoruz. Erdoğan Azerbaycan dönüşü gazetecilerle yaptığı görüşmede, ABD’nin Türkiye’ye F-16 uçakları satması halinde İsveç’in NATO üyeliğini parlamentoya götürebileceklerini söyledi. Bilindiği üzere G-20 zirvesinde aynı Erdoğan, F-16 uçakları ile İsveç’in NATO üyeliğinin aynı anda ele almasını eleştirmişti. Erdoğan, bir yandan hep dosdoğru insan görünümü verirken diğer yandan da sık sık 180 derecelik dönüşler yapıyor. 

Haftanın Özeti’ni burada sonuçlandırıyoruz. Özetimizin başında da belirttiğimiz gibi işçiler, iş cinayetlerinin arttığı, sendikalaşma nedeniyle işlerinden atıldığı bir ortamda mücadeleye ve direnmeye devam ediyor. Bugün için lokal ölçülerde kalan direnişleri birleştirmek ve genişletmek için çalışmalıyız. 

AKP iktidarı dinci ve sömürücü gündemi doğrultusunda yeni adımlar atmaya devam ediyor. Ne yazık ki karşısında etkili bir güç yok. Dünyadaki gelişmeler ABD emperyalizminin aleyhine devam ediyorken Türkiye’de direnişlerin alternatif bir güç yaratmasının önü henüz açılamamış durumda.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.